Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Açık ve net..
Türkiye bugün başta ABD’nin olmak üzere uluslararası
güçlerin hedefi haline gelmiştir..
Nedeni ise açıktır..
Türkiye’nin gelişip büyürken artık karşısındaki güçler kim olursa
olsun sesini gür bir şekilde çıkarması; uydu devlet olmadan, emir
almadan, kendi milli politikaları ile kaderini tayin edecek duruma
gelmesi hazmedilmemektedir..
İşte Türkiye’nin son yıllarda sürekli başında dolaştırılan
kara bulutların nedeni de budur..
Gezi olaylarının..
17-25 Aralık kumpasının..
Paralel Devlet Yapılanması’nın..
Terör örgütü PKK ve IŞİD saldırılarının..
Çok iyi ilişki içine girilen Rusya ile uçak düşürme krizi sonrası
bir anda bağların kopması olaylarının arka arkaya gelmesi öyle
tesadüf değildir...
Hepsi bir operasyondur..
Operasyonun hedefindeki isim de Türkiye’nin uydu devlet
olmamasına tek başına direnen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’dır..
Çünkü Erdoğan’ı teslim almadan, Türkiye’yi teslim almalarının yani
istediklerini yaptırmalarının artık zor olduğu gerçeğini geç de
olsa anlayan uluslararası güçler, içimizdeki işbirlikçileri ile
devrededir..
O güçlerin şaşkınlık yaşadıkları durum ise, milli iradenin her
seçimde 'Yürü ya Reis arkandayız’ şeklindeki
desteğinin bir türlü bitmemesidir.
Bu kadar badireyi kazasız atlatmasının nedeni de işte o millet
iradesinin gücüdür.
Hatta yeri gelmişken AK Parti içindeki Erdoğan karşıtlarının bir
türlü yeni bir oluşuma gitmeye cesaret edememeleri de
bundandır!
***
Erdoğan “Bu ülke sizin kullanım alanınız, emir kulunuz
değil” derken; ABD’si, AB’si, İngiliz’i adeta
“Nereden çıktı bu adam, fazla oldu artık” diye
çılgına dönmüştür.
O nedenle tarihe baktığımızda karşı cephede değişen hiçbir şey
yok.
Değişen bugüne kadar çeşitli oyunlarla diz çöktürdükleri,
istediklerini yaptırdıkları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten
sözde iradelerden; direnen, kendine güvenen, karşısındaki kim,
hangi güç olursa olsun tepkisini ortaya koyan kararlı bir Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin yüksek iradesidir.
İşte o iradenin baş aktörü de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’dır..
Artık hak ettikleri cevapları alıyorlar.
Dış basında bugüne kadar Türkiye’yi yöneten hiçbir lidere
yapılmayan şekilde, neredeyse her gün Erdoğan’a hakaretler edilmesi
bir tesadüf değildir..
İşte bam teli burasıdır..
O nedenle hedef Erdoğan üzerinden Türkiye’dir. Erdoğan’a
diz çöktürmeden, Türkiye’ye diz çöktürmenin mümkün olmadığını artık
iyi biliyorlar..
Türkiye’nin terör ile mücadelesine destek olacaklarına işi
‘Terör ile mücadeleyi bitir vize kalksın’
noktasına getirmeleri, teröre karışan milletvekillerinin
dokunulmazlıkların kaldırılmasına tepki göstermeleri nedendir?
Türkiye’ye sürekli gözdağı verilmeye çalışılmasının son
versiyonu ise ABD askerlerinin üzerindeki PYD ve PKK amblemli
üniformalar olmuştur..
Bu asla tesadüf değildir..
***
Bakın bunların gerçek yüzünü tarih yazar..
ABD’li Yahudi Bankacı-İş Adamı David
Rockefeller’in unutulmayan, tarihe not düşen
‘Yüzyılın itiraflar’ında Türkiye üzerine oyunlar
bölümü her şeyi anlatır...
Rockefeller kimdi?
Ailenin Rockefeller adında bir vakfı bulunur. Bu vakıf aynı zamanda
Beyaz Saray’a strateji üreten bir think- tank kuruluşu olarak ciddi
bir şekilde çalışmakta olup, asıl amacı ABD politikasına yön
vermektir. Bu vakıf Türkiye’de yönetim kademelerine kadar gelmiş
bazı kişilere de önemli maddi kaynaklar sağlamıştır.
Bakın Rockefeller neler söylüyor Türkiye üzerindeki o
itiraflarında..
Biraz zamanınızı alacak ama ibretle okuyun!..
“Türkiye, dünyadaki en stratejik konumdaki ülkedir ve bizim
için çok önemlidir. Nedenlerine gelince:
Birincisi; Büyük İsrail Devleti topraklarının
su kaynaklarının önemli bir kısmı şu anda Türkiye’ye
aittir.
İkincisi; Müslüman ve demokratik bir ülke
olarak bu konuda öncü bir ülkedir. İslamiyet’i yıkmak istiyorsak
önce Türkiye’den başlamalıyız.
Üçüncüsü; Avrupa ve Asya arasında bir köprü
durumdadır. Maden, petrol, doğalgaz gibi zengin yeraltı
kaynaklarına sahip Ortadoğu ve Kafkasya’ya hakim olmak istiyorsak,
bu ülke elimizin içinde olmalıdır. Ortadoğu hemen hemen elimizde
sayılır.
Kafkasya ve Orta Asya’daki diğer Türk devletleri de yakında
darbelerle kargaşaya boğulacaklar ve avucumuzun içine
düşecekler.
Bu Türkler aslında birleşip bir araya gelseler karşılarında
hiçbir güç duramaz.
Bu yüzden böyle bir olasılığa karşı, ajanlarımız her an tetikte
bekliyorlar.
Türk devletlerinde kilit mevkilerdeki adamlarımız, aralarında
en ufak bir yakınlaşma sezdiklerinde hemen istikrarı bozacak
olaylar ve darbelerle bunu önlüyorlar.
Dördüncüsü; ülke bor madenleri bakımından
dünyanın en zengin ülkesidir ve bu maden dünyada yakın bir
gelecekte, petrolden bile daha önemli bir hale gelecek.
Beşincisi ve belki de en önemli olanı Türkler
medeniyetin beşiğidir. Türkler, Milattan Önce 4.000’lerde Orta
Asya’da yaşayan büyük bir felaketten sonra yaşadıkları yerleri terk
edip, Mezopotamya’ya ve Rusya üzerinden Avrupa’ya gelen Aryanlar,
yani dünyadaki en medeni olarak kabul ettiğimiz Ari Irkındandırlar.
Ve Avrupa’daki Finliler, Macarlar gibi bazı uluslar Türk
kökenlidir. Ayrıca Anadolu’da büyük uygarlıklar kuran Hititler ve
Asurluların da Türk kökenli olma ihtimali yüksektir.
Milattan Önce 3.500 yıllarında Mezopotamya’da yaşamış olan
Sümerler; ilk yazıyı bulan, toplumda adaleti sağlamak için ilk
yasaları çıkaran ve mahkemeleri kuran, ilk para kullanan ve vergi
toplaya, ilk okul açan ve tekerleği bulan ulustur. Yani dünya
medeniyetinin başlangıç noktasıdır ve soyları tarihçilerimizin
araştırmalarına göre Türk kökenli insanlardır.
Sümerlerin Ay Tanrısının simgesi olan
“Yarımay”, bugün Türk bayrağında
kullanılmaktadır.
Roma ve Yunan medeniyetleri Sümerlerden oldukça fazla
faydalanmışlardır. Mesela yapılarındaki süslemeleri ve Tanrıları
Sümer tapınaklarından gelir.
Fakat biz bunu örtbas etmek için, Milattan Önce 2.000
yıllarında, yani Sümerlerden 1.500 yıl sonra başlamış olmasına
rağmen Yunan medeniyetini, dünyadaki ilk medeniyet olarak dünyaya
tanıttık.
Medeniyetin beşiği olarak Türkleri kabul edemezdik, tam aksine
binbir entrika ile bu kültür miraslarına el koyarak biz onları
bütün dünyaya barbar, hak hukuk tanımayan bir toplum olarak
tanıttık ve bunda da oldukça başarılı olduk."
Böyle anlatıyor Rockefeller..
Bitmiyor..
Türkiye’de çıkardıkları iç karışıklık sonrası insanları sağcı solcu
diye bölüp kardeşi kardeşe vurdurarak ihtilal yaptıranların da,
dediklerini yapmadığı için Menderes’i devirip astırmaya getiren
süreci başlatanların da, Özal ile durup dururken Kürt sorununu
gündeme getirenlerin de, PKK terör örgütünü Türkiye’nin başına bela
edenlerin de kendi yapımları olduğunu ayrıntıları ile itiraf
etmişti Rockefeller..
***
Sevgili okurlar..
Rockefeller’in bu itirafları tarihin derinliklerinde mi
kalmıştır?
Asla..
Zihniyet aynı zihniyet!
O nedenle olan bitenlere baktığımızda Türkiye yine kıskaç altında
bir milli mücadele döneminden geçiyor.
Ya kendi ayakları üzerinde durarak hiç kimsenin emir kulu
olmadan 2023 hedefleri yolunda yürüyecek bir milli
devlet.
Ya da 1950 ile 2000 yılları arasında ülkeyi yönetenlerin
yaptığı gibi Batı’nın ve ABD’nin emir kulu olarak Ortadoğu’da
şekillendirilmek istenen, içine Güneydoğu’muzu da alacak yeni
haritaya evet demek zorunda kalacak uydu devlet!
İşte bugünkü mücadele budur..
O nedenle bu dava Recep Tayyip Erdoğan’ın değil, Türkiye
Cumhuriyeti’nin davasıdır..
Fetih şöleni kutlamalarında ne dedi..
‘Bize bizden başka dost yok. İnşallah 2023 hedeflerimize
ulaşarak yüzyıl öncesinin hasta adamın varisini geleceğin en büyük
10 ekonomisinden biri haline getireceğiz’
İşte hazmedilemeyen bu!.
O nedenle bu davanın Türkiye Cumhuriyeti’nin büyüyüp gelişmesinin
sigortası olan ‘Tek millet, Tek Vatan, Tek Devlet, Tek
Bayrak’ davası olduğu asla unutulmasın.
İşte bu davada bugün bu bayrağı taşıyan ‘Milli
Güç’ ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır..
Onun için ‘Nereden çıktı bu adam’ diye
hayıflanıyorlar.