Neo Osmanlı denilmekten gurur duyuyorum
Abone olAhmet Davutoğlu Necip Fazıl'ı anmak için düzenlenen konferansta Necip Fazıl'ın özgüveninin Ak Parti'ye yansıdığını söyledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Necip Fazıl Kısakürek'in ölümünün 30'uncu yıldönümü nedeniyle Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Türkiye'nin Stratejik Ufku ve Büyük Doğu Konulu' konferansa katıldı.
Necip Fazıl Kısakürek'in özgüven devrimi yaşattığını vurgulayan Bakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Başbakanımızın, Davos'ta, Gazze sonrasında Filistin konusunda herkesin kenara çekilip sağına soluna baktığı bir anda haykırarak 'ben varım' deyişi, aslında bir millet adına o özgüvenin bugüne yansımasıdır. Ne kadar kararlı bir şekilde ben başbakanımızın o oturuma çıktığını biliyorum. Mazlum Filistin halkı adına herkes tereddüt ederken, o kalktı ve orayı terk etti.
ARAP LİDERLER OTURUP OTURMAMAKTA TEREDDÜT ETTİLER
Ama o sırada orada bazı Müslüman ve Arap liderler oturup, oturmamakta, çıkıp, çıkmamakta tereddüt ettiler. İşte Necip Fazıl'ı okuyan ile okumayanlar arasındaki fark budur. Ayağa kalktınız mı, bir daha oturmayacaksınız. Elhamdülillah bu millet artık ayağa kalkmıştır. İstanbul'a indiğimizde 10 yıllık politikamızın simgesi olan en önemli ifadelerinden biri buydu. Yine sağına soluna bakanlar hiçbir zaman 'Ben varım' demeye cesaret edemeyenler, tam o saatlerde Türk televizyonlarına çıkıp 'Artık onun bedelini Türkiye'ye ödetirler, Ak Parti hükümetine zaten ödetirler, ama bir de Türkiye'ye ödetirler diye, korku dalgaları oluşturduklarını hatırlayın."
'NEO OSMANLI' DENMEKTEN GURUR DUYUYORUM
Neo Osmanlı (Yeni Osmanlıcılık) denmekten gurur duyduğunu belirten Bakan Davutoğlu, "Üstat, Türklüğe hakaret dolayısıyla yargılanıyor. Ama onun kast ettiği 'Türk' bir ırkla, bir kavimle değil. O kadimle, ifade edilen derin kültürün izlerini taşıyan kimliktir. Ama hakaretle de yargılanıyor. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum. Benim hakkımda 'Neo Müslüman' diye ithamda bulunulduğunu söylüyor. Bize de 'Neo Osmanlı' diyorlar. Mademki, üstada 'Neo Müslüman' demişler, bize de 'Neo Osmanlı' demek bir şereftir. Ne o, 'Neo Müslüman' diye anılmaktan rahatsız olur, ne de biz tarihimizle birlikte anılmaktan rahatsız oluruz. Böyle bir rahatsızlık söz konusu değil. Ama başına 'neo' koymaya ekler, koymayla frenleştirmeye ihtiyaç olmadan söylüyoruz. Biz o kadim geçmişin kadim kimliğin bugünkü temsilcileriyiz ve bununla gurur duyuyoruz" diye konuştu.
DIŞ POLİTİKAMIZIN STRATEJİK UFKU, BİR COĞRAFYA İLE SINIRLI DEĞİL
Türkiye'nin dış politika stratejik ufkunun bir coğrafya ile sınırlı olmadığını kaydeden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu: "Büyük doğunun, stratejik ufku nasıl belli bir coğrafya ile sınırlandırılmış değilse, bizim dış politikamızın stratejik ufku, bir coğrafya ile sınırlı değil. 10 yıl önce Türkiye'nin, yurt dışındaki büyükelçilik sayısı 93'tü. Şu an da 134. Başkonsolosluklar ve diğer temsilciliklerimizin sayısı 162 idi. Şimdi 209. Dünyada dış temsilcilikte temsil edilen 9'uncu ülkeyiz. İnşallah önümüzdeki dönemde bu sayının 121'e çıkardığımız da, dünyada en fazla temsil edilen ilk ülke arasına gireceğiz. BM'de 5 daimi üye olabilir. Bu 5 daimi üye Suriye'deki zulmü durdurmayabilir. Ama dünyanın her yerinde bayrağı en fazla dalgalanan ilk 5 ülke arasına 2 sene içinde girmiş olacağız. Emin olunki bir dünyadaki zulümlere dur demek ve adaleti hakim kılmak, gerektiğinde herkes kenara çekildiğinde bu zulümlere karşı en büyük sesle haykıran ülkede Türkiye Cumhuriyeti olacak."