Nene Hatun'a gerdek gecesi engeli
Abone olErzurum'un milli kahramanı Nene Hatun'un hayatını anlatan film 'gerdek gecesi' sahnesi yüzünden çekilemediği ortaya çıktı.
Kadir İnanır, 1970'li yıllarda Nene Hatun'un hayatını
anlatan bir filmini çekmeye başladıklarını, 'Milli Kahraman'ın
gerdek sahnesi filme alındı' diye haber yayınlanınca, filmin
Gerede'de çekilmek zorunda kaldıklarını anlattı.
Bu yıl 7'ncisi düzenlenen 'Uluslararası Dadaş Film Festivali'nin onur konuğu olarak Erzurum'da ödül alan Kadir İnanır, Osmanlı-Rus savaşlarına sahne olan Aziziye Tabyalarını gezdi.
Tabyada bulunan Erzurum'un kadın kahramanı Nene Hatun'un mezarını ziyaret ve dua eden Kadir İnanır, olay olan filmin hikayesini anlattı:
GERDEK GECESİNİN SABAHI KOCASINI ASKERE GÖNDERECEKTİ
"Hikayeye göre, Nene Hatun gerdek gecesinin sabahı kocasını
askere gönderecekti. Bir dergide 'Milli Kahraman'ın gerdek sahnesi
filme alındı' diye haber yayınlanınca, İstanbul'da okuyan Erzurumlu
öğrencilerin talebe dernekleri 'Hayır siz bu şartlarda Erzurum'a
giremezsiniz' diye bir kampanya açtılar. Bizde endişe duyduk ve
Nene Hatun'un hayatını anlatan filmi Gerede'de 'Gazi kadın' olarak
çektik."
Yıllar önce Kars'ın Sarıkamış ilçesinde film çekerken Erzurum'dan iki kez geçtiğini ancak çok istemesine rağmen durup şehri gezemediğini belirten Kadir İnanır, "Dadaş Film festivaline gelince bu hayalimi gerçekleştirdim. Tarihi ve kültürel değerleri büyük olan Erzurum'un her yerini gezmek istiyorum. Ben Anadolu'nun bütün bölgelerini, içinde yaşayan insanlarını, çoğrafyasını çok seven biriyim. Kendim de Analoluluyum zaten. Hengi toprağa ayağımı basarsam basayım kendimi hiç yabancı hissetmiyorum" dedi.
FİLME KARŞI ÇIKAN ERZURUMLULAR DA İZLEDİ
Aziziye Tabyaları ve Nene Hatun'un mezarının kendisi için çok
anlamlı olduğunu vurgulayan Kadir İnanır, "Biz 1970'li yıllarda
Erzurum'da Nene Hatun'un hayatını anlatan bir film yapacaktık.
Benim de sinemeye başladığım ilk yıllardı. Hazırlandık filme. Pazar
dergisi diye bir dergi vardı. O gunkü anlayışımıza göre çıplak
fotoğralar basan, magazinsel bir dergiydi. Biz de konuladığımız
hikayeye göre Nene Hatun kocasını askere gönderirken gerdek gecesi
çekiyorduk. Böyle yanyana birbirimize bakarken bir gerdek sahnesi
çektik. Dergide o fotoğrafı 'Milli Kahraman'ın gerdek sahnesi filme
alındı' diye yayımladı. O yıllarda İstanbul'da okuyan Erzurumlu
üniversiteli talebelerin kurduğu dernekler 'Hayır siz bu şartlarda
Erzurum'a giremezsiniz' diye bir kampanya açtılar. Bizde endişe
duyduk. Ben o zaman film çekilirken söz sahibi değildim. Şimdi ki
konumum olsa öyle iki tane derneğin direnişine karşı dururdum.
Şimdi ki gücüm olsa o filmi burada çekerdik. Yapımcı da çekindi her
halde. Gittik filmi Gerede'de çekdik. Adını da 'gazi kadın' olarak
değiştirdik. Çünkü Nene Hatun'a yakışan en güzel isim oydu. O film
Türk sinemasının en güçlü, en pahalı filmlerinden biri oldu. Zaten
tarihi günlerde de zaman zaman televizyon ekranlarına geliyor.
Sonra o filme karşı çıkan Erzurumlular seyrettiler. Sanıyorum ki
utanmışlardır. Keşke o filmi burada çekseydik daha anlamlı olurdu
düşünüyorum. Şimdi birden bire kaç yıl geriye gittim. Şu mekanda
çekmek varken gittik Gerede de çektik" diye konuştu.
Ulusal bir televizyon kanalında yayınlanmaya devam eden Muhteşem
Yüzyıl dizisini de yorumlayan Kadir İnanır, "O bir kurgu. Tarihle
birebir alakası olmayan bir yapısı var. Bu anlamda ciddiye alıp
tarihle yüzleştirmek gibi bir yanlışlığa düşmemek lazım. O da bir
kurgu gözü ile bakmak lazım. Filmde sürekli adam haremde gözüküyor.
Aslında öyle değil adamın tarihi. Hiç öyle bir tartışmaya girmemek
lazım. Dizide oymayı isterdim ama bu şekide biraz zor olurdu. Benim
yapacağım işlerde gerçekçi şeyler olması lazım" dedi
Geçirdiği rahatsızlığın ardından sağlık durumunun bugünlerde çok
iyi olduğunu vurgulayan İnanır, "Şükürler olsun ti gayet iyim.
Erzurum'dan uçakla Batum'a döneceğim. Oradanda karayolu ile
Trabzon'a geçeceğim. Güzel bir sinema filmi çekiyoruz. Hacı rolünde
oynayacağım için sakal uzatıyorum" diye konuştu