Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Aziz milletimiz çoğunluk olarak umursamıyor ama, memleketin
nasıl elden gittiğini görebilenlere ipuçu ya da hatırlatma
anlamında yazıyorum..
ABD tarafından net biçimde tehdit edildik...
Nedeni bellidir...
Kandil dağındaki bir avuç eşkiyaya, "Başım şıkışık, Irak'ta
yeni bir cephe açamam" diye operasyon düzenlemeyi rededen
ve Ankara'ya "Bunları alın siyaset
yapszınlar terör biter" diye akıl öğreten ABD,
Türkiye ile savaş edebileceğini söylüyor...
İncirlik'ten falan vazgeçemeyeceği ortada
iken!..
Çünkü; ABD ve AB Türkiye üzerinde
planladıkları Kürt devleti için yeni bir etabı yoğunlaştırdılar. Bu
oyun son derece kurnazca bir plana dayalı olarak ilerliyor. Kabaca
şöyle diyebiliriz. Batı ve taşeronları sanki bu güne kadar besleyip
büyütmemişler, hep karşı çıkmışlar gibi PKK’yı
hedef alacaklar. PKK’yı lanetleyecekler ve Türk
milletine “Bakın teröriste karşıyız, Terörün başlarını
tasfiye ediyoruz. Dağdaki militanların şehirlere dönmesine siyasete
girmesine yol açılmalıdır. Kürtçü istekler siyasi zeminde kabul
edilmelidir. Federasyonlara icazet verimelidir. Böylece huzur
bulunur” dayatmasını çağdaş demokratlığın gereği olarak
dayatacaklar. Böylece Türkiye’nin coğrafyası, çok uluslu
şirketlerin yeniden dünya nizamı çerçevesinde
şekillendirilecek!..
Çok uluslu şirketler geçen yüzyılın başından beri
Türk topraklarının, kontrol edebilecekleri
şekilde, aşiret ağalarının kontrolühde kendilerine “arka
bahçe” olarak üs haline gelmesini istiyorlar. Bu hedef
Kuzey Irak’ta Barzani Cumhuriyeti
adımı ile Batı’yı umutlandırdı.
Sıra Türkiye’de...
Dikkatinizi çekiyorum...
Medyadaki malum çete, bir süredir ağız birliği şekilde
PKK’yı lanetleyip, ”Kürt aydınlarının
önünü tıkayan Apo” yazıları yazıyorlar. Hepsi, geçen altı
ay öncesine kadar İmralı tellallığı ile ünlüydüler. Şimdi
Apo’ya karşı bir “Kürt aydını”
protitipini yaldızlıyorlar, bir takım isimleri zikrediyorlar!.
Verdikleri isimler, Barzani ve
Talabani için çalışan Kürtçülerdir...
Medyamızın bu muhteremleri, değerli yazarlar da
Barzani ve Talabani muhabbetleri
ile ünlüdürler ve hep beraber, ABD torbasından
otladıkları rivayet edilir.
Düne kadar arka çıktıkları PKK’ya şimdi
karşılar!..
Gazetelerinde PKK’nın genelkurmay kontrolünde
eylem yaptığını bile yazabiliyorlar!.. O gazetelerin patronları da
bir yandan generallere şirinlik yapıyor, el altından haberler
gönderip hükümeti şikayet ediyorlar, askerleri kendilerine yakın
bulduklarını söylüyorlar, beri yanda da işte böyle gazetelerini
Kürtçü propagandaya bayrak yapıyorlar..!
Görüyoruz ki oyun yeni değil!..
Bugün suyüzüne çıkarılan oyunun son 15 yıldır yoğun olarak gözden
uzak oynandığını da anlıyoruz... AB’ye gireceğiz
diye imzalanan teslimiyet yasalarının özgürleştirdiği düşman
güçler, artık alenen işgal provaları yapacak hale geldiklerinden,
icraatlarına ve geçmişlerine bakıp neler yaptıklarını
öğreniyoruz.
Ve daha acısı ...
Devleti koruma adına namusları üstüne yemin eden gelmiş geçmiş tüm
siyasi kadroların bu işlere nasıl göz yumduklarını, ülkeyi
korumakla yükümlü güvenlik kadrolarının da ya uyuduklarını ya da
engellendiklerini de öğreniyoruz...
Mesela şu Hikmet Fidan olayı...
Hani şu birbirlerine düşmeleri sonucu infaz edilen eski
PKK’lı yeni Barzanici aşiret reisi... Ölümünü
fırsat bilip, Apo’ya karşı Kürtçü harekete zemin
hazırlarcasına yayınlar sürdüren malum gazete Hikmet
Fidan haberleri yayınlıyor. Bu haberlerde Fidan’ın
arkasından ağıt yakanlardan kendisinin Türk
toprakları üzerinde devlet kurma hayali ile dolu hızlı bir
stratejisyen, aktif bir ayrılıkçı kimlik olduğunu öğreniyoruz..
Geçtiğimiz günlerde bu köşede, Nusaybin eski belediye başkanını
yazmıştım. Bu kimlikler, bir dönem PKK’nın
yandaşları olarak Türkiye’nin siyasi platformunda
dolaşmış ve sağladıkları siyaset ayrıcalığı ile bölücü hareketin
yol almasını sağlamışlar. PKK çetesi darbe yiyip tutunamaz hale
gelince saf değiştirip, Batı’dan gelen plan ve
program dahilinde, aynı amaç ayrı araçla yol almayı seçmişler..
Hikmet Fidan’la ilgili konulara yoğunlaşan
gazetelerden birinde ilginç bir anektod var.. Konuyu araştıran
yazar diyor ki;
“İnsan Hakları Dernekleri'nin birinde, bu yakınlarda Hikmet
Fidan cinayeti konuşulurken, bu konuda PKK'nın, daha yaygın deyişle
"örgüt"ün parmağından söz eder biri. Dernekte görevli bir genç, bu
sohbetten tedirgin olur:
"Sus!" diye uyarır karşısındakini,"Burada böyle şeyler
konuşma! Duyulur, kulaklarına gider. Sonra hain derler."
Nedir bu korku?
PKK korkusu, örgüt korkusu!”
Bu yazarın yansıttığı anektoddan da anlaşılıyor ki söz konusu
dernek PKK’nın kontrolündedir. Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nde, terör örgütünün yasal
derneği!..
Dikkat çekici bir başka konuya gelince her ne hiktmetse bu ve
bunlar gibiler acaip servet sahibidirler...
Bu hikaye burada elbetteki bitmiyor..
Somut eylemlerini yansıtacağız...
Böylece içinde bulunduğumuz durumun vahameti daha net
anlaşılacak.