Nejat Daş yeniden yargılanacak

İspanya'da ele geçirilen 70 kilo uyuşturucuya ilişkin halen bu ülkede tutuklu bulunan Nejat Daş, Akdeniz'in uluslararası sularında 3.1 ton uyuşturucu yüküyle batırılan ”Kısmetim-1” gemisine ilişkin 5 yıl 10 ay hapis cezası aldığı davada yeniden yargılanacak. Yargılandığı İstanbul 2 No'lu DGM'ce 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Nejat Daş'ın avukatı Ekrem Marakoğlu'nun, Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) uyuşturucu kaçakçılığı suçunu düzenleyen maddelerde yapılan değişiklikler dikkate alınarak müvekkilinin cezasının geri alınması istemiyle yaptığı başvuru, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce değerlendirildi. Mahkeme, bu inceleme sonucu, yeni TCK'da sanık lehine olan değişikliklerin uygulanması için Daş'ın “Kısmetim-1” davası kapsamında yeniden yargılanmasına karar verdi. Dava için yeni bir esas numarası veren mahkeme, dosyada sanık Nejat Daş'a ait görülen Bahçelievler'deki adres ve avukatı Ekrem Marakoğlu'na duruşma gününü tebligatla bildirdi. Avukat Marakoğlu'nun, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı ve Nejat Daş'ın “Lucky-S” adlı gemide ele geçirilen uyuşturucuya ilişkin kesinleşen 30 yıl ağır hapis cezasının ortadan kaldırılmasını istediği başvurunun ise mahkemece incelendiği öğrenildi. AVUKATIN DİLEKÇESİ Avukat Ekrem Marakoğlu, DGM'lerin kaldırılmasından sonra İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği dilekçede, 1 Haziran'da yürürlüğe giren yeni TCK ile eski TCK'daki 403/10. maddesinin yürürlükten kaldırıldığını, dolayısıyla “uyuşturucu kaçakçılığı yapmak üzere teşekkül oluşturmak” konusunda ayrı bir ceza tayin edilmediğini öne sürmüştü. Marakoğlu dilekçede, bu değişiklik nedeniyle müvekkili hakkında ”Kısmetim-1” gemisiyle ilgili dava kapsamında “uyuşturucu kaçakçılığı yapmak üzere teşekkül oluşturmak” suçundan verilen mahkumiyet kararının hükmünü kaybettiğini ifade ederek, Daş hakkındaki kesinleşmiş hapis cezasının geri alınmasını istemişti. Marakoğlu, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği dilekçede de, yurtdışında işlenen uyuşturucu suçlarının yeni TCK'nın 188/3. maddesine göre suç olmaktan çıkarıldığını belirterek, müvekkili hakkında verilen 30 yıl ağır hapis cezasının ortadan kaldırılmasını talep etmişti.