Nedim Şener 15 Temmuz gecesi CNN Türk'teki o anları anlattı
Abone olFETÖ'nün darbe girişiminde darbecilerin CNN Türk yayınını durdurmak için Doğan TV Center'a düzenledikleri baskında askerlere tepki gösteren gazeteci Nedim Şener, "O gece darbeci askerlerle çatışmak için binaya gittim." dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe
girişimi sırasına CNN Türk yayınını durdurmak için Bağcılar'daki
Doğan TV Center'a baskın yapan askerlerle arbede yaşayan
gazeteci-yazar Nedim Şener, "FETÖ ve darbe" kelimelerini bir araya
getirdiğinde ne yapması gerektiğine karar verdiğini belirterek, o
gece binaya askerlerle çatışmak için girdiğini
söyledi.
Şener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ ile ilgili bilinen en
büyük yanlışın, bir dini cemaat olarak düşünülmesi olduğunu
belirterek, FETÖ'nün, bir cemaatten çok kendisini koruyan ABD başta
olmak üzere Almanya'nın maşası ve onların güdümünde hareket eden
uluslararası bir operasyon ve istihbarat örgütü olduğunu
vurguladı.
FETÖ’nün kanlı yüzünü, cinayet işleyebileceklerini ve işledikleri
suçları da nasıl sahte ve düzmece belgelerle başkalarının üzerine
atabileceklerinin 10 yıl önce görüldüğünü ifade eden Şener, bu
konuda çalışmalar yaptığını ancak bir muhabir olarak
yapabileceklerinin o dönem sınırlı olduğunu dile getirdi.
Şener, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın gözaltına alınmak istenmesi
sürecinde o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın "Asıl hedef bendim" dediğine vurgu yaparak, "17-25
Aralık da iktidara FETÖ'nün operasyonel yönünü gösterdi. Bununla,
örgüt, paralel devlet olma özelliğinden çıkıp artık doğrudan
hükümeti devirmeyi hedefleyen bir operasyonel güç olduğunu
gösterdi." diye konuştu.
Hrant Dink cinayeti ve bazı FETÖ davaları kapsamında tutuklu
bulunan eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in kendisine
bir gazeteci aracılığıyla, "Yakında hükümetle aramızda büyük bir
savaş çıkacak yine arada kalacak" diye haber gönderdiğini ifade
eden Şener, kendisinin de bunu mahkemelerdeki ifadelerinde
anlattığını aktardı.
"Her şerde bir hayır vardır." diyen Şener, "15 Temmuz, FETÖ’nün
kanlı ve terörist yüzünü, bu halkı nasıl katledebileceklerini, bu
insanlara devletin silahlarıyla nasıl saldırabileceklerini gösteren
çok vahim bir olay. Türk halkı bakımından da çok şerefli ve onurlu
bir duruş günüdür 15 Temmuz." değerlendirmesinde bulundu.
Nedim Şener, Türk halkının o gün hem ulusal birliğini kurtardığını
hem de bir terör örgütü ve emperyalistlere teslim olmayacağını
gösterdiğine dikkati çekerek, bundan sonra da bunun değişmeyeceğini
söyledi.
"Çatışmak amacıyla binaya girmiştim"
Şener, o gece "darbe ve FETÖ" kelimelerini bir araya getirdiğinde
ne yapacağına çok net karar verdiğini dile getirerek, "Bir tek
sorunum vardı, o akşam ailem bir taziyedeydi. Ben de vedalaşarak
arabamla CNN Türk binasına doğru yola çıktım. Yolda tankların
ezdiği araçlar vardı, darbecileri protesto eden yurttaşlar vardı.
Bütün yurttaşlar dışarıdaydı, binaya vardığımda ise darbeciler 3.
kattaki CNN Türk merkezini yeni basmışlardı. Ben de tek kişilik
kapıdan geçip asansörle 3. kata vardım. Kata çıktıktan sonra
askerler, G-3 silahlarını doğrultarak karşıma dikildiler." diye
konuştu.
Şener, darbeci askerlerle çatışmak amacıyla binaya gittiğini
anlatarak, o an sadece bir gazeteci olarak değil, bir yurttaş
olarak da gereğinin yapılması gerektiğini düşündüğünü ifade
etti.
"Vatandaş gelince darbeciler 10 dakikada teslim
oldu"
Askerlerin, "Vururuz" diye tehdit etmesi üzerine kendisinin de
"Evimize girdiniz, çıkın buradan" dediğini dile getiren Şener,
yaşanan tartışmanın ardından apar topar asansöre bindirildiğini,
asıl çatışmanın bu katta yaşandığını söyledi.
Medyada yayınlanan görüntülerin de Kanal D'nin 2. katında
yaşandığını ifade eden Şener, şunları anlattı:
"O an bir yurttaş olarak bir şey yapmak istiyordum. Vatandaş
dışarıda, ben onlardan biriyim o askerlerin binadan çıkartılması
gerekiyor. Bu aşamada güvenlikçiler bana, 'sakin ol polisler
operasyon yapacak' diyorlardı. Aklıma gelen şu oldu, sokaktaki
insanların direnişini gördüğüm için gidip kapıyı içeriden ben açtım
ve yurttaşlar içeri girip üst katları doldurdu, 10-15 dakika içinde
darbeciler teslim oldular."
Şener, kavga sırasında askerlere "Bu yaptığınızdan utanacaksınız,
çocuklarınıza ne anlatacaksınız, kanunsuz emri dinleyemezsiniz"
dediğini belirterek, o askerlerin kelepçelendiğini gördükten sonra
yanlarına gidip "Sana söylemiştim, ileride ne anlatacaksın
çocuklarına" dediğini söyledi.
Askerlere tepki gösterdiğinde vuramayacaklarını düşündüğünü dile
getirerek Şener, "Karşımdaki insanların bu kadar kötü
olabileceklerini ancak gecenin ilerleyen saatlerinde gördüm. Böyle
bir ihanet hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir ihanettir. Türk
askerinin, yurttaşına silah çekeceği aklıma gelmezdi. O gece G-3
silahının başıma dayandığını gördüm. Kabus gibi bir şeydi." diye
konuştu.
"Hayatım boyunca duyacağım en büyük gurur"
Darbe gecesi insanların tankın altında ezildiğine, bombalarla
vurulduğuna dikkati çeken Şener, şunları kaydetti:
"15 Temmuz dünya demokrasi tarihinin, siyasi tarihinin hatta darbe
tarihinin en müstesna örneğidir. Taktik açıdan uygulanış biçimiyle
de amaçları itibariyle de ve buna karşı bu halkın onurlu
direnişiyle öyledir. O gece her şeyimle olayların içinde olmak,
hayatım boyunca duyacağım en büyük gururdur. Bana neyle
kıyaslarsın, derseniz ben Kurtuluş Savaşı'nda görev almak isterdim
bir de 15 Temmuz'da görev almak isterdim benim için o değerde bir
olaydır."
Şener, askerlere "vurun" derken, vurulabilme ihtimalinin de
olduğuna işaret ederek, "Arkada bir acı bırakırsınız ama 250 tane
öyle insanımız ve onların aileleri var benim onlardan bir farkım
yok, yarın da bu olabilir. O yüzden böyle bir şeye tevessül edecek
olanlara, şunu söylüyorum, ya çok güçlü gelin çünkü bu halk size
karşı direndiği zaman bu kadar eli boş durmayacaktır. O gece halk
ve kamu görevlileri sağduyulu olmazsa öldürülen darbeci sayısı
katlanmıştı ve bu meşruydu." dedi.
"Canından vazgeçmiş insanın hiçbir şeyden korkusu
yok"
Yeni bir kaos planını düşünenlerin "bu halkın çok daha güçlü
direneceğini hesaba katması" gerektiğini belirten Şener, böyle bir
kaostan yararlanacak kişilerin bunun bedelini halka çok ağır
ödeyeceğini söyledi.
"Canından vazgeçmiş insanın hiçbir şeyden korkusu yok ve Türk
halkında bu var" diyen Şener, bu ruhu hep Kurtuluş Savaşı'na
benzettiğini kaydetti.
Şener, FETÖ'yü tek kelimeyle "yalan" olarak tarif ettiğini
anlatarak, yargılanan FETÖ'cü sanıkların da söyledikleri
yalanların, örgütün zaten gerçek yüzünü gösterdiğini vurguladı.
"Kontrollü darbe' lafı, söyleyenlerin tarihsel ayıbı
olarak kalacaktır"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun zaman zaman kullandığı
"kontrollü darbe" ifadesine yönelik bir soruya da Şener, bunun
siyaseten muhalefet partisi tarafından ortaya atılmış ve altı
doldurulmamış bir manevra olduğunu anlattı.
Şener, sadece Akıncı Üssü ve Yurtta Sulh Konseyi iddianameleri
okunduğunda darbenin nasıl ince ince planlandığının, operasyonel
taktiklerin olduğunun görüldüğünü ifade ederek, hangi birliklerden
hangi askerlerin katılıp hangi helikopterle gideceğinin
planlandığını ancak bunların hepsinin 16 Temmuz gecesi saat 03.00
için planlandığını söyledi.
FETÖ'cülerin paniğe kapılmasının darbenin öne çekilmesine sebep
olduğuna işaret eden Şener, "Öne çekilen darbe de Türk halkının
kurduğu bariyere çarptı. O yüzden 'kontrollü darbe' iddiasında
bulunanların, bunu ispatlaması gerekiyor. Bu halkın darbeye
direnişini, 'kontrollü darbe' deyip onları kıracak şekilde
raporlaştırmak ve bunu söylem haline getirmek, siyasi ve hukuki
açıdan hiçbir şey kazandırmaz. " diye konuştu.
Şener, muhalefet partisinin bu sözlerinden sonra, bundan yararlanan
sanıkların olduğunu dile getirerek, bu kişilerin de mevcut
yöneticilerin üzerinde şaibe oluşturmak için bunu yaptığını
anlattı.
Bunun altı doldurulmamış, boş ve siyasi muhalefet açısından
söylenen bir şey olduğunu belirten Şener, şöyle devam etti:
"Bu, bunu söyleyenlerin tarih boyu ayıbı olarak kalacaktır çünkü
ben Nedim Şener olarak da bu halkın bu direnişinin böyle gerçek
dışı ifadelerle lekelenmesine izin vermem. Elde veri yokken sadece
muhalefet olsun diye bunu yapıyorsanız bu sizin tarihsel ayıbınız
olur. Bu bir kere 15 Temmuz'u anlamadığınızı gösterir,
anlamadıklarını da ben o geceden biliyorum. 15 Temmuz'u belli
kesimlerin anlamadığını ve o ruhu asla görmek istemediklerini
biliyorum."