Karadeniz de Zonguldak açıklarında 320 milyar metreküp doğalgaz
rezervine ulaşıldı.
Cuma günü Sayın Cumhurbaşkanı bu hayırlı haberi milletimize
müjdeledi.
Dünyanın dört bir yanından kutlamalar geldi.
Samimi bir sevinç ve umut iklimi ülkemize hakim oldu,
birilerinden çıt yok.
Hatta partilerinin mensuplarına bu konuda olumlu veya olumsuz
bir açıklama yapmamaları talimatı veren liderler olduğu
söyleniyor…
Allah hepsine akıl fikir versin.
Kimin bulduğu, ne zaman bulunduğu değil ki önemli olan.
Kimin için bulunduğu, bu zenginliğin kime ait olduğudur.
Aziz milletimiz için bulunmuştur ve bize aittir.
Bulanlara müteşekkir olmak erdemdir.
Emeği geçen herkesi kutlamak fazilettir.
Yıllara sari, büyük emeklerin, fedakarlıkların, bilginin,
birikimin, donanımın neticesidir bu başarı…
Siyasette kararlılık, cesaret, ısrarlı takip olmazsa netice
alınabilir mi?
Bu hükümet pes etmemiş, umutsuzluğa kapılmamış, dünyanın
deneyimlerini değerlendirmiş, şartları oluşturmuş ve böyle bir
noktaya gelmiş.
Avantajlarını, kazanımlarını ise hep birlikte paylaşacağız.
Madde madde gidelim.
En büyük eleştiri neydi, Türkiye enerjide dışa bağımlıdır,
denmiyor muydu?
Kurtuluyor işte. Enerji Bakanı açıkladı, şu anki rezerv bizi en
az altı yedi yıl idare edecek durumda.
Başkaca bir kaynak bulunmasa bile bu küçümsenebilir mi?
Kaldı ki, uzmanlar ne diyor, bu iş böyle başlar hemen biraz daha
derininde mutlaka daha büyük bir rezerv ihtimali var, diyorlar.
Dış ticaret açığımız enerjide dışa bağımlılıktan deniyordu, yine
Enerji Bakanının ifadesiyle rezerv şu anki fiyatlarla bile en az 65
milyar dolar civarında.
Geleceğin fiyatlarını bilmiyoruz bile.
Az mı?
Girdi maliyetleri yüksek olduğu için dünya pazarlarında rekabet
şansımız az deniyordu, şimdi düşecek.
Enerji maliyeti düştükçe rekabet şansımız artacak, işyerlerimiz
büyüyecek, dünya pazarlarında pek çok alanda daha fazla yer
alacağız.
İstihdam artacak, işsizlik azalacak, refahın toplumsal tabana
yayılımı mümkün olacak…
Enerjide dışa bağımlılık bize karşı fiyat dayatmalarına imkân
veriyor, diyorlardı…
Hadi, şimdi de dayatsınlar…
Türkiye’nin eli rahatladı.
Dost düşman bunu görüyor…
Enerji bağımlılığımız yüzünden Rusya ile, İran ile, Suudi
Arabistan ile pek çok konuda taviz vererek ilişki yürütülüyor
iddiası vardı.
Şimdi böyle bir şey olmayacak.
Kimse kendi menfaatine olan bir durumu Türkiye’ye karşı enerji
teminatçısı olarak zorlayamayacak.
Tüm bunlar ortada iken, sevinmemek ne demek?
Neymiş, geçmiş yıllarda da buna benzer müjdeler verilmiş…
Buna benzer açıklamaların hiç birisi bu şekilde verilmedi.
Sadece çalışmalar yapıldığı ve ümitvar olduğumuz belirtildi.
Nitekim hepsinde de bu müjde ile haklı çıkıldı.
Ortada bir yalan, yanlış, aldatmaca, kandırmaca yok ki…
Yıllardır sürdürülen ısrarlı çalışmalar netice verdi.
Bu konuda uzman kişilerden hükümete en muhalif olanlar bile
rahatlıkla diyor ki, Türkiye arama filosu ile maliyetleri çok düşük
ama netice itibariyle büyük başarılara gitmektedir.
Rahatsızlık neden?
Bu işin iktidarı veya muhalefeti olamaz.
Bu iş geleceğimiz içindir.
Türkiye, denizlerinde de, karasında da yeraltı ve yerüstü tüm
zenginliklerini milletinin yararına kullanabilme imkan ve
kabiliyetlerini artırdığı ölçüde hepimiz daha zengin, müreffeh ve
mutlu olacağız.
Biraz bu millete sevgisi olan, aklı olan, kalbi ve vicdanı olan
bu kazanımdan mutlu olur; önünde, arkasında, yanında yöresinde kim
varsa bu başarının onları da kutlar…