Neden karşı karşıya gelmiyorlar?
Abone olDeniz Baykal ve Başbakan Erdoğan neden görüşmüyorlar? İşte Baykal'ın yanıtı...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Kanaltürk'' Televizyonu'nda
''Söz Meclisi'' programında soruları yanıtladı. Baykal, PETKİM
ihalesiyle ilgili olarak ''İhaleyi alan firmanın doğru dürüst
kimliği dahi netleşmiş değil. Gider ayak da seçimden 15 gün önce
bunun yapılması çok kaygı verici bir olay. Bu, işlerin iyi
götürülmediğini gösteriyor. Tabii Türkiye'de yargı işleyecektir.
Türkiye'deki özelleştirme bir fiyaskodur." dedi.
''NİYE BİRBİRİMİZE SÖYLEYEMİYORUZ?''
Baykal, Başbakan Erdoğan ile niye karşı karşıya gelemediklerine
ilişkin bir
soru üzerine, şunları söyledi:
''Geçen seçimde bir araya gelmemize rağmen, bu seçimde Tayyip Bey
ile bir
araya gelemiyoruz. Niye? Tayyip Bey benim aleyhimde atıp, tutuyor,
ben onun gıyabında bir şey söylüyorum, niye birbirimize
söyleyemiyoruz? Bu benim şahsi talebim değildir. Bu demokrasinin
gereğidir. Bu 70 milyonun aydınlanma hakkının gereğidir.Yani bu
olmadan seçim yapmak demokrasinin bir gereğinden kaçmak
demektir.
Beni asıl üzen, Türkiye'de medya böyle bir tavır tarzına nasıl
sessiz kalır?Yani bunun yaptırımının olması lazım. Yani ben
istersem gelirim, istersem gelmem. Yok böyle bir şey, sen
gelmek zorundasın, bir kamu görevi yapıyorsun. düşünceleri
tartıştıracaksın. Yani kime güveniyoruz? Millete
güveniyoruz. Millet, yanlışlık yaparsak, yanlıştan dolayı bizi
mahkum eder.Oraya geleceğiz. Herkes bildiğini, düşündüğünü yüzüne
karşı söyleyecek. Niye söylemiyoruz, niye konuşmuyoruz, reddetmeye
hakkımız var mı kardeşim? Bu vatandaşın hakkıdır, bu vatandaşa
saygıdır.''
DOKUNULMAZLIK
Başbakan Erdoğan'la bir araya gelip konuşamamalarının nedeninin,
Başbakan Erdoğan'ın, 2002 yılındaki görüşmede, dokunulmazlıkların
kaldırılacağına yönelik verdiği sözü tutmamasından kaynaklanıp
kaynaklanmadığının sorulması üzerine ise Baykal, ''O da olabilir.
Ama yani onun da izahı vardır. İzahını yapsın, söylesin. Sen
siyasetçisin. Yani sözü vereceksin, yapmayacaksın sonra da
kaçacaksın, sonra da oyları alacaksın. Öyle bir şey olur mu?''
dedi.
Başbakanın dokunulmazlıkları kaldırmak istemediğini savunan Baykal,
bunun gerekçesinin de başta başbakan olmak üzere 200 milletvekili
hakkında dosya bulunması olduğunu söyledi. Baykal, şunları
kaydetti:
''Bunlar fevkalade ciddi dosyalar. Evrakta sahtekarlıktan,
kalpazanlıktan bir sürü suç var. Sen bunların yargıda
görüşülmesini engellemişsin. Birbiri ardına aflar çıkarmışsın.
Çıkan aflardan sadece 'Maliye Bakanı Kemal Unakıtan
yararlandı' diye biliyoruz. Hayır, Başbakan yararlanmış.
Şimdi bunları yapmışsın, o zaman milleti aldatmaya ne hakkın var?
Şimdi Başbakan kaçıyor,davasından emin olan insan kaçmaz. Sen
Başbakansın, devletin bütün bilgileri sende. 'Arkadan konuşuyorsun,
gel yüzüme söyle' desin, 'yanlış söylüyorsun kardeşim bak doğrusu
budur' desin. 'Kendi kendine konuşuyorsun, ayıptır' desin.
Diyebiliyor mu? Diyemiyor. Konuşturmayacak, 3, 4 tane televizyonda
kendine göre programlar yaptıracak. Böyle demokrasi olur mu?
Demokrasi hamaset işi, nutuk atma işi değil. Önce dokunulmazlığını
kaldıracaksın, sonra da vatandaşın karşısına çıkmaya cesaret
edeceksin, o kadar.''
''TERÖRLE MÜCADELE BU HÜKÜMETLE OLMAZ''
Terörün kurutulması gerektiğini vurgulayan Baykal, ''Bunu
kurutursak Türkiye rahatlıyor. Millet bıkmış, Güneydoğu'da yaşayan
kürt kökenli vatandaşlarımız da bıktılar bu işten. Herkes huzur
istiyor artık. Bu belayı defetmek lazım. Kimse şiddet, terör,
mayın, suikast yoluyla siyasi mücadele istemiyor'' dedi.
Erdoğan'ın terörle mücadele konusundaki açıklamalarını da eleştiren
Baykal,
''Diyor ki, 'terör sorunu aslında demokrasi sorunudur, terörle
mücadelenin
yolu demokrasidir'. Yap kardeşim yap. Sen demokrasiyi getir
şehitler gelmesin. Bul yolunu. Böyle bir şey yok. Terör ciddi bir
konu, onun anlayacağı bir başka dil var. Senin kendine yönelik
tehlikeleri kavraman lazım, bunun tedbirlerini almayı bilmen lazım,
o konuda caydırıcı olabilmen lazım. Suriye'ye karşı caydırıcı oldu
Türkiye, bir tek kurşun atmadı, çatışmaya girmedi. Baktılar ki
Türkiye blöf yapmıyor, kararlıdır. Şimdi de Türkiye blöf yapmadan
bu konuda kararlı olduğunu göstermelidir.'' dedi.
Baykal, ''Şimdi ilk yapılacak şey, bu hükümetle bu iş olmaz,
hükümeti değiştirmektir. Bu konularda Türkiye'nin inandırıcı,
ciddiye alınır bir ülke haline dönüşmesinin ilk şartı, terör
konusunda caydırıcı olabilmesinin ilk şartı bu hükümeti
değiştirmek, bu konuda ne yapacağını bilen bir hükümeti iş başına
getirmektir. Bu hükümet ne yapacak, 'yürüyün ilk hedefiniz Kerkük'
mü diyecek.
Yok böyle bir şey, ama ne yapacak olayın ciddiyetini anlatacak.
Amerika'ya
anlatacak, Irak'a anlatacak. Bunları ikna edecek, bunu kabul
edemeyiz diyecek.AKP bunu yapamıyor. AKP'nin yapısı, danışman
yapısıyla bunu yapamaz. O Türkiye'yi karıştırıyor.'' dedi.