Neden Farabi değil de Hipokrat

“Hekim Apollon Aesculapions, hygia panacea ve bütün Tanrı ve Tanrıçalar adına. And içerim, onları tanık ve şahit tutarım ki…”
Yukarıdaki ifadeler, o çok bildik hekim andı olan “Hipokrat Yemini”nin ilk sözleridir. Hekimlerimiz, tıp fakültelerini bitirip mesleğe adım atarken düzenlenen bir törenle topluca “Hipokrat Yemini” ederler. Sokaktaki sade vatandaşa, ilkokul öğrencilerine kadar herkes, doktorların mesleğe başlarken “Hipokrat Yemini” ettiklerini bilir. Hipokrat yemini etmiş olmak, doktorluk mesleğinde saygınlık, güvenirlik anlamına gelir. Ya da öyle olduğu düşünülür.

Peki Türk hekimleri mesleğe adım atarlarken yemin edeceklerse, bu neden Eski Yunan döneminde yaşamış Hekim Hipokrat’ın, 2 500 yıl önce oluşturduğu bir yemin olmak zorunda? Binlerce yıllık mazisi olan Türk hekimleri, Türk Tıp Dünyası, neden bir Yunan hekiminin oluşturduğu yemini tekrar ediyor? Binlerce yıllık Türk Milleti’nde adına yemin düzenlenecek büyük bir hekim yok mu?

M.S. 834-932 yıllarında yaşamış olan Müslüman Türk bilginlerinden Ebu Bekir Razi, Büyük Türk Bilgini Farabi (870-950) Büyük Türk-İslam tıp bilgini ve filozoflarından İbn-i Sina, Büyük Türk hekimlerinden Şuuri’den günümüze dek yüzlerce, binlerce büyük tıp bilgini yetiştirmiş Türklerin, hekimlerine ettirdikleri yeminin bir Yunan hekiminin oluşturduğu and olması ne kadar mantıklı?

Kırmızı Çizgi-Muhammet Kutlu