Necip Hablemitoğlu cinayeti sanığı Nuri Gökhan Bozkır'ın itirafları! Silahı Mogan Gölü'ne attılar
Abone olUKRAYNA'da yakalanarak Türkiye'ye getirilen Necip Hablemitoğlu suikasti sanığı eski Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli Nuri Gökhan Bozkır'ın yakalanmadan hemen nceki itirafları ortaya çıktı. Bozkır, "Suikasttan bir gün sonra Gölbaşı'nda nizamiyede koşuya çıktık. Kutsal ve Mumcuoğlu'nun arkasındaydım. Mogan Gölü'nün kenarından geçerken içinde silah olan siyah bir poşeti göle fırlattılar. Atılan yeri krokide gösterdim. Bölge aranırsa silah bulunur" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, NTV canlı yayınında
Türkiye'ye getirildiğini açıkladığı Necip
Hablemitoğlu suikastı zanlısı Nuri Gökhan Bozkır'ın
itirafları ortaya çıktı. Yakalanmadan bir süre
önce Ukrayna'nın başkenti Kiev'de Sabah'ın röportaj yaptığı
Bozkır, cinayette hangi iki ismin rol aldığını ve suikast silahının
nasıl yok edildiğini ayrıntılarıyla anlattı.
Bozkır, tetiği çektiği öne sürülen asker kökenli eski istihbaratçı Tarkan Mumcuğlu'nun, Hablemitoğlu öldürüldükten sonra silahı nasıl yok ettiğini de açıkladı. Buna göre Hablemitoğlu suikastında kullanılan silah Ankara'daki Mogan Gölü'ne atıldı. Nuri Gökhan Bozkır, silahı göle atarken Tarkan Mumcuoğlu'nun yanında eski binbaşı Bülent Kutsal'ın da bulunduğunu açıkladı. İşte Nuri Gökhan Bozkır'ın o itirafları...
Cinayet günü telefonunu niye kapattı?
-
Necip Hablemitoğlu'nun öldürüldüğü gün üzerinize kayıtlı
telefonun olay yerinden sinyal verdiği tespit edildi. Siz o gün
orada ne yapıyordunuz?
Ben o gün görevdeydim. Ama telefonum, nasıl oradan sinyal vermiş
bilmiyorum.
- Cinayet günü telefonunuzu neden kapattınız?
Ben hatırlamıyorum, aradan 20 yıl geçmiş.
Savcı'ya Zihni Çakır aracılığıyla her şeyi
anlattım
-
Savcılığa gönderdiğiniz ihbar mektubunda Tan Dervişoğlu, Altan
Bora, Bülent Kutsal ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'ndan bahsediyorsunuz.
Bu kısmı baştan bize anlatır mısınız?
Olayın
savcısına, 2015'te gazeteci Zihni Çakır vasıtasıyla bütün
bildiklerimi gönderdim. Bu kişilerin cinayet öncesi ve sonrası
hareketlerinin, normal Özel Kuvvetler görevlerinin dışında
gerçekleştiğini, çok sık geliş-gidiş ve sivil görev faaliyetleri
içinde olduklarını söyledim.
- Peki, özellikle neden Tarkan Mumcuoğlu ismini
veriyorsunuz? Bir şey mi biliyorsunuz?
Mumcuoğlu, o dönemde Genelkurmay'ın verdiği rapora göre
Kazakistan'da resmi görevde. Ama cinayetten sonra gölün orada
gördüm, net olarak hatırlıyorum.
'Silahı Mumcuoğlu ve Kutsal göle attı'
- Cinayet silahının atıldığına tanık olduğunuz anı anlatır
mısınız?
Biz sabah kalktık. Saat 8'de mesaimiz başlar. O gün koşuya
gittik... Mogan Gölü'nün nizamiyesine indik. Oradan sonra 11
kilometre... Geride kaldığımda Bülent Kutsal ve Tarkan
Mumcuoğlu'nun bir siyah poşeti fırlattığını gördüm. Ben 200-300
metre gerideydim. Benim gördüğümü fark etmediler.
- Peki, silah gölün tam neresinde?
Savcı beye çizerek krokide yerini gösterdi. Bu bölgenin aranmasını
istedim. Bu dosyayı canlandıran benim.
- Silahı attığını söylediğiniz şahıslardan en iyi atış yapan
hangisi?
Tarkan Mumcuoğlu. Mesaimize gittiğimizde bir subay beylik
tabancasını ya birlikte bırakırdı ya da yanında taşırdı. İki üç
silahla gezerdi. Silahı seven bir insandı.
- Mumcuoğlu'nun takip eğitimi aldığını duydunuz mu?
Tabii. Bu işin istihbarat birimindeydi. Dudak hareketleri okunmasın
diye telefonla konuşurken eliyle ağzını kapatırdı. Bunu normal bir
subay niye yapsın?
- Öncesinde siz Hablemitoğlu'nu takip ettiniz mi?
Bu cinayetin aydınlanması için benim verdiğim isimler, bilgiler
var. Sonra silah bana döndü, benim hiç hak etmediğim bir suçta,
katil olarak bugün Türkiye'ye kamuoyunda yargılanıyorum.
- Tetiği kim çekti?
Bilmiyorum, bilsem...
- O ekipten tetiği çekecek adam kimdir sizce?
Bakın ben şu an iftiraya uğruyorum, başkasına atmak
istemiyorum.