'Necip Fazıl yılı fiyasko oldu’
Abone ol“Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından şaşaalı bir törenle ilan edilen Necip Fazıl yılı skandal, rezalet ve tam bir fiyasko oldu.” Bu sözler Necip Fazıl'ın oğlun
Kısakürek’i bu denli kızdıran ve sitem etmesine sebep olan olay
ise devletin yaklaşık bir yıl önce ilan ettiği “Necip Fazıl Yılı”na
ilgisizliği.
Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Üstad’ın doğumunun
100. yılı dolayısıyla Mayıs 2004’ten Mayıs 2005’e kadar olan bir
yılı “Necip Fazıl yılı” ilan et-ti. Oğul Kısakürek’e göre bakanlık
bir yıl içinde ‘laf kalabalığından başka hiçbir şey yapmadı’. Necip
Fazıl’ı anma adına ya- pılanlar ise yanlış ve göstermelik işlerden
ibaret. Devletin ‘Üstad’ adlı belgesele tek kuruş yardımı bile
yok.
Geçtiğimiz yıl haziran ayında Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu ve bazı
milletvekillerinin de katıldığı törende ilk kez gösterilen “Üstad”
adlı belgeseli devletin değil, Büyük Doğu Yayınları’nın
hazırladığını söyleyen Kısakürek şöyle konuştu: “Galada duygusal
sözler söyleyen, gözyaşı dökenler ve ‘size her türlü desteği
vereceğiz’ diyenler, sözlerini tutmadı. Bize destek vermedikleri
gibi kendileri de hiçbir şey yapmadı. Üstad ile gönül bağı olduğunu
söyleyen insanların samimiyetine inanmıyorum.”
Mehmet Kısakürek’in senaryosunu yazdığı “Üstad” belgeselinin
galası, 19 Haziran 2004’te Atatürk Kültür Merkezi’nde görkemli bir
törenle yapılmış ve bu törende dönemin Kültür ve Turizm Bakanı
Erkan Mumcu, Mayıs 2004-Mayıs 2005 arasını Necip Fazıl yılı ilan
ettiklerini söylemişti. Galaya Başbakan’ın ve bazı bakanların
katılması, medyada ‘Devletin, Necip Fazıl ile barıştığı’ yönünde
yorumlara neden olmuştu. Ancak Kısakürek’e göre böyle bir şey yok.
“Devlet, kimseyle küs ya da barışık değil.” diyen Kısakürek,
“Bakanlığın hazırladığı kitapta, Üstad’ın doğum tarihi bile yanlış
yazılmış. Kitapta üstadın şiirine bile dil uzatılmış, Necip
Fazıl’ın şiiri intihal yani çalıntı denmiştir. Bugüne kadar hiçbir
karşıtı, hiçbir muhalifi, Üstad’ın şiiri hakkında tek kelime
söylememiş, söyleyememiştir. Vaziyet tek kelimeyle bir rezalettir.
Bize bir şey sormadılar. Sadece kitap aşamasında bizden fotoğraf
istediler, o zaman bir kitap çıkaracaklarını öğrendim.” şeklinde
konuştu.
Bakanlığın, söz vermesine rağmen “Üstad” filmine maddi destek
vermediğini, filmin yayınlatılması için hiçbir girişimde
bulunmadığını ifade eden Kısakürek, şunları söyledi: “Destek
anlamında ciddi sözler verildi, ancak bu sözlerin hiçbiri yerine
getirilmedi. Bu belgesel kültür hayatımız için çok önemliydi.
Çünkü, doğru dürüst hayatı bile bilinmeyen bu çapta bir insanın,
belge niteliğindeki filmine hiçbir ilgi göstermediler. Hem maddi
hem de manevi ilgisizlikten bahsediyorum. Bu mevzuda bize başbakan
yardımcısı tarafından birçok söz verildi. Ama bu sözlerin hiçbiri
yerine getirilmedi. Biz bu filmi kendi imkanlarımızla çektik, kendi
imkanlarımızla yayınladık. Sağ olsun belgesele sadece CNN Türk ilgi
gösterdi ve bir bölümünü yayınladı.”
Başbakan haricindeki devlet erkânının Üstad konusundaki iyi
niyetinden şüphe ettiğini belirten Kısakürek, “Devlet, gözyaşı
döktü. Duygusal anlar yaşandı. Devlet içinde Üstad’ı seven, onunla
gönül bağı olan insanlar var. Ancak bu sevgi kâfi derecede değil.
Çünkü, Üstad ile ilgili bir yıl ilan ediyorsunuz; ama ondan sonra
bu işin altından kalkamıyorsunuz. Biz adını koyalım da gerisi gelir
gibi bir niyet var mı bilmiyorum. Zaten bu yıl da sadece ve sadece
Sayın Başbakan’ın iyi niyeti ile uygulamaya konuldu.” dedi. Üstad’ı
anlamak konusunda bir mesafe kaydedilmediğini belirten Kısakürek,
“Son derece de beyefendi bir müsteşar var. Ama bir şey yapılamadı.
Sebep olarak da bir başbakan yardımcısı tarafından eski Kültür
Bakanı gösterildi. ‘Erkan Mumcu gitti, gidecek. O gitsin her şey
yoluna girecek, çünkü açılımları tıkıyor.’ dediler. Kardeşim
Ömer’in cenazesinde yanıma yaklaşan bir başka bakan, ‘O gitti,
önümüz açıldı.’ dedi. Ancak yeni bakan da Üstad ile ilgilenmedi.”
diyerek dert yandı.
‘İyi niyetli tek kişi Başbakan’
En büyük pişmanlığının belgesele destek için yazılı olarak Kültür
Bakanlığı’na başvurması olduğunu söyleyen Kısakürek, bunu bir kaza
olarak değerlendiriyor: “Gaflete düştük. Başvurduk ve bakanlık bize
5 bin VCD için 5 milyar yardım verdi. Bir de bu VCD’lerin yarısını
da onlara yollayacakmışız. Bunu kabalık olarak algıladık ve destek
isteme yazımızı geri çektik. Sonuç olarak Üstad’ın onların
alâkasına ihtiyacı olmadığı ortaya çıktı. Necip Fazıl yılını
skandal, rezalet, fiyasko olarak görüyorum. Bu mevzuda hüsnüniyet
sahibi tek kişinin olduğuna inanıyorum hükümette. O da Başbakan
Tayyip Erdoğan.”
Haber: Abdullah Kılıç
Kaynak: