Necdet Özel'den flaş açıklamalar
Abone olGenelkurmay Başkanı Necdet Özel, komutanların yargılandığı davalarla ilgili "Neden konuşmuyor?" sorusuna cevap verdi.
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, "Neden konuşmuyor?" sorusuna
"Bir kamu görevlisinin; konuşacağı konuyu, yeri, zamanı ve
muhataplarını doğru analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu
nedenle, mümkün oldukça konuşmamaya ve gündemde olmamaya gayret
sarfediyorum" sözleriyle cevap verdi.
Genelkurmay Başkanı Özel, Yargıtay kararlarının ardından ilk kez Ergenekon ve Balyoz'la ilgili açıklama yaptı. Ergenekon ve Balyoz davalarına ilişkin ise Özel, "Tarihi davalarla ilgili verilen yargı kararlarının, vicdani muhasebesinin de yüce milletimiz tarafından yapılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum" yorumunda bulundu.
Orgeneral Özel, yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay 9'uncu
Ceza Dairesinin temyiz kararını açıklamasının ardından şahsına
yönelik sözlü ve yazılı eleştiri ve saldırıların olduğunu
hatırlattı.
SALDIRILARIN DOZAJI ARTTI
"Kurban Bayramı'nı idrak ettiğimiz günlerde bayramın kutsiyetine olan inancım ve yüce Türk milletine olan saygımdan dolayı cevap vermek istemedim" ifadelerini kullanan Özel, şunları kaydetti:
"Ancak yıkıcı ve mesnetsiz olduğunu düşündüğüm eleştiri, tahrik
ve saldırıların dozajının artması üzerine iddialara cevap olarak
kamuoyunun bilgilendirmenin yararlı olacağını
değerlendiriyorum. Öncelikle tutuklu olan personelimizin ve
onların değerli aile bireylerinin acısını ve üzüntüsünü ailemle
birlikte hep yüreğimizde hissettiğimizi vurgulamak istiyorum.
Görevimi devraldığım zaman 'Balyoz' adı verilen davada, deliller
toplanmış, tutuklamalar yapılmış, soruşturma tamamlanmış, savcılık
iddianamesi hazırlanmış, iddianame yetkili mahkeme tarafından kabul
edilmiş ve yargılama süreci başlamış bulunuyordu.
Görevim boyunca bir taraftan asli görevlerimizin ifası için gayret sarf ederken, diğer taraftan, yine yasal görev ve sorumluluğum ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin örf ve adetleri gereği mensuplarımız ile ilgili yürütülen bütün soruşturma ve davalarla yakından ilgilendiğimi, günlük olarak bilgilendiğimi ve halen de ilgilenmeye ve bilgilenmeye devam ettiğimi, Anayasamızda belirtilen 'Demokratik hukuk devleti' ilkesine, mevcut yasal mevzuata ve yargının ayrı bir 'erk' olarak bağımsız ve tarafsız olması gerektiğine olan inancım çerçevesinde, arkadaşlarımın durumuna hukuki çözümler aradığımı ve bu yöndeki düşüncelerimi ilgili ve yetkili olduklarını düşündüğüm makam sahipleri ile paylaştığımı, tutuklu olan personelimizin, hiçbir ayrım yapılmadan, tamamen yasal mevzuat içerisinde kalınarak, düzenli olarak ziyaret edilmesini, istek ve ihtiyaçlarının tespit edilerek karşılanmasını, savunmalarına yardımcı olacak bilgi ve belgelerin kendilerine ve/veya avukatlarına zamanında ulaştırılmasını, ayrıca TSK’nın geleneksel aile yapısı nedeniyle aile bireyleri ile ilgilenilmesini sağladığımı bilginize sunmak istiyorum."
HASDAL ASKERİ CEZAEVİ ZİYARETİ
Görevi devraldıktan birkaç ay sonra gerek insani gerekse yasal görev ve sorumluluğunun gereği olarak Ekim 2011'de Hasdal Askeri Cezaevinde ziyaretlerde bulunduğunu hatırlatan Orgeneral Özel, açıklamasına şöyle devam etti:
"Ziyaretimin amacı, sorumlu ve vefalı bir kişi olarak arkadaşlarımı dinlemek, onlar için hukuken ve idari olarak ne yapabileceğimi belirlemek ve her şeyden önemlisi moral vermekti. Bu ziyaret esnasında bazı arkadaşlarıma, 'Suçun şahsiliği prensibine karşın, yürütülen davanın aynı zamanda TSK’nın kurumsal kimliği ile de yakından ilgili olduğunu, davayı yakından takip ettiğimi, TSK’nın kurumsal yapısını, emir-komuta sisteminin işleyiş tarzını ve iddialarla ilgili mevcut bilgileri yetkili ve ilgili kişilerle diyalo kurarak yüz yüze görüşeceğimi, bu konuda basın-yayın yolu ile bilgilendirme yapmayı düşünmediğimi' belirttim."
GENELKURMAY BAŞKANI NEDEN KONUŞMUYOR?
Özel, son zamanlarda sık sık "Genelkurmay Başkanı neden
konuşmuyor?" sorusuyla karşılaştığını belirtti.
Genelkurmay Başkanının, devlet sorumluluğu bulunan, görev ve
yetkileri yasalarla belirlenmiş, Türk Silahlı Kuvvetlerinin
komutanı ve bir kamu görevlisi olduğunu ifade eden Orgeneral Özel,
kamu görevlisinin, konuşacağı konuyla ilgili, yeri, zamanı ve
muhataplarını doğru analiz etmesi gerektiğini bildirdi.
VİCDAN MUHASEBESİNİ YÜCE MİLLETİMİZ YAPSIN
Bu nedenle mümkün oldukça konuşmamaya ve gündemde olmamaya gayret
sarfettiğini, TSK ile ilgili haberlerin de internet ortamında
kamuoyuyla paylaşılmasını yeterli gördüğünü ifade eden Özel, "Son
Balyoz temyiz kararından sonra da bazı sanık ve yakınları
tarafından konuşmamam konusunda yoğun eleştiriler olduğunu gördüm.
Kurumsal kimliğim nedeniyle, yargıya intikal etmiş konularla yargı
kararları üzerine yorum ve değerlendirme yapma hakkına sahip
olmadığımı ve düşüncelerimi basın yolu ile kamuoyu ile paylaşmayı
doğru bulmadığımı düşünüyorum. Ancak, bireysel olarak düşüncelerimi
ilgililerle serbestçe paylaştığımın da bilinmesinde yarar
görmekteyim" değerlendirmesinde bulundu.
Tarihi davalarla ilgili verilen yargı kararlarının; ihtisas
sahipleri tarafından tartışılmasının, sonuçlarının yürütme ve
yasama organları tarafından değerlendirilmesinin ve vicdani
muhasebesinin de yüce millet tarafından yapılmasının daha doğru
olduğunu düşündüğünü vurgulayan Orgeneral Necdet Özel,
açıklamasında şunlara yer verdi:
NİFAK SOKMA GİRİŞİMLERİNİ KINIYORUM
"Diğer taraftan, karar sonrası tahliye edilen arkadaşlarımın
çoğunluğunun Kara Kuvvetleri Komutanlığı mensubu olduğu ifade
edilerek Türk Silahlı Kuvvetleri içinde ayrımcılık yapma, nifak
sokma ve huzur bozmaya yönelik girişimleri kınıyorum.
Daha huzurlu, müreffeh ve her yönüyle gelişmiş Türkiye hedefine;
geçmişte yaşadığımız olayları sorgulayarak, gerekli dersleri
çıkararak ve bu dersleri hayata geçirerek, ancak geçmişte yaşanmış
hadiselere takılıp kalmadan, bu olayları sürekli olarak gündemde
tutmayarak, geleceğimize ait plan ve projeler yaparak ve bunları
uygulama alanına sokarak, birlik ve beraberliğimizi ve iç
huzurumuzu koruyarak, birbirimizi dinleyerek ve anlayarak,
mevzubahis vatan ve millet olduğunda saplantılarımızı bir kenara
bırakarak ve 'Herşey Türkiye için' diyerek ulaşabileceğimize
inanıyorum.
İşte bu düşüncelerle, atalarımızdan bizlere emanet edilen özgür
vatan topraklarının korunmasının, devletimizin bekasının,
vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin teminatı olduğunu
düşündüğüm, yüce milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı
Kuvvetlerine ve onun fedakar mensuplarına karşı daha duyarlı
olunmasını rica ediyorum."