Ne zaman by-pass, ne zaman stent?
Abone olHer 2,5 dakikada bir kişi kalp hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Peki ne zaman by-pass, ne zaman stent yapılmalı?
Türk Kardiyoloji Derneği rakamlarına göre, her 2.5 dakikada bir
kişi kalp hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Türkiye’de
tıkayıcı kalp damar hastalığı olan yaklaşık 2.8 milyon kişi
bulunuyor, rakamın 2015 yılında iki katına ulaşacağı
öngörülüyor.
Kalp hastalıkları tedavisinde uygulanacak yönteme karar
vermede hastanın sağlık durumu ve hastalığın seyri belirleyici
oluyor. Yaş ve cinsiyet ise belirleyici kriterler arasında
yer almıyor. Tedavi yöntemine kardiyoloji uzmanı ve kalp cerrahının
hasta ile birlikte karar vermesi gerekiyor.
Kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan yöntemlerle ilgili
bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi’nden Kalp ve Damar Cerrahisi
Uzmanı Prof. Dr.Sertaç Çiçek, en ciddi sağlık sorunları arasında
yer alan kalp damar hastalıklarında tedavinin ilaç ve girişimsel
yani cerrahi yöntemlerle gerçekleştirildiğini söylüyor.
“Girişimsel ve cerrahi tedavide amaç tıkalı damarın
beslediği bölgeye oksijenlendirilmiş kanı göndererek kalp kasının
canlılığını korumaktır. Kateterle gerçekleştirilen balon
ve stent işleminde darlık olan damarın içerisinde kateter
yardımıyla balon şişirilerek darlık genişletilir ve stent (kafes)
yerleştirilir. Stent, damarın büzülerek kapanmasını
engeller. Cerrahi yöntem olan koroner arter by-pass ameliyatında
ise tıkalı damarların uç tarafına vücudun diğer bölgesinden alınan
damarların ilave edilerek oksijenlenmiş kan gönderilmesini
sağlanır. Bu işlem kalp durdurularak ve kalp durdurulmadan
yapılan by-pass ameliyatları olmak üzere iki farklı şekilde
gerçekleştirilir. Balon işlemi ise kapalı damar içerisinde, kateter
ucunda bulunan bir balonun şişirilerek damarın genişletilmesidir.
Daha çok stentle birlikte ya da stent işlemini kolaylaştırmak
amacıyla kullanılır.”
HASTANIN VE HASTALIĞIN DURUMU BELİRLEYİCİ
OLUYOR
Kalp damar hastalıklarının tedavisinin
belirlenmesinde, tıkanıklığın yaygınlığı en önemli kriterlerden
birini oluşturuyor. Eğer hastadaki tıkanıklık yaygınsa, şeker
hastalığı varsa, çoklu damar tutulumu ve ana damar tutulumu var ise
tedavi yöntemi olarak koroner arter by-pass ameliyatı tercih
ediliyor. Damarlardaki darlık daha kısa segmentteyse, tutulma ana
damarda değilse, darlık yandal çıkışları ve çatallanmaları
tutmuyorsa stent yöntemi başarıyla uygulanabiliyor. Koroner by-pass
ameliyatlarının tam damarlanma sağlaması ve uzun dönemde stentlere
göre daha düşük oranda tekrar işlemleri gerektirmesi en önemli
avantajlar arasında yer alıyor.
Dr. Sertaç Çiçek, tedavi yönteminde kararın hasta ile birlikte
alınması gerektiğini belirtiyor.
“Kalp damar hastalıklarının tedavisinde teknik olarak koroner arter
by-pass ve stent yöntemi sıklıkla uygulanıyor. Ancak bir yöntemi
değerlendirirken yalnızca teknik başarıya bakılmaması gerekiyor.
Yapılan tedaviler erken dönem, orta dönem ve uzun dönem
sonuçlarıyla değerlendirilmelidir. Yöntem seçiminde en önemli
noktalardan birisi koroner anjiyografinin kardiyolog ve cerrah
tarafından birlikte değerlendirilmesi ve hastaya ayrıntılı bilgi
verilerek tedavi kararının alınmasıdır.”
Tedavi yönteminin belirlenmesinde daha çok hastanın fiziki durumu,
kronik akciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, tıkayıcı beyin damar
hastalıkları gibi başka hastalıkların varlığı, kan sulandırıcı gibi
bazı ilaçları kullanıp kullanamayacağı gözönüne alınıyor. Örneğin
stent işleminden sonra mutlaka kan sulandırıcı ilaç kullanılması
gerekiyor. Aksi takdirde hastalık tekrarladığı gibi, ani
tıkanmalara ve ölüme varan sorunlara neden olabiliyor. Başka bir
ameliyat gerekliliği halinde bu ilaçların kesilmesi olumsuz etki
yaratacağından, planlı ameliyatı olan bir hastaya stent uygulaması
önerilmiyor.