Ne yediğinize dikkat edin!
Abone olSofralarımıza "Frankeştayn" ürünler kakalanıyor
Yanlış beslenme ve modern tıbbın insan sağlığı üzerindeki
olumsuz etkileriyle ilgili pek çok kitap yayımlayan Hayykitap, bu
kez yine günümüzde çok tartışılan ama kapsamı, boyutları yeterince
bilinmeyen genetiği değiştirilmiş gıdalar ve bu gıdaların
biyolojik, ekonomik, sosyolojik etkileri konusunda çok yönlü bir
araştırma sunuyor.
Gıdaların sofralarımıza gelene kadar geçirdiği evrelerden
haberdar mıyız?
Kentli tüketici, gıda ambalajlarının üzerindeki resimlerde ya da
televizyon reklamlarında sunulan köy manzarasını gerçek sanıyor.
Oysa reklâmlarda gördüğümüz, sebze toplayan güler yüzlü köylü
kadınların, yemyeşil kırlarda yayılan mutlu ineklerin gerçek
dünyayla uzaktan yakından ilgisi yok. Gıda, bize gösterildiği gibi
üretilmiyor.
Tohumların genleriyle oynanıyor.
Tohumlar kısırlaştırılıyor. Kimyasal tarım ilaçları, hormonlar,
sentetik gübreler atılıyor toprağa. Tavuklar kafeslere, inekler
beton bölmelere hapsediliyor. Tarlaları transgen tohumlar,
soframızı tek tipleşmiş, ambalajı hoş ama içi boş gıdalar ele
geçiriyor. Sömürülüyoruz, kravatlı kötü adamlar güzelim
gıdalarımızı gasp ediyor. Frankeştayn ürünler kakalanıyor
sofralarımıza…
Gıdalar artık beslemiyor, aksine hasta ediyor bizleri. Aslında gıda
olmaktan çıkıp başka bir şeye dönüşüyor; uluslararası siyaset
arenasında, yeri geldiğinde bir silah, yeri geldiğinde pazarlık
masalarında tehdit unsuru olarak kullanılıyorlar. Dünyada açlığı
ortadan kaldırmak adına yapılan bilimsel çalışmalar olarak sunulan
GDO’lar insanlığı açlığın sınırına getirmiş vaziyette. Dünya
halklarının zengin gıda çeşitliliği ve kültürü yavaş yavaş yok
ediliyor. Asıl üretici açlık çekerken ulusötesi ticaret tekelleri
akıl sınırlarını zorlayacak büyüklükte paralar kazanıyor.
Peki umut yok mu?
Umut var, toprağın olduğu yerde umut olmaz mı? O zaman ne
yapmalıyız? Mebruke Bayram’ın genetik emperyalizme karşı nasıl
direnmemiz gerektiğini anlatan bu “sahici” çağrısına kulak vererek
başlayabiliriz işe… Yani şimdi…
Kitaptaki konu başlıkları:
Soframızdaki yabancı
Yeşil kırlardan fabrika-çiftliklere
Gıda aslında bir silahtır
Ucube gıdalar
Merdivenin altı ve üstü
Kanunlar kimden yana?
Ayaküstü gıda, ayaküstü yaşam
Şimdi gıda egemenliği zamanıdır
Mebruke Bayram Kimdir?
1972’e Gümülcine’de doğdu. Reklâm ve yayıncılıkla uğraşıyor.
Ekoloji ve tarımla ilgili çeşitli etkinliklerde bulunuyor. Genetiği
değiştirilmiş gıdalara karşı mücadele yürüten, 100’ü aşkın
demokratik kitle örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu GDO’ya
Hayır Platformu’nda kuruluş sürecinden bu yana aktif olarak yer
alıyor.