Ne olur geri verin babamı

İNTERNETHABER.COM- Fitne ateşiyle kavrulan Irak'ta her oluk oluk kan akıyor. Irak'tan çekilen ABD'nin açtığı pandoranın kutusundan gözyaşı ve acı çıktı. Ülke kanlı bir mezhep savaşının tam ortasında.

ABD Başkanı Barack Obama, "Son Amerikan askeri de Irak'tan başı dik çıkıyor" dese de, ülkeden zihinlere kazınan fotoğraflar gelmeye devam ediyor.

Bir zamanlar diktatör Saddam'ın gidişini şenliklerle kutlayan Iraklılar, yeniden o acıları farklı bir şekilde yaşıyor. "Demokrasi" ve "özgürlük" bekleyenler, her gün yeni bir trajedi yaşıyor.

DÜNYALARI YIKILDI

İşte bu saldırılarda hayatını kaybedenler arasında 47 yaşındaki Abbas Lazım da vardı. Babalarının ölüm haberini alan oğullar birbirlerine sarılarak ağladı. Abbas işe gitmek için servis bekliyordu, evine ekmek götürecekti. Ama olmadı, çünkü "karanlık eller" devredeydi. Tarif edilemez bir acıyı iliklerine kadar hissettiler. Kahreden ölüm sonrası çığlıklar kurşun gibi saplandı onları hüzünlü gözlerle izleyenlerin yüreklerine. Büyük oğlu avazı çıktığı kadar haykırıyordu. Ona sarılan küçük kardeşi, kimbilir yaşadıklarının "kötü bir rüya" olmasını umuyordu.

BİR GÜNDE 72 KİŞİ ÖLDÜ

Şiilerin yaşadığı Bağdat'ın Sadr mahallesi güne patlayan bombalarla uyandı. Gün ağarırken bir motosiklete yüklenen bombanın infilak etti. Patlamada, işe gitmek için servis bekleyen siviller öldü. Bu patlamadan yaklaşık yarım saat sonra, yaralıların taşındığı hastanenin yakınlarında yol kenarına yerleştirilmiş iki bomba infilak etti. Saldırılarda toplam 72 kişi öldü. 

SÜNNİ VE ŞİİLER BİRBİRLERİNİ KUYUSUNU KAZMAKLA MEŞGUL

Başbakan Nuri El Maliki tarafından temsil edilen Şii blok ile Sünni blok arasındaki gerginlik, Maliki'nin cumhurbaşkanı yardımcısı Sünni kökenli Tarık el-Haşimi'yi kendisine yönelik suikast girişimleri ve terör eylemlerinin artması suçlaması ve onun hakkında yurtdışına çıkış yasağı aldırarak tutuklama emri çıkarması ile zirve noktasına vardı.

ÜÇE BÖLÜNEBİLİR

Resmi rakamlara göre ABD döneminde 113 bin Iraklı sivil öldü. Yeni dönemde bu sayı katlanarak artacak gibi görünüyor. Her ülkenin ayrı bir hesabı var Fırat ve Dicle'nin suladığı bu topraklarda. Perde arkasında İran, ABD ve Suudi Arabistan başta olmak üzere iktidarlar acı ve nefret tohumları ekiyor. Kuzeyde özerk Kürt yönetimi pusuda... Ülkenin etnik ve dinsel olarak üçe bölünme riski hiç olmadığı kadar yüksek.