Ne mutlu Türküm diyemeyen

Behiç KILIÇ behickilic@internethaber.com

Önce Genel Kurul  salonunda darbelendiler,ardından gece yarısına doğru gelen “balansınızı ayarlayın tepetaklak yuvarlanacaksınız” uyarısından şallak mallak oldular!..Vatandaş cephesinden “otobüsü son hızla uçuruma sürükledikleri” net olarak görülüyordu ve birinin frene hamle yapacağı belliydi ama,”zafer sarhoşu” ekip artık uçabileceğine de inandığı için gazdan ayağını çekmiyordu…

Beyimizin sabah sabah kapağı Kızılay’a attığı ve afet yardımı ile durumu kurtarmaya çalıştığını gördük…Bir başka gördüğümüz de şuydu..

Malum matbuatın içindeki beslemeleri de ekran başına geçmiş “efendi hazretlerinin” demokratik haklarının üzerine uzanacak ellerin kırılması gerektiği üzerine görüş bildiriyorlardı!..Ve bunlar kimdi biliyor musunuz?..Biri ,70 li yıllarda sağ görüşlü gençleri,öteki de sol görüşlü gençleri sokakta vuruşmaya yönlendiren muhteremlerdi…Biri keskin ülkücü,öteki,derin solcu idi ve şimdi devşirilmiş ABD-AB sözcüleri olarak iktidara yaltaklanıyorlardı..!Altını basa basa çiziyorlardı,”Ne Mutlu Türküm Diyene” sözü ile oluşturulan gündeme ve onlara göre bu söz yanlıştı!..

Oysa ,son yıllarda  daha da yoğunlaşan “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ,Atatürk Cumhuriyetini ortadan kaldırma” hareketinin ana saldırı hattı “Ne Mutlu Türküm Diyene” ilkesi idi…

İşte bu yüzden ,Genelkurmay açıklamasının omurgasını şu sözler teşkil ediyordu… 

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, ‘Ne mutlu Türküm diyene!’ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır..”

İşte bu kadar..

“‘Ne mutlu Türküm diyene!’ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır..”

Şimdi şöyle bir hatırlayalım…”Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünden ,bugün Türkiye’nin tepesinde olan kimler rahatsızlık duyup beyanlarda bulunmuşlardır?!.

Başbakan Recep Tayip Bey’in “Sen kendine Ne Mutlu Türküm dersen,başkası da kendisine ne mutlu kürdüm der..”kıyaslama ile siyasi sempatı peşinde koştuğu biliniyor..Alt kimlik dayatmaları da …

Ya öteki?.. “Beraber yürüdük biz bu yollarda” meselesindeki yareni Abdullah Gül,bu sözün neresindedir?..Onu da Abdullah Gül’ün kendi beyanlarından öğreniyoruz..

‘Ne mutlu Türküm diyene lafını her yere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür.”
Çankaya adayının,bu paralelde müthiş görüşlerini kendi ağzından öğrenmekte fayda var!.

Şimdi ne gariptir ki, bu lafları, seyahat ederseniz Doğu ve Orta Anadolu’ya doğru geldikçe ‘Önce Vatan’ yazdığını, Ankara ve İstanbul’a gittiğinizde ise hiç rastlamazsınız bunlara. Yani bunlar tek parti devrinden kalan ve zorla, halkın kendi inanç değerleriyle bütünleşmeyen bir dünya sistemini halka zorla kabul ettirmektir. Bunların zararlarını biz daha sonra çekmeye başlamışız.”

Başka ne vecizeleri var derseniz?..

Türkiye’nin Irak’a (Saddam dönemi), Libya’ya benzeyen çok yanları var. Neden? Aynı TEK ADAM pozisyonu. Bugün gidin Irak’ta da, Libya’da da, Suriye’de de tek insanın RESİMLERİ vardır her yerde.”

Abdullah Gül kimden söz ediyor ortadadır..!

Bunlar Çankaya’ya çıkmayı niye istiyorlar?..Asker neden ““ Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, ‘Ne mutlu Türküm diyene!’ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır..” açıklaması yapmak zorunda kalıyor?!.

Her cevap açıktır..

Türk Silahlı Kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa olan bağlılığı ile inancı kesindir…”

İşte bu kadar…