Önce Genel
Kurul salonunda
darbelendiler,ardından gece yarısına doğru gelen “balansınızı
ayarlayın tepetaklak yuvarlanacaksınız”
uyarısından şallak mallak oldular!..Vatandaş cephesinden
“otobüsü son hızla uçuruma sürükledikleri” net
olarak görülüyordu ve birinin frene hamle yapacağı belliydi
ama,”zafer sarhoşu” ekip artık uçabileceğine de inandığı için
gazdan ayağını çekmiyordu…
Beyimizin sabah sabah
kapağı Kızılay’a attığı ve afet yardımı ile durumu kurtarmaya
çalıştığını gördük…Bir başka gördüğümüz de şuydu..
Malum matbuatın içindeki
beslemeleri de ekran başına geçmiş “efendi hazretlerinin”
demokratik haklarının üzerine uzanacak ellerin kırılması gerektiği
üzerine görüş bildiriyorlardı!..Ve bunlar kimdi biliyor
musunuz?..Biri ,70 li yıllarda sağ görüşlü gençleri,öteki
de sol görüşlü gençleri sokakta vuruşmaya yönlendiren
muhteremlerdi…Biri keskin ülkücü,öteki,derin solcu idi ve şimdi
devşirilmiş ABD-AB sözcüleri olarak iktidara
yaltaklanıyorlardı..!Altını basa basa
çiziyorlardı,”Ne Mutlu Türküm Diyene” sözü ile
oluşturulan gündeme ve onlara göre bu söz yanlıştı!..
Oysa ,son
yıllarda daha da yoğunlaşan “Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’ni ,Atatürk Cumhuriyetini ortadan kaldırma”
hareketinin ana saldırı hattı “Ne Mutlu Türküm Diyene” ilkesi
idi…
İşte bu yüzden
,Genelkurmay açıklamasının omurgasını şu sözler teşkil
ediyordu…
“ Cumhuriyetimizin
kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, ‘Ne mutlu Türküm diyene!’ anlayışına
karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle
kalacaktır..”
İşte bu kadar..
“‘Ne mutlu Türküm
diyene!’ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye
Cumhuriyeti’nin düşmanıdır..”
Şimdi şöyle bir
hatırlayalım…”Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünden ,bugün Türkiye’nin
tepesinde olan kimler rahatsızlık duyup beyanlarda
bulunmuşlardır?!.
Başbakan Recep Tayip
Bey’in “Sen kendine Ne Mutlu Türküm dersen,başkası da
kendisine ne mutlu kürdüm der..”kıyaslama ile siyasi
sempatı peşinde koştuğu biliniyor..Alt kimlik dayatmaları da
…
Ya öteki?.. “Beraber
yürüdük biz bu yollarda” meselesindeki yareni Abdullah Gül,bu sözün
neresindedir?..Onu da Abdullah Gül’ün kendi beyanlarından
öğreniyoruz..
“‘Ne mutlu
Türküm diyene lafını her yere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir
hale dönmüştür.”
Çankaya
adayının,bu paralelde müthiş görüşlerini kendi ağzından öğrenmekte
fayda var!.
“Şimdi ne gariptir ki, bu lafları, seyahat ederseniz
Doğu ve Orta Anadolu’ya doğru geldikçe ‘Önce Vatan’ yazdığını,
Ankara ve İstanbul’a gittiğinizde ise hiç rastlamazsınız bunlara.
Yani bunlar tek parti devrinden kalan ve zorla, halkın kendi inanç
değerleriyle bütünleşmeyen bir dünya sistemini halka zorla kabul
ettirmektir. Bunların zararlarını biz daha sonra çekmeye
başlamışız.”
Başka ne vecizeleri var
derseniz?..
“Türkiye’nin
Irak’a (Saddam dönemi),
Libya’ya benzeyen çok yanları var. Neden? Aynı TEK
ADAM pozisyonu. Bugün gidin Irak’ta da, Libya’da da, Suriye’de de
tek insanın RESİMLERİ vardır her yerde.”
Abdullah Gül
kimden söz ediyor ortadadır..!
Bunlar Çankaya’ya çıkmayı
niye istiyorlar?..Asker neden ““
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, ‘Ne mutlu Türküm
diyene!’ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin
düşmanıdır ve öyle kalacaktır..” açıklaması yapmak zorunda
kalıyor?!.
Her cevap
açıktır..
“Türk Silahlı
Kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için kendisine kanunlarla
verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki
sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa olan
bağlılığı ile inancı kesindir…”
İşte bu kadar…