Ne mutlu Türküm demeyin!
Abone olAvrupa Konseyi İnsan Hakları komisyonu azınlıklar raporu hükümeti kızdırdı. Konsey "Türk" sözünü istemiyor!
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg,
Türkiye’deki “azınlıklar” ile ilgili raporunda okullarda
öğrencilerin söylediği “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünü
eleştirdi.
Raporda, bununla “etnik ayrımcılık” yapıldığı öne sürüldü. Türk
Hükümeti ise verdiği yanıtta “Türk kelimesi bir etnik, dil
veya dini kökene dayanmıyor, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını
ifade ediyor” dedi.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, Türkiye’de
“azınlıklar” ile ilgili yayınladığı raporunda okullarda
öğrencilerin söylediği “Ne Mutlu Türk’üm diyene”
sözünü eleştirdi ve bununla “etnik ayrımcılık” yapıldığını öne
sürdü. Hammerberg’in, 28 Haziran-3 Temmuz arası Türkiye’de yaptığı
görüşmeler sonrası yazılan rapordaki bu eleştiri, hükümetin
tepkisine yol açtı.
BİR ETNİK KÖKEN YÜCELTİLİYOR
Bugün yayınlanan raporunda Hammerberg, Türkiye’deki okullarda
“Türk’ün ve Türk olmaktan gurur duyuyorum” gibi çeşitli antların
her gün öğrencilere söyletildiğini ve bu sözlerin “Ne Mutlu
Türk’ün diyene” sözüyle tamamlandığını belirterek bunun
bir etnik kökeni yücelttiğini öne sürdü. Türkiye’de 12-15
milyon arasında Kürt kökenlinin bulunduğunu, 3 milyona yakın Roman,
3 milyon Kafkas, 1 milyona yakın Laz bulunduğunu
belirterek, bunun Türkiye tarafından bir “zenginlik” olarak
kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.
AZINLIĞIN TANIMI GENİŞLESİN
Türkiye’de azınlık tanımının, Lozan Anlaşması’na dayanarak sadece
Rum, Ermeni ve Yahudiler için yapıldığını belirten İnsan Hakları
Komiseri Hammerberg, “Azınlık tanımının Avrupa’daki
tanımına uyarlanması, ancak Anayasa değişikliği ile mümkün. Bu
değişiklik mutlaka yapılmalı” dedi.
Hammerberg, üniversitelerde Kürtçe eğitmen yetiştirilmesi
için özel bölümler açılmasını, Alevilerin haklarının verilmesini,
Heybeliada Ruhban okulunun açılmasını ve Vakıflar
Yasası’nın gayrimüslümlerin mülklerinin iadesine uygun
hale getirilmesini talep etti.
HÜKÜMETİ YANITI: ETNİK AYRIMCILIK DEĞİL!
Türk Hükümeti’nin verdiği verdiği 11 sayfalık cevabi raporda ise
Hammerberg’in “Ne Mutlu Türk’ün diyene” sözünün “etnik
ayrımcılık” olarak ifade edilmesine eleştiri getirildi.
Hükümet cevabında, özdeyişin bir etnik grubu yüceltmek için değil,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanların ülke toprağına bağlılığını
ifade ettiği belirtildi. “Türk” kelimesinin bir etnik, dil veya din
kökene dayanmadığı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını ifade ettiği
kaydedildi. Hükümet ayrıca “azınlık” tanımının Lozan
Antlaşması ile belirlendiği de vurgulandı.