Ne Mutlu Ahmet Türk'üm diyene!
Abone olTaraf'ın Sivilay Ablası, okurlardan gelen bir soruya köşesinde işte böyle yanıt verdi...
Kendisini Toplumsal Onarım ve Siyasal Rehabilitasyon Ana Bilim
Dalı Başkanı, Ruh ve Sivil Hastalıkları Mütehassısı olarak
tanımlayan Taraf'ın Sivilay Ablası, bugün okuruna ilginç bir yanıt
verdi.... Haldun Çınar isimli bir okurun, "Sevgili Sivilay Abla,
"Barış olsun, sonra da Allah canımı alsın" diyen Ahmet Türk'e
yumruk atan gencin ruh halini engin mesleki birikiminizle çözümler
misiniz? Bu olay örgütlü bir olay mıdır? Provokasyon mudur?"
şeklindeki sorusuna Sivilay Abla'nın yanıtı ilginç oldu:
Cevap: Sevgili Haldun, ne demişler, anasına bak kızını al,
devletine bak vatandaşını al. Ahmet Türk'e atılan ilk yumruk değil
ki şaşıralım. Önce "ne mutlu Türküm diyene" denmiş. Ahmet Türk'ün
dedesi de mutlu olmak için soyadını Türk yapmış. Ancak verilen söz
tutulmamış. Bir Kürt, Türk olsa da bir türlü mutlu olamamış.
Diyarbakır hapishanesine atılmış. Sayısız mahkemelere çıkarılmış.
Satın aldığı eve sokulmamış. Partisi kapatılmış. Siyaseten yasaklı
hale getirilmiş. Başbakan tarafından 'elini sıkmam da sıkmam' diye
uzun süre diretilmiş.
Varlığını devam ettirebilmek için yeterli beyine sahip olmadığından
pençelerini kullanmak durumda olan bir delikanlının attığı yumruk
sayesinde ortaya çıkan gözü yaşlı, ağzı-burnu kanlı ihtiyar adam
görüntüsü aslında bugüne kadar yapılanların resmini somut olarak
ortaya koymuş. Bu sayede Ahmet Türk için herkesin yüreği
burkulmuş.
Belki de ilk defa Ahmet Türk mutlu olmuş.