Ne Kurtlar Vadisiymiş!

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Kürşat Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık katıldı. İbrahim Tatlıses, Tuğba Özay, Abidin Cevher Özden ve Korkmaz Yiğit’in de aralarında bulunduğu, 2’si müşteki-sanık, tutuksuz 22 kişi ise duruşmaya gelmedi.

Yılmaz, kimlik tespiti sırasında, evli olduğunu ve 7 çocuğu bulunduğunu, eğitiminin ise üniversite terk olduğunu söyledi. Önceden turizm işiyle uğraştığını, fakat işletmelerini sattığı için şu anda aylık geliri olmadığını belirten Kürşat Yılmaz, adres olarak da Beykoz’u gösterdi. Yılmaz, 2002 yılında şartlı tahliye olduğunu ve bugüne kadar infazının yanmaması için hiçbir suç işlemediğini iddia ederek, "Bu dava bir iftiradan ibaret. Asıl bu iddianameyi hazırlayanlar burada yargılanmalı" dedi. Tutuklu sanık Yılmaz, iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı hakkında iddialarda bulunarak, "Savcı, sanki televizyon dizilerinde yaşıyor. ’Kurtlar Vadisi’ dizisini daha önce hiç izlememiştim, fakat şimdi cezaevinde tekrarını izleyince anlıyorum. Savcı beni TV dizilerine göre yargılıyor. Bana ’siz sokaklardaki insanlarsınız bana baronları söyle’ dedi" şeklinde konuştu. Adana’da yargılandığı Endüstri Holding davasına da değinen Yılmaz, "Bu olayın özeti, holdingin 70 milyara aldığı bir yeri 200 milyara benim bir arkadaşımın arkadaşına satmasıdır. Basında sanki bu holdingin içini ben boşaltmışım ve 400 milyon markı mankenlerle yemişim gibi bir hava estirdiler" dedi.

"MEDYATİK ARKADAŞ" TUĞBA ÖZAY
Arandığını bilmediği için rahat rahat dolaştığını söyleyen Yılmaz, ancak takip edildiğini ve telefonlarının dinlendiğini bildiğini söyledi.
Basında da ismi geçen "medyatik arkadaşı" Tuğba Özay’ın evine çay içmeye gittiğinde, Endüstri Holding soruşturmasına ilişkin polisin baskın yaptığını ifade eden Yılmaz, "Evimi ve çantamı aramadılar, tamamen planlanmış olarak şova dönüşmüş şekilde gözaltına alındım" diye konuştu. Tutuksuz sanıklardan İbrahim Tatlıses’in, Asena’nın sahneye çıkmasını engellemek için bu suç örgütünden yardım istediği iddialarına da değinen Yılmaz, adı telefon görüşmelerinde dahi geçmemesine rağmen bu olaydan da yargılandığını belirtti.

KOMPLO İDDİASI
Polisin sadece işine gelen telefon konuşmalarını dosyaya koydurduğunu öne süren Yılmaz, şöyle devam etti:
"Benim, şu anda bakanlık yapan isimlerle de birlikte oturduğum zamanlar oldu. O zaman suç mu işledim? Ben iktidara yakın olan belediye başkanları ve televizyon sahipleriyle de görüştüm, onlarla yaptığım görüşmeler ise dosyada yok. İktidara yakın olmayanlarla yaptığım görüşmeler dosyada suç olarak yer alıyor. Bu dava siyasi bir davadır, İçişleri Bakanlığı tarafından bana kurulmuş bir komplodur." Kürşat Yılmaz, tutuksuz sanıklardan Korkmaz Yiğit’i sadece basından tanıdığını, Abidin Cevher Özden ile ise iş ilişkileri sebebiyle zaman zaman görüştüğünü söyledi.
Endüstri Holding davasıyla birlikte toplam 9.5 aydır tutuklu bulunduğunu söyleyen Yılmaz, "Hiçbir suçum yokken burada yatıyorum.
Geç gelen adalet, adaletsizliktir. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum" dedi.
Duruşma, diğer sanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam ediyor.