Ne kadın ne erkek!
Abone olOnunki trajik bir hikaye. Bülent Çoşkun çift cinsiyetli doğdu. 20 yaşında vajinası kapatıldı ve...
26 yaşındaki Bülent Coşkun’un hikayesi çok trajik, çok
düşündürücü. Bir hermafrodit, yani çift cinsiyetli olarak dünyaya
gelmiş.
Daha küçücük bir erkek çocuğuyken bile, kendisini hep kız
çocuğu gibi hissediyorken, ailesi ve doktorları erkek olmasına
karar verip, 20 yaşında vajinasını kapatıp, penisiyle yaşamak
zorunda bırakmışlar. Kendisi cinsiyet seçiminin kesinlikle yanlış
olduğunu düşünüyor. "Madem erkeğim niçin bugüne kadar hiçbir kadına
karşı bir şey hissetmedim" diye soruyor. Kız Bülent diye onunla
dalga geçtiklerinde, "Alınmıyordum, çünkü zaten kız gibi
hissediyordum" diyor. Onu sokakta gördüğünüzde röfleli saçlarına,
kırık yürüyüşüne bakıp çok rahat, bir an için kadın olduğunu
düşünebilirsiniz. Ama o "Bir topluluğa girdiğimde ne kadınların ne
erkeklerin yanına gidebiliyorum. Ortalarda bir yerlerde durmaya
çalışıyorum. Yine de beni kovuyorlar. Artık dayanamıyorum, ne kadın
olabiliyorum ne erkek. İnsanlar beni aşağılamasın artık" diyor. Ve
bu yazıyı okuyan herkesin düşünmesi gerekiyor.
"Bende bir acayiplik mi var" sorusunu ilk kaç yaşlarında
sordunuz?
- Hiç böyle bir soru sormadım, çünkü kendimi hep kadın gibi
hissettim zaten.
Çift cinsiyetli olmanızı hiç yadırgamadınız mı yani?
- Yaşadığım çevre hep tanıdık, akraba çevresiydi. Herkes beni idare
ettiği için vahim bir şey gibi hissetmedim. Ben niye böyleyim diye
hiç sorgulamadım. Kimisi Kız Bülent diye alay ediyordu ama ben
zaten kız gibi hissettiğim için moralim bozulmuyordu, hiç aldırış
etmiyordum. Ama nedense kimse benimle arkadaşlık etmedi, hiç
arkadaşım olmadı benim.
Kaç yaşına kadar çift cinsiyetli yaşadınız?
- 20 yaşına kadar. Benim fikrim hiç sorulmadan 20 yaşında kadınlık
organım kapatıldı ve erkeklik organım kaldı. Ailem erkek olmamı
istiyordu, doktorlar da sen erkeksin, diyordu.
Akraba evliliğinden olan bir çocuk musunuz?
- Annem ve babam amca çocukları. Ben ailenin en büyük çocuğuyum.
İki kız kardeşim daha var ama onlar normal.
Çocuklar acımasız olur, okul hayatınızda sıkıntılar yaşamadınız
mı?
- Okul arkadaşlarım da beni hep eskiden tanıyan insanlardı. O
yüzden çok yadırgamadılar. Ama sık sık doktorlara gidip gelmekten
ancak ilkokulu bitirebildim. Çok devamsızlığım vardı.
Aileniz sizin çift cinsiyetli doğmanızı nasıl karşılamış?
- Hiç tepki vermemişler. Bugüne kadar, şaşırdık bile demediler bana
valla. Ama hep erkek olduğumu telkin ettiler. Kadınlık konusunu
ağızlarına bile almadılar. Güya ben kendi kendime yapıyormuşum,
uyduruyormuşum. Halbuki daha üç yaşlarında bile kız kıyafetleri
giymek isterdim. 20 yaşıma kadar da evde kadın kıyafetleri
giydim.
Şu anda ailenizle birlikte mi yaşıyorsunuz?
- 10 yaşımdan 20 yaşıma kadar anneannem ve dedemle yaşıyordum.
Onların tek çocukları vardı, ailem beni de onların yanına verdi.
Ama şimdi ben üst katta, annemler alt katta yaşıyoruz. Annemler, bu
hallerim için, "Keşke seni anneannene vermeseydim, onun evinde çok
ev işi yaptın, o yüzden kadınlığa özendin" diyor. Ve buna gerçekten
inanıyorlar.
ERKEKLİK ORGANIM VARKEN MEME İSTEMEM
Peki sokakta nasıl giyiniyorsunuz?
- Sokakta kesinlikle kadın gibi giyinmem. Travestileri öyle
giyinmiş görünce tiksiniyorum, midem bulanıyor. Ama onlar da
yaşadıklarını anlattıkça bakıyorum benimkilerle aynı. O zaman
üzüntüden bütün gün yataktan çıkamıyorum.
O zaman sizi travestilerden nefret ettiren şey nedir?
- Erkeklik bölgelerini yok etmeden saçlarını uzatıp sarıya
boyamalarını, hormon kullanıp memelerini büyütüp mini etek
giymelerini doğru bulmuyorum. Erkeklik organım varken, memem
olmasını asla istemem. Ya hepsi tam olsun ya da ömrümün sonuna
kadar kadınlık hislerimle, erkek bedenine hapsedileyim. Bana, "Gel
hormon verelim, göğüslerini büyütelim" dediler ama kesinlikle kabul
etmedim. Ben travestilerle aynı duygudayım ama aynı fiziksel
özelliklerde değilim.
Kılık kıyafetinizi nasıl seçiyorsunuz?
- Çok zor. Mağazaya giriyorum, erkek reyonlarına bakasım gelmiyor.
Geçen yıl şeffaf şeyler aldım, abartıya kaçan şeyler aldım ama çok
ilgi çektiği için giyemedim. Evde topuklu ayakkabı giydim, çok
rahatsızdı, "Kadınlar bunu nasıl giyiyor" diye düşündüm. Giyinirken
aşırıya kaçmak istemiyorum. Saçlarımı boyamayı, takı takmayı çok
seviyorum. Erkekler gömleklerinin yakasını açabiliyor ama ben
açamıyorum, erkekler küpe takıyor ama ben takamıyorum. Olabildiği
kadar doğru düzgün erkek kıyafetleri giymeye çalışıyorum. Ama nasıl
giyinirsem giyineyim herkes bana bakıyor, sanki arkamda çift
cinsiyetli yazıyor.
İSTEMESEM DE KIRITIYORUM
Belki yürüyüşünüz sizi ele veriyordur?
- Elimde değil, yürürken kırıtıyorum. Ama gerçekten başka türlü
yürüyemiyorum. Beş yıl önce kadınlık düşüncelerini bir tarafa
bırakacağım, tamamen erkek olmaya çalışacağım diye kendi kendime
karar vermiştim. Fakat ne yaptıysam yürüyüşümü, bacak bacak üstüne
atışımı değiştiremedim.
Sesinizin kadından hiçbir farkı yok.
- Erkek hormonlarım baskın olsaydı sesim de kalın olurdu değil mi.
Benim sesimin kadından hiç farkı yok. Telefonda konuşurken herkes
beni kadın zannediyor. Hatta Bursa’da bir gece kulübünde şarkı
söylemem için teklifte bulundular. Ama sesimin güzelliğinden değil,
beni kullanmak istediklerini anladığım için kabul etmedim.
Travestilerin çoğu erkeklik organlarından nefret eder, siz ne
hissediyorsunuz?
- Benim öyle rahatsızlıklarım yok. Durursa dursun, durmazsa
durmasın. Ben hislerime bakarım.
İsminizden memnun musunuz?
- Çok memnunum, çok şükür.
Bülent Ersoy’un adı Bülent olmasaydı yine de memnun olur
muydunuz?
- Bülent Ersoy’un adı diye değil, dedem Bülent Ecevit’e hayranmış.
O yüzden adımı Bülent koymuşlar. Ama Bülent Ersoy beni anlamaz. Ben
doğuştan böyleyim, o öyle değildi.
Sizi dışlayanlara isyan mı ediyorsunuz, sükut mu
gösteriyorsunuz?
- Ben toplum içinde nasıl davranmam gerektiğini, ayarımı bilen
biriyim. Bir topluluğa girdiğimde ne kadınların ne erkeklerin
yanına gidebiliyorum. Ortalarda bir yerlerde durmaya çalışıyorum.
Yine de beni kovuyorlar. Çok zoruma gidiyor. Artık dayanamıyorum,
ne kadın olabiliyorum ne erkek. İnsanlar beni aşağılamasın artık,
doğuştan böyleyim, bana anlayış gösterin.
GAY ZANNETTİKLERİ İÇİN ÇOK TACİZ EDİYORLAR
Sokakta tacize uğruyor musunuz?
- Beni gay zannettikleri için çok taciz ediyorlar. Şimdi Düzce’de
yaşıyorum. İstanbul’da yaşa, orası bu tür şeyleri daha fazla
kaldırır, rahat edersin diyorlar. İstanbul’a gitsem daha da kötü
olacağını biliyorum. Herkes beni kullanmak isteyecek. Kendimi
korumak için bulunduğum yerden ayrılmıyorum.
En çok kime, neye kızıyorsunuz?
- Genç kızlara. Sokakta beni gördüklerinde "Aaa dönme gelmiş,
travesti gelmiş" diye fısıldaşıyorlar. Onlar da bir gün çocuk
doğuracak, çocukları benim gibi doğarsa ne yapacaklar? Bunu kolay
bir şey sanıyorlar.
Hiç iş başvurusunda bulundunuz mu? Hayatınızı nasıl
kazanıyorsunuz?
- Ben sokakta gezemiyorum, bu halimle nasıl iş başvurusu
yapacaktım? Allah’tan ailemin parası vardı da sokaklara düşmedim.
Herkes kendimi sattığımı sanıyor. Böyle düşünenlere çok
içerliyorum. Fındık bahçelerimiz var, oradan kazandığımız parayla
geçiniyorum.
ÇİFT CİNSİYET CİNSELLİKTE AVANTAJ DEĞİL
Çift cinsiyetli olmak cinsel yaşamınızı nasıl etkiledi?
- Cinsel yaşantımda yaşadığım sıkıntıları anlatmayı çok istiyorum
ama ailemden dolayı anlatamıyorum. Sokakta gördüğünüz travestilerin
hepsi hayatlarının bir döneminde kadınlarla ilişkileri olmuş
kişiler. Hatta Bülent Ersoy bile. Ama ben hayatımın hiçbir
döneminde kadınlara ilgi duymadım. Hatta madem erkeğim, ilgi
duyayım diye kendimi zorladım ama hiçbir hissim olmadı. Kimileri
çift cinsiyetlilerin, cinsellikte avantajlı olduğunu düşünüyor.
Alákası yok. İstediğim gibi cinsellik hiçbir zaman yaşayamadım.
Hiç aşık oldunuz mu?
- Evlenmek üzere olan bir erkeğe aşık oldum ama platonikti. Bence o
da bana ilgi duyuyordu ama hiçbir zaman hissettirmedi. Erkeklere
ilgi duyuyorum ama sakın yanlış anlamayın sokaktan geçen her erkeğe
ilgi duymuyorum. Herkes gibi özel biri olduğuna inandıklarıma ilgi
duyuyorum.
Bana destek verecek biri olmadan artık kadın olmak da
istemiyorum
Bugüne kadar kaç ameliyat geçirdiniz?
- 5-6 kez herhalde. Erkeklik yumurtalarım biraz yukarıdaydı, sekiz
yaşıma geldiğimde yumurtalıklarımı aşağı indirdiler ve fıtık
ameliyatı yaptılar. Şimdi yumurtalarım da çalışmıyor. Güya 20
yaşında olacağım ikinci bir ameliyatla da erkek olacaktım. Arada
birkaç ameliyat daha oldum. 20 yaşımda, penisimin hemen altındaki,
idrarımı da yaptığım vajinamı kapattılar. Ameliyat beş saat sürdü.
Hastanede 12 gün kaldım. Ameliyatlardan sonra özellikle idrarımı
yaparken çok büyük zorluklar çektim. Ameliyatlarımın bir kısmı
başarısız oldu.
Peki hiç regl oldunuz mu?
- Hayır, olmadım.
Kadın olunca yaşadığınız bütün sıkıntılar geçecek mi?
- Bana destek verecek biri olmadan artık kadın olmak da
istemiyorum.
Kimi kastediyorsunuz. Aile mi, sevgili mi, kim?
- Erkekken sokağa çıkamıyorum, bana sahip çıkan biri olmadan kadın
olduğumda hiç sokağa çıkamam. Kadın olduğum zaman tam bir kadın
olacağıma inanan bir erkek bana destek olursa, o zaman kadınlık
ameliyatı olurum.
Lokantadan da camiden de kovuldum
İstanbul’a hastaneye gittiğimde, yemek yemek için hastanenin
karşısında bir lokantaya girdim. Siparişlerimi verdim. Üzerimde de
hiçbir abartılı bir giysi yok. Lokantanın sahibi kadın, "Yemeğini
çabuk ye git buradan" dedi. "Beni sokaktakilerle karıştıyorsunuz,
ayıp bir şeyimi mi gördünüz" diye sordum. Yemeğimi yemeden oradan
kalktım, kalbim çok kırıldı. En çok üzüldüğüm de, bana bunu
söyledikleri sırada, karşı masamda bir çift öpüşüyordu. Madem bu
kadar ahlak bekçisiydiler onlara laf etselerdi. Düzce’de namaz
kılmak için gittiğim bir camiden de, "Senin burada ne işin var,
defol" diye kovuldum. İbadet bile edemiyorum, camide bile yerim
belli değil.
Sabah