Ne kadar uyursanız uyuyun yorgun mu uyanıyorsunuz? Bu önerilere kulak verin!
Abone olBirçok kişi gece erken yatıp sabah geç uyanmasına rağmen uyandığında yorgun hissetmesinden şikayetçi. Peki bu yorgunluk hissinin sebebi ne ve nasıl geçer?
Gün içerisinde yaptığımız işlerden dolayı yorgun argın kendimizi
yatağa atarak dinlenmek isteriz. Ancak geceleri ne kadar çok
uyursak uyuyalım, bir türlü bu yorgunluğumuz geçmez ve sabah
oldukça yorgun bir şekilde uyanabilirsiniz. Bu yorgunluk
hissinin altında bazı sebepler olduğu uzmanlar tarafından
açıklanıyor. İşte sabahları yorgun uyanmamak için yapmanız
gerekenler...
Bu belirtilere dikkat!
Uyku bozukluklarının geçici ya da tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu olup olmadığını anlamak için belirtilere dikkat etmek gerekir. Aşağıda listelediklerimizden bir veya birden fazlası uzun süredir devam ediyorsa uyku bozukluğu yaşadığınız düşünülebilir.
İşte uyku bozukluğu belirtileri
-
Gün içinde uykulu olma hali, halsizlik, sinirlilik ve huzursuzluk halinde olma.
-
Otururken, televizyon izlerken ya da bir şeyler okurken kolayca uykunun gelmesi hali.
-
Araba kullanırken yola odaklanamama, uykulu hal ya da yorgunluk hissi durumu.
-
Dikkati toplamada zorluk yaşamak.
-
Sık sık “yorgun görünüyorsun” şeklinde sözler işitmek.
-
Yavaş hareket etmek.
-
Duyguları kontrol etmede zorluk çekmek.
-
Gün boyunca şekerleme yapma isteği duymak.
-
Uyanık kalmak için fazla miktarda kafeinli içecekler tüketmek.
“Uyku hijyeni” isimli uygulamalarıyla daha rahat uyumak
mümkün.
Uyku alışkanlıklarını olumlu yönde değiştirmek ve bunları mümkün
olduğunca istikrarlı şekilde uygulamak uzun vadede uyku kalitesini
güçlendirecektir. Daha iyi bir uyku için “uyku hijyeni”ne yönelik
bazı tedbirler almakta fayda var.
İşte o tedbirler:
1- Hafta sonları da dahil olmak üzere yatma ve kalkma saatini mümkün mertebe aynı saatlerde olmasına özen gösterin.
2- Uyku için kendinize yeterli süre ayarlamaya gayret edin. İhtiyaç duyulan uyku süresi kişiler arasında farklılıklar gösterse de, ertesi gün dinlenmiş uyanmak için ihtiyacınız olan ortalama uyku süresi aşağı yukarı 7-8 saattir.
3- Uyuduğunuz odanın karanlık, sessiz ve serin olmasına dikkat edin. Uyuduğunuz odanın içinde bulunan elektronik eşyaları mümkün olduğunca kapatın, kalın perdeler kullanarak ışık ve sesin odaya girmesini engelleyin. Sabah kalktığınızda perdeleri açın ve güneş ışığının odanıza girmesini sağlayın. Gün ışığı uyanıklığa daha çabuk geçmenize destek olacaktır.
4- Uyumadan önce ılık bir duş almak ya da kitap okumak gibi alışkanlıklar geliştirin.
5- Uyumadan 1-2 saat önce televizyon, bilgisayar, akıllı telefon gibi parlak ışığa sahip cihazları kullanmayın. Bu tür ekranların yaydıkları ışık, beyinde melatonin adlı uyku getirici hormonun salgılanmasını engeller, uykunuzun gecikmesine sebep olur.
6- Uyumaya yakın egzersizden uzak durun. Gün içinde egzersiz yaparak uykunuzu düzenlenmesine destek olun.
7- Kafeinin vücuttan atılımı kişisel farklılık gösterebileceğinden, kafeinli içecekleri mümkün mertebe azaltın, akşam yemeğinden sonra hiç tüketmeyin.
8- Gün içinde bir kez yapılacak kısa şekerlemeler, 20 dakikayı geçmediği sürece, gece uykusuna destek olacaktır.
9- Yarım kalan işleri yatak odanızda yapmaktan kaçının. Bir müddet sonra yatak odası yarım kalan işleri aklınıza getireceğinden kaygı duyulan bir yer olarak hatırlanmaya başlanacaktır.
10- Uykunuz gelmediği zamanlarda yatakta uykuyu beklemektense kalkıp az bir ışıkta kitap okuyun veya müzik dinleyin. Televizyon izlerseniz programın içeriğine göre planladığınızdan daha fazla televizyon karşısında kalmak durumunda kalabilirsiniz. Sonuç olarak bu durum da uykunuzun daha da açılmasına neden olacaktır.