Ne kadar sağlıklı uyuyorsunuz?
Abone olUyku bozukluklarıyla ilgili bir sorununuz olup olmadığını, şu soruları yanıtlayarak anlayabilirsiniz
Uyku, yaşantımızın büyük bir bölümünü dolduran önemli bir
süreçtir. Hayatımızın en az üçte birini geçirdiğimiz uyku,
fiziksel, sosyal ve psikolojik varlığımızı etkiler. Pek çok uyku
bozukluğu, gündüz aşırı uykululuk haline, trafik ve iş kazalarında
artışa neden olur, neticede yaşam kalitemizi bozar.
Klinik araştırmalar sonucunda, 80'den fazla uyku bozukluğu
olduğu bulunmuştur. Tanılanmamış uykuda solunum durması (apne);
kalp krizi, felç, iktidarsızlık, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve
ritm bozukluklarına neden olur. Hipertansiyonlu hastaların yüzde
50'sinde, kalp krizi ya da felç geçirenlerin ise yüzde 60'ında
uykuda solunum durması bozukluğu (obstrüktif uyku apne sendromu)
görülmektedir. Horlama, erişkinlerin yüzde 30'unda görülür ve
uykuda solunum bozukluğunun önemli bir habercisidir. Aşırı
horlaması olan, aşırı kilolu, orta yaşlı erkeklerde uyku apne
sendromu görülme oranı oldukça yüksektir. Bu nedenle, şiddetli ve
sürekli horlaması olanların uyku bozuklukları merkezlerine
başvurarak gerekli testlerden geçmeleri gerekmektedir.
Uyku testi, sıklıkla uyku apne sendromunun tanısını koymak için
yapılan ve 'polisomnografi' olarak adlandırılan bir testtir. Bu
testi yaptırmak için bir gecenizi uyku laboratuarında geçirmeniz
gerekmektedir. Test için hastanın, kendi uyku saatinden birkaç saat
öncesinde uyku laboratuarına gelerek ortama alışması sağlanır.
Laboratuar mümkün olduğunca ev ortamında düzenlenmiştir. Test
sırasında vücudun çeşitli yerlerine yapıştırılan elektrotlar ve
takılan kemerler ile, tüm gece boyunca herhangi bir ilaç
verilmeksizin, hastanın alışık olduğu saatlerdeki gece uykusu
sırasında beyin dalgaları, kas gerginliği, göz hareketleri, solunum
şekli, kandaki oksijen düzeyi ve ses kayıtları sürekli olarak
kaydedilir. Hasta tüm gece boyunca görevli uyku teknisyenleri
tarafından izlenir ve video kayıtları yapılır. Ertesi gün uyku
uzmanı tarafından kayıtlar değerlendirilerek uyku bozukluğunun
tanısı konur ve hangi sistemlerin ne şekilde etkilendiği,
rahatsızlığın şiddeti, tehlikeli olup olmadığı saptanır. Uygun
medikal ve gerektiğinde cerrahi tedavi şekilleri konusunda ilgili
branşlarla görüşmeler yapılır. Zira, test sonrasında uyku apne
sendromu saptanan hastalara KBB muayenesi yapılması ve solunum
fonksiyon testleriyle değerlendirme gerekebilmektedir. Uyku testi
yapılarak doğru tanının konması ve hastalığın tedavisinin
yapılması, hastanın uyku kalitesinin arttırılmasına ve dolayısıyla
günlük yaşantısının düzene sokulmasına olanak sağlar.
Uyku bozukluklarıyla ilgili bir sorununuz olup olmadığını, şu
soruları yanıtlayarak anlayabilirsiniz:
"Yüksek sesle ve yoğun bir şekilde horluyor musunuz?
Gün boyunca aşırı derecede uykulu ve yorgun musunuz?
Konsantrasyon güçlüğü ya da unutkanlık sorununuz var mı?
Araba sürerken, toplantılar sırasında, kitap okurken ya da
televizyon seyrederken uyuyakalıyor musunuz?
Sabahları baş ağrısı ya da yakınmanız oluyor mu?
Uykuda gezer misiniz ya da kabus görüyor musunuz?
Yatakta sürekli bacaklarınızı hareket ettiriyor musunuz?
Uykuya dalmada ve uykuyu devam ettirmede sorununuz var mı?
Geceleri baş, boyun ya da göğsünüzde terleme oluyor mu?
Son zamanlarda kilo artışı ya da yüksek tansiyondan şikayetçi
misiniz?
Uyku sırasında nefesinizin durduğu size söylendi mi?"
Yukarıdaki sorulardan bazılarına 'evet' cevabı veriyorsanız, uyku
bozukluklarıyla ilgili bir sorununuz olabilir. Bir uyku
laboratuarına başvurarak şikayetinizle ilgili görüşme yapmayı ihmal
etmemelisiniz.