Genelkurmay başkanı, Başbakan’dan ve tabi doğal olarak
Amerika’dan izin gelsin Kandil’e girelim” diye söylemiş.
Eğer ben “Ne izni Allah aşkına, zaten bir çatışmanın
içerisindesin, nereye kadar kovalayacaksan kovala, gittikleri yere
kadar koş peşlerinden, zaten savaşın içindesin” diye düşünerek
yanlış yapıyorsam cehaletime verin.
Bunca çatışma haberleri, savaşıyoruz söylemleri falan sanal bir
oyundan replik mi?
Bu sanal oyunun tek gerçeği, gencecik yaşında toprağa verilen
askerlerle, yarım vücutla hayatına devam edecek olan gaziler
mi?
Biri bizimle kafa mı buluyor, yoksa ciddiler mi?
Bıçağın dayandığı kemiğimiz de, yüreğimiz de öylesine sağlammış
ki, hala, acaba yuvalarına gidip akan kanı durdursak mı durdurmasak
mı diye aradan süre geçmesini bekliyoruz.
Hadi kamuoyu çabuk unutuyor da demek ki Devlet’in en
üstündekiler daha çabuk unutuyor gepegenç ölümleri…
Ne demek Başbakan izin verirse?
Genelkurmay başkanı böyle bir açıklama yapabildiğine göre izin
olasılığı fifti fifti…
Yani başbakan “Hayır” diyebilir öyle mi?
Pardon Amerika…
Binlerce şehit verdik, içi boş, ele avuca gelmez safsata
söylemlerden, cahilce konuşmalardan, halkı kandırmaktan,
kınamalardan, başsağlığı mesajlarından başka hiçbir icraat yok…
İki gün boş dağlar bombalanıyor, gözümüz boyanıyor tamam…
Amerika’ya bin selam…
Ne demokrasi için yeterince cesaretimiz var ne savaşmak
için…
Terörist sayısı fazla diyen Başbakan yardımcısı da tarih okusun,
Biz bir avuç askerle düşman askerlerinin tamamını neredeyse
silahsız püskürten askerlerin evlatlarıyız…
Hatanın, açığın üzerini düşman sayısıyla, silah markasıyla
kapatmaya çalışmak, ağlayıp sızlanmak bir Türk büyüğüne(!) yakışır
mı hiç!
twitter.com/nsrnylmz