Nazmi Arıkan cinayetinde katil Ufuk Akçekaya'nın ifadesi ortaya çıktı! 13 milyon dolar detayı
Abone olÇANAKKALE'nin Gelibolu ilçesindeki çiftliğinde şoförüyle birlikte bıçaklanarak öldürülen Fen Bilimleri Dersaneleri kurucusu Nazmi Arıkan cinayetinde flaş gelişme. Katil Ufuk Akçekaya'nın ifadesi ortaya çıktı. Savcı, Akçekaya'ya 3 kritik soru sordu. Bakın nasıl cevaplar verdi?
Fen Bilimleri Eğitim Kurumları kurucusu Nazmi Arıkan ile
şoförünün Gelibolu'daki çiftlikte öldürülmesiyle ilgili yeni
gelişme. Hürriyet, eğitimci Nazmi Arıkan ile şoförünü öldürmekle
suçlanan Ufuk Akçekaya’nın ifadesini yayınladı. Akçekaya’nın film
senaryosu gibi ifadesi, savcının üç sorusuyla zora girdi. İşte
Katil zanlısı Akçekaya'nın o ifadesi ve savcının 3 kritik
sorusu...
İşadamıyım, aylık gelirim 5 bin lira... 13.8 milyon
dolar alacağım var!
- Dul ve iki çocukluyum. Kimya öğretmenliğinden mezun oldum.
Eğitimci ve iş insanıyım. Aylık gelirim 5 bin lira. Nazmi
Arıkan’la 2015 yılında tanıştık. Arıkan’dan 5 milyon dolar, Beykent
Kolejleri’nden de 8 milyon 800 bin dolar alacağım var.
- Çiftliğe 13 Kasım 2021 günü de gitmiş ve paramı istemiştim. Nazmi Arıkan bana sadece 2 milyon lira vereceğini söyledi, ben de kabul etmedim. Çıkarken 5-6 kişi otomobilin kaputuna vurarak beni durdurmak istedi ama ben hızla devam edip durmadım.
'Nazmi Arıkan 10 milyon dolar verecek! Git paranı al'
dediler
- Bayramın ikinci günü Fahrettin Ceylan beni aradı. Nazmi Arıkan’ın
10 milyon dolar vermek için beni çiftlikte beklediğini söyledi.
Otobüsle Gelibolu’ya, oradan da taksiyle köye gittim. Geceydi. Daha
önce yaşadıklarımı düşünerek hiç taksiden inmeden Gelibolu’ya
döndüm ve otobüsle İstanbul’a geçtim.
- Ertesi gün Fahrettin Ceylan bir kez daha aradı. Neden çiftliğe gitmediğimi sordu. ‘Korkacak bir şey yok. Biz hallettik. Herkes nemalanacak’ dedi. İstanbul Otogarı’ndan 14.30’da otobüse bindim. İnternetten Eceabat’ta taksici numarası buldum. Eceabat’ta indiğimde taksici beni bekliyordu. Çiftliğe doğru yola çıktık. Saat 19.45 sıralarıydı. Oraya gittiğimde asfalttan çiftliğe dönülen toprak yol ayrımında ineceğimi söyledim. Taksiden indiğimde saat 20.15 sıralarıydı.
Toprağa basmak için ayakkabılarımı çıkartıp çorapla
yürüdüm
- Taksici gittikten sonra, toprağa basmak için
ayakkabılarımı çıkarttım. Elektrik direğinin yanından araziye
girdim. Havanın kararması için bir ağacın dibinde 30-45 dakika
kadar bekledim. Hava kararınca bu kez eve daha yakın bir ağacın
altında, ayışığının düşmediği bir alanda bekledim. Ne kadar
beklediğimi tam bilmiyorum. Kolumda saat yoktu, telefonumu da
kapatmıştım. Evden 3-4 kişinin koyu renkli bir araçla ayrıldığını
gördüm. Sonra eve girmeye karar verdim.
Bana 'Ufuk yardım et' diye seslendi
- Evin arka balkonuna tırmanıp içeri baktım. Nazmi Arıkan yerde
sırtüstü kanlar içinde yatıyordu. Kavga olur diye yanımda
getirdiğim yumruk kısmı sert eldivenlerimi giydim. İçeri girdiğimde
Nazmi Arıkan bana ‘Ufuk yardım et’ diye seslendi. Nazmi Arıkan’ın
gövdesinin sol kısmına saplı duran bıçağı çıkartıp yastıkla tampon
yaptım.
- Şerif Eker de yüzüstü yatıyordu. Nefes alamadığını düşünerek sırt üstü yatırdım. Odada gaz kokusu vardı ve evraklar yakılmıştı. Fırının gaz düğmelerini çevirdim ve kapağını kapattım. Evin ortasında yanan ateşi söndürmek için dolaptaki bir sıvıyı aldım. Ateşin üzerine döktüm ama üzerinde rakı yazdığını fark edince bıraktım.
Yüzü maskeli siyah giyimli biri çekim
yapıyordu!
- Bu sırada evin sağ tarafındaki odalardan birinde yüzü maskeli,
siyah giyimli biri elindeki telefonla çekim yapıyordu. Mutfağa
yakın yerdeki masanın üzerinde duran susturucu takılı silahla ateş
ettim. İkinci kez ateşlemek isterken silah tutukluk yaptı. Ateş
ettiğim kişi benim içeri girdiğim balkondan aşağı inip kaçtı.
Peşinden gittim ama yakalayamadım.
Fahrettin Ceylan'ı arayıp 'neden bana kumpas kurdun"
diye sordum
- Sonra yine eve girdim. Koltukta oturarak birisi gelir diye
bekledim. Tabancadaki tüm kurşunları boşaltıp sonra yeniden
doldurdum. 20 dakika bekledim ama kimse gelmedi. Elimdeki silahı
ayçiçek tarlasına attım. Sonra yine eve girdim. Nazmi Arıkan’ın
arabasının anahtarlarını bulamadım. Çiftlikten çıkıp taksiciyi
aradım. 20-25 dakika sonra geldi. Gelibolu’dan otobüse binip
İstanbul’a geldim. İstanbul’a gelince Fahrettin Ceylan bir kez daha
aradı. Neden bana kumpas kurduklarını sordum. ‘Nazmi ile seni de
dolaylı yoldan hallettik’ dedi.
Savcıdan katil zanlısına 3 kritik soru
Ufuk Akçekaya ile Cumhuriyet Savcısı arasında soru cevap şeklindeki ifadede ise şu detaylar kayıt altına alındı:
Savcı: Kumpas kurulacağını düşündüyseniz bunu açığa çıkartmak için hazırlık yaptınız mı? Neden tanıklık ettiğiniz olayları ihbar etmediniz ya da karakola gidip anlatmadınız?
Ufuk Akçekaya: Kumpas olabileceğini açığa çıkartmak için herhangi bir kayıt, fotoğraf vs almayı düşünmedim. Savunma aleti olarak da yanımda eldivenler dışında herhangi bir alet almadım. Nazmi’nin yerde yattığını gördükten sonra içerideki kişilerin belki bana da zarar verebileceğini düşündüm ancak buna rağmen belki de Nazmi’ye yardım ederim düşüncesiyle insanlık namına içeriye girdim. Kendime göre tanınmış bir kişi olduğum için de karakola gitmek yerine Instagram yayını yaptım.
- Savcı: Takside İzmir’e gittikleri yönünde konuştuğunuz kişi kimdi?
- Ufuk Akçekaya: Taksicinin niye gelip gittiğimi sorgulamasının önüne geçmek için rol yaptım. Kimseyle konuşmadım.
- Savcı: Yanınızda çanta yok, araç yok. Nazmi Arıkan’dan alacağınız 10 milyon doları nasıl taşıyacaktınız? Tahsilat için anlaşma sağlandıysa neden arazide bekleyip eve balkondan girdiniz?
- Ufuk Akçekaya: Ödemenin çek, soğuk cüzdan ya da banka hesabıyla yapılacağını düşünüyordum. Beni daha önce bıçaklattığı için eve bu şekilde girmeyi düşündüm.
- Savcı: Olay yerinde bulunan üzerinde Taner Mahan yazan kanlı bıçağın aynısından 10 adet evinizde bulunmuş. Taner Mahan isminde tanıdığınız biri var mı?
- Ufuk Akçekaya: O kişi Fahrettin Ceylan’ın finansçı arkadaşıdır. Hediyelik olarak yaptırmıştık, sahiplerine teslim edemeyince evime getirdim. Olay yerine bu bıçak ne şekilde geldi bilmiyorum. Bu ayrıntı eylemi Fahrettin Ceylan ve ekibinin yaptığının kanıtıdır.