Nazlı Ilıcak'tan Şirin bir yazı
Abone olEmin Şirin'in "Travesti kılıklı" dediği Nazlı Ilıcak, yıllarca aynı yastığa baş koyduğu eski eşini muhatap almadı. Peki Ilıcak kimi muhatap aldı ve nasıl bir cevap verdi?
Nazlı Ilıcak, yanıtını Emin Şirin'in köşe yazarı olduğu haber x sitesine gönderdi. Ilıcak'ın Şirin'in yazısına yanıtı şöyle:
Özelleştirme, rekabeti de beraberinde getirdiği için bazı yerli sermayedarlar milliyetçi ve ırkçı bir tavırla yabancı sermaye düşmanlığı yapıyorlar. Tüpraş’ta % 14.7’lik hissenin Sami Ofer – Mehmet Kutman’ın da içinde bulunduğu bir konsorsyuma satışı el altından gizli bir satış gibi sunuldu. Oysa bu hisseler, İMKB Yönetim Kurulu’nun kararıyla, Toptan Satış Pazarı’nda el değiştirmişti.
Sonra, Galaport’ta Sami Ofer’in kayrıldığı iddiası ortaya atıldı. İddiaya göre, Ofer’e, Kıyı Kanunu’nda değişiklik yapmak suretiyle ilâve imar imkânı sözü verilmişti. Bu yüzden Sami Ofer, Galataport için kendisinden sonra gelen rakibine 3 milyar dolar fark atmıştı.
Bu iddiaya Anap Genel Başkanı Erkan Mumcu da katılınca, kendisine şu soruları sordum:
1) Kıyı Kanunu’ndaki değişikliğin ihaleye katılan diğer sermayedarlar tarafından bilinip bilinmediğini soruyorsunuz. Bir kanunun gizli kalması mümkün mü?
2) Kanun değişikliği Sami Ofer ve Mehmet Kutman’a ne gibi bir avantaj getirmiştir?
Bu soruları Erkan Mumcu’ya sordum. Çünkü Mumcu Galataport yüzünden AK Parti’den ayrıldığını söylüyordu. Bugün’ün haberi doğruydu. Zira, Anap Genel Başkanı’ndan habere bir yalanlama gelmediği gibi, kendisi de muhabir arkadaşlarımıza “Evet, Galataport AK Parti’den ayrılmamın sebeblerinden biridir” dediğini teyit etti.
Galataport projesini değiştirmek ve Sami Ofer’e ilâve imar hakkı tanımak mümkün değil. Çünkü bu proje Anıtlar Kurulu dahil, bir çok kurulun onayından geçti. Proje mevcut yapılanmanın % 10 altında bir yapılanma öngörüyor. İnşaat sahası 101 bin metrekare.
Gizli imar sözü verildi mi iddiası kof çıkınca, bu defa “pahalıya gitti” sözünün yerini “ucuza kapattı” iddiası aldı. Hatta Koç, “Bilseydim ben de girerdim” dedi. Bir zahmet şartnameyi alıp okusaydı ve ihaleye katılsaydı. Şartlar herkes için aynıydı. Eğer Sami Ofer ucuza kapattıysa, ondan sonra gelenler daha da ucuza kapatmak istiyordu.
Galataport bir yap-işlet-devret projesidir. İhaleyi kazanan firma, 3 yıl içinde 400 milyon Euro yatıracak ve tesisi 49 yıl için işletecek. Buna mukabil belirli bir kira ödeyecek.
Benim Anap Genel Başkanı’na yönelttiğim sorulara, Haberx’te bir köşe yazısından cevap verildiğini gördüm, o yüzden bu açıklamayı gönderiyorum. Muhatabım köşe yazarı değil, Erkan Mumcu’dur. Erkan Mumcu, “Kıyı Kanunu’nun değiştiğini diğer katılımcılar biliyor mu?” diye soruyor. Ben de kendisine “Kanun gizli olur mu?” diye mukabil bir soru yöneltiyorum. Bunun yanı sıra, Kıyı Kanunu’ndaki değişikliğin Sami Ofer’e ne gibi bir özel imkân getireceğini soruyorum.
Bu açıklamayı Haberx’te yayınlamanızı rica ediyorum.
Nazlı Ilıcak
Özelleştirme, rekabeti de beraberinde getirdiği için bazı yerli sermayedarlar milliyetçi ve ırkçı bir tavırla yabancı sermaye düşmanlığı yapıyorlar. Tüpraş’ta % 14.7’lik hissenin Sami Ofer – Mehmet Kutman’ın da içinde bulunduğu bir konsorsyuma satışı el altından gizli bir satış gibi sunuldu. Oysa bu hisseler, İMKB Yönetim Kurulu’nun kararıyla, Toptan Satış Pazarı’nda el değiştirmişti.
Sonra, Galaport’ta Sami Ofer’in kayrıldığı iddiası ortaya atıldı. İddiaya göre, Ofer’e, Kıyı Kanunu’nda değişiklik yapmak suretiyle ilâve imar imkânı sözü verilmişti. Bu yüzden Sami Ofer, Galataport için kendisinden sonra gelen rakibine 3 milyar dolar fark atmıştı.
Bu iddiaya Anap Genel Başkanı Erkan Mumcu da katılınca, kendisine şu soruları sordum:
1) Kıyı Kanunu’ndaki değişikliğin ihaleye katılan diğer sermayedarlar tarafından bilinip bilinmediğini soruyorsunuz. Bir kanunun gizli kalması mümkün mü?
2) Kanun değişikliği Sami Ofer ve Mehmet Kutman’a ne gibi bir avantaj getirmiştir?
Bu soruları Erkan Mumcu’ya sordum. Çünkü Mumcu Galataport yüzünden AK Parti’den ayrıldığını söylüyordu. Bugün’ün haberi doğruydu. Zira, Anap Genel Başkanı’ndan habere bir yalanlama gelmediği gibi, kendisi de muhabir arkadaşlarımıza “Evet, Galataport AK Parti’den ayrılmamın sebeblerinden biridir” dediğini teyit etti.
Galataport projesini değiştirmek ve Sami Ofer’e ilâve imar hakkı tanımak mümkün değil. Çünkü bu proje Anıtlar Kurulu dahil, bir çok kurulun onayından geçti. Proje mevcut yapılanmanın % 10 altında bir yapılanma öngörüyor. İnşaat sahası 101 bin metrekare.
Gizli imar sözü verildi mi iddiası kof çıkınca, bu defa “pahalıya gitti” sözünün yerini “ucuza kapattı” iddiası aldı. Hatta Koç, “Bilseydim ben de girerdim” dedi. Bir zahmet şartnameyi alıp okusaydı ve ihaleye katılsaydı. Şartlar herkes için aynıydı. Eğer Sami Ofer ucuza kapattıysa, ondan sonra gelenler daha da ucuza kapatmak istiyordu.
Galataport bir yap-işlet-devret projesidir. İhaleyi kazanan firma, 3 yıl içinde 400 milyon Euro yatıracak ve tesisi 49 yıl için işletecek. Buna mukabil belirli bir kira ödeyecek.
Benim Anap Genel Başkanı’na yönelttiğim sorulara, Haberx’te bir köşe yazısından cevap verildiğini gördüm, o yüzden bu açıklamayı gönderiyorum. Muhatabım köşe yazarı değil, Erkan Mumcu’dur. Erkan Mumcu, “Kıyı Kanunu’nun değiştiğini diğer katılımcılar biliyor mu?” diye soruyor. Ben de kendisine “Kanun gizli olur mu?” diye mukabil bir soru yöneltiyorum. Bunun yanı sıra, Kıyı Kanunu’ndaki değişikliğin Sami Ofer’e ne gibi bir özel imkân getireceğini soruyorum.
Bu açıklamayı Haberx’te yayınlamanızı rica ediyorum.
Nazlı Ilıcak