Nazım Hikmet anıldı
Abone olŞair Nazım Hikmet ölümünün 43'üncü yıldönümünde Moskova'daki mezarı başında törenle anıldı.
Moskova'daki anma törenine ''Gönül Yarası'' filminde şairin
adını taşıyan sanatçı Şener Şen, film yapımcısı Mustafa Oğuz,
Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Kurtuluş Taşkent'in eşi Jülide
Taşkent, Türk-Rus İşadamları Birliği (RTİB) Başkanı Ali İhsan
Akıskalıoğlu, Türk-Rus Araştırmaları Merkezi (RUTAM) Başkanı Hakan
Aksay, Moskova'da yaşayan
Türk vatandaşları ve Nazım'ın bazı Rus dostları ile çocukları
katıldı.
Törene katılanlar, Anadolu'dan getirilen bir kova toprağı Nazım
Hikmet ve eşi Vera'nın mezarının üzerine serpti, karanfil koyarak
saygı duruşunda bulundular. RTİB Başkanı Akıskalıoğlu A.A
muhabirine yaptığı açıklamada, Nazım Hikmet'i Türkiye ve Rusya
arasında bir kültür köprüsü olarak gördüklerini belirterek, ''Onun
mezarının Türkiye'ye taşınması değil, onun şiirlerinin,
düşüncelerinin Türkiye'de okunuyor olması, bu şairimiz adına
sevindirici bir olaydır'' dedi.
Nazım'ın sevenleri tarafından her yıl Moskova'da mezarı başında
anıldığını söyleyen Akıskalıoğlu, ''Güneşi balçıkla sıvamaya
çalıştılar ama başarılı olamadılar. Şimdi gördüğünüz gibi
Moskova'da mezarı başında sevenleri tarafından anılmakta. Hoş bir
anma oldu. Tüm dünyaya Türkiye'yi tanıtan bir şair. Ona zamanında
sahip çıkamadık ama artık sahip çıkmanın zamanı da geldi'' diye
konuştu.
Akıskalıoğlu, Nazım Hikmet'in vatandaşlığının iadesinin çok
önemliolduğuna artık inanmadığını belirterek, ''Zaten vatandaşımız,
yüreğimizde her zaman hissediyoruz. Zaman zaman parlamentoda
birileri çıkıp vatandaşlığının iadesi için önergeler veriyor, sonra
geri çekiliyor. Bunun bu kadar mesele haline getirilecek tarafı
yok'' dedi.
RUTAM Başkanı Aksay da yaptığı açıklamada, Nazım Hikmet'in
Türkiye'nin sahip olduğu en önemli değerlerden biri olduğunu
belirterek, ''Bunu bütün dünya, Türk halkı ve aydını da kabul
ediyor. Ancak bunu Türkiye'de devlet düzeyinin yeteri kadar
anlamadığını ve ona hak ettiği değeri inatla vermediğini görüyoruz.
Bu da bizi yaralıyor'' görüşünü dile getirdi.
Nazım Hikmet'in itibarının iadesinin yıllardır tartışıldığını
söyleyen Aksay, ''Ama bu konuda yapılan girişimlerin çok fazla
kayda değer olduğunu söylemek mümkün değil. Halkların anladığı
gerçeği, resmi düzeyde yeterince anlamıyoruz ve vatandaşlığının
iadesi konusunu her yıl tekrar tekrar ısıtıp sonra da rafa
kaldırıyoruz. Bu bizi üzüyor'' dedi.
Aksay, ''Nazım Hikmet'in iade-i itibara ihtiyacı olmadığını ancak
bunun Türkiye'nin bir sorunu olduğunu'' ifade etti. Aksay, Nazım
Hikmet'in mezarının Türkiye'ye taşınması konusunun da dönem dönem
gündeme geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Geçmiş yıllarda mezarının bir an önce taşınması konusu da gündeme
geldi. Belki günün birinde böyle bir şey de yapılabilir. Ama benim
kişisel görüşüm böyle bir şey gündemde olmamalı. Nazım Hikmet bir
yönüyle Türkiye ve Rusya'yı birbirine bağlayan eşsiz bir köprü.
Doğumu orada, ölümü Moskova'da. Defalarca Türkler buraya gelip
Nazım Hikmet'in mezarını ziyaret ediyor. Bu anlamda bir sorun,
bir sakınca görmüyorum.''