25 Ağustos 1944… Müttefik orduları Paris’e gireli henüz 6 gün olmuş. Dört yıl boyunca Nazi işgalinde kalmış olan ülkede, müttefiklerin gelişinden sonra, işgal sırasında Naziler’le işbirliği yapanlar için bir cadı avı başlatıldı. Life dergisinden Carl Mydas ve John Obsborne o dönemde yaşananları fotoğraflamayı başardı. Nazilerle işbirliği yapan Fransız Vichy Hükümeti’nin polis teşkilatında görev yapan 6 kişi bir fabrika bahçesinde, idam mangasının önüne getiriliyor. “Kalabalık toplanmıştı ve yağmur yerleri ıslatıyordu. Kamyonetin kapısı açıldı ve altı işbirlikçi dışarı çıkarıldı” Osborne idamlık mahkumların getirilişini böyle anlatıyor. Osborne o günü anlatmaya devam ediyor: “Kalabalık sirke gelmiş gibiydi. Gülüyor, bağırıyor ve idamı izleyebilecekleri güzel bir yer bulabilmek için birbirleriyle yarışıyorlardı.” İdam edilenlerin en genci 19, en yaşlısı ise 26 yaşındaydı. Onları ilk gördüğümde içimden ağlamak geldi” diyor Osborne ve ekliyor; “O kadar genç ve zavallı görünüyorlardı ki... Ama aynı zamanda ızdıraplarında şeytan gizliydi.” İdam edilenlerin en genci… İdam anı… Carl Mydans, tüfeklerden çıkan patlamanın kamerayı sarstığını belirtiyor. İdam mangası iki kez tetiğe bastı. Sonrasını Osborne anlatıyor; “Beş kişi yavaşça, yavaşça, yavaşça düştü. En uzaktaki ise ayaktaydı. Anlaşılan onu çok sıkı bağlamışlardı. Badeni ayaktaydı ama başı çoktan düşmüştü.” En genç mahkum… Ve diğerleri... Mahkumların tutuldukları hapishaneden, tabutlara konulmasına kadar geçen süre sadece 7 dakika oldu. damlar gerçekleştirildikten sonra polisin yapması gereken bir iş daha vardı; toplanan meraklı kalabalığı dağıtmak.