Nasıl Aslan, Kartal ve Kanarya oldular
Abone olTaraftarlarla hayat bulan kara kartal, aslan, kanarya, çift başlı kartal, horoz, buğday ve karpuz gibi simgelerin birbirinden farklı öyküsü bulunuyor
Takımların flamaları, resmi internet siteleri ve formalarında
yer alan, taraftarların tezahüratların hayat bulan kara kartal,
aslan, sarı kanarya, çift başlı kartal, şahin, leopar, horoz,
minare, buğday ve karpuz gibi sembol ve simgelerin birbirinden
farklı öyküsü bulunuyor.
Taraftarların hayran olduğu, desteklediği takımların birbirinden
farklı sembol ve simgeleri bulunuyor. Takımların önemli bölümü
sembol olarak hayvanları seçerken, bazıları tarihi yerleri ve
tarımsal ürünlerini tercih ediyor.
Semboller içinde kartal, aslan, şahin gibi yırtıcı hayvanlar kadar
sarı kanarya, horoz gibi daha evcil olanları da bulunuyor.
Buğday ve karpuz gibi tarımsal ürünler de takımların simgesi,
amblemi olabiliyor.
GALATASARAY'IN ASLANI
Galatasaray'ın simgesi olan aslan, futbolcuları Nihat Bedik'ten
geliyor. Galatasaray kurulmadan 3 yıl önce dünyaya gelen Bedik,
Galatasaray Lisesi'nde eğitimini sürdürürken spor hayatına
başladı.
1916 yılında başlayan Galatasaray macerası süresince sadece
futbolcu olarak değil üç adım atlama, yüksek atlama, binicilik,
yelken ve yüzme alanlarında da kulübüne hizmet eden Bedik, tam 20
yıl boyunca futbolcu olarak verdiği mücadelesinde 268 kez forma
giydi.
Galatasaray futbol takımının 8 yıl kaptanlığını yapan, 18 kez
giydiği A Milli Takım formasını 8 kez kaptan olarak taşıyan Bedik,
1936 yılında aktif spordan çekilmesine rağmen spor yapmayı ihmal
etmedi. “Aslan” ismini verdiği teknesi ile yarışlara katılan,
futbol oynadığı dönemlerde “Aslan Nihat” olarak çağırılan Bedik,
hayatını adadığı Galatasaray'a kendi lakabını simge olarak
bıraktı.
“HEY YAVRUM KANARYAMA BAK, YİNE UÇTU”
Fenerbahçe'nin simgesi sarı kanarya da “Uçan kaleci” olarak tanınan
ünlü kalecileri Cihat Arman'dan geliyor. Fenerbahçe Müzesi Müdürü
Alp Bacıoğlu, sarı kanaryanın öyküsünü şöyle anlattı:
“1939 yılında Fenerbahçe'ye transfer olan kaleci Cihat Arman, 1952
yılına kadar oynuyor. O dönemlerde Türkiye'nin en iyi kalecisi olan
Arman'a “Uçan kaleci” deniliyor. Arman, sahaya genellikle kanarya
sarısı formasıyla çıkıyor. Lacivert forması da var ancak bu sarı
forması daha çok biliniyor. Bir maçta Arman, kalenin 90 olarak
tabir edilen köşesine giden top adeta uçarak çıkarıyor. O sırada
taraftarlardan birisi, 'hey yavrum kanaryama bak, yine uçtu' diye
bağırıyor. Bu kanarya zihinlerde yer ediyor. 1952 yılında
Fenerbahçe genç kadro kuruyor. Bu kadro, ardı ardına şampiyonluğunu
kovalayınca basın, kanarya sembolünü telaffuz etmeye başlıyor.
Basın, o dönemlerde iyi maçlar çıkaran takımla ilgili 'sarı
kanaryalar yine güzel oynadı' şeklinde haber yazınca kanarya tam
anlamıyla simge olarak kalıyor.”
BALIKÇININ “HAYDİ KARA KARTALLAR” DİYE
BAĞIRMASI
Beşiktaş'ın simgesi olan kara kartalın çıkış noktası ise bir
taraftarın tezahüratı. 1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve
yenilenmiş kadrosuyla giren Beşiktaş, haftalar ilerledikçe puan
farkını açıyor ve ligdeki liderliğini sürdürüyor. Bitime 5 hafta
kala Süleymaniye ile 19 Ocak 1941 Pazar günü Şeref Stadı'ndaki
maçta Beşiktaş, yine güzel bir oyun ortaya koyuyor.
Maçın ikinci yarısının ortalarında Beşiktaş takımı, önde olmasına
rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar
gerçekleştirdiği sırada siyah beyazlıların akın yönü olan Şeref
Stadı'nın Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir
taraftar, “Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar” diye
bağırıyor.
Şeref Stadı'nı dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden
gazetecileri bir anda etkileyen balıkçı Mehmet Galin'in bu
tezahüratı, o maçtan sonra Beşiktaş'a sembol oldu. 6-0'lık
galibiyetin ardından Beşiktaş'ın sembolü “Kara Kartallar” oldu.
TİMSAHIN DOĞUŞU
Bursaspor'un simgesi timsah, bir yöneticinin izlediği belgeselden
yola çıkılarak hayat buldu. 1992 yılında yeşil-beyazlı yönetimde
yedek üye olarak yer alan Lemi Keskin, o yıllarda takımın
sembolünün inci olduğunu ve genellikle “Yeşil inci” olarak telaffuz
edildiğini söyledi.
Beşiktaş ile 1992 yılında İnönü Stadı'nda bir maç yaptıklarını ve
0-0 berabere kaldıklarını anlatan Keskin, şunları kaydetti: “Mart
ayındaki bu maçtan sonra takımın sembolünün durağan yerine
hareketli olması gerektiğini düşündüm. Kartal havada uçarken onun
karşısında inci pek uymuyordu. O dönemlerde yeni sembolü düşünürken
belgeselde timsahın boğayı parçaladığını gördüm. Timsah ilk etapta
bana sıcak geldi. Yöneticilere ve kulüp başkanına konuyu anlattım,
ama kolay olmadı. Marttan ağustosa kadar tanıdığım, tanımadığım
birçok Bursaspor taraftarına sembolün nasıl olması gerektiğini
sordum. Takımın rengi yeşildi. Sembol, hayvan veya yeşil olmalıydı.
Buna en uygun olanı da timsahtı. Sonunda ağustos ayında yapılan
yönetim kurulu toplantısında takımın sembolü timsah olarak
belirlendi.”
Keskin, Bursaspor'un ünlü gol sevinci olan “Timsah yürüyüşü”nün ise
ilk kez Ugandalı futbolcuları Majid Mussisi tarafından yapıldığını
belirterek, kulüp olarak o dönemlerde timsah ve Bursaspor ile
ilgili belgesel bile hazırlattıklarını anlattı.
FRANSIZLAR'IN KORKULU RÜYASI ŞAHİN BEY SEMBOL
OLDU
Gaziantepspor'un ambleminde yer alan, takımın sembolü olan “Şahin”
ise Fransızlara karşı kentin savunmasında önemli rol üstlenen Şahin
Bey'den geliyor.
Halk tarafından “Şahin Bey” olarak bilinen Mehmet Sait, 1911'de
Trablusgarp Savaşlarına gönüllü olarak katıldı. Balkan
Savaşlarında, Birinci Dünya Savaşında Çanakkale, Romanya, Filistin
cephelerinde savaşan Şahin Bey, Fransızlara karşı Antep savunmasını
her şeyin üstünde tuttu.
Gaziantepspor tarihinde önemli yere sahip Şahin Bey, kentin futbol
kulübüne Şahin simgesini veren isim oldu. Hatta, takımın rengi
Fransızlarla çarpışan çetelerden akan kanın rengi kırmızı ile
matemi simgeleyen siyah olarak belirlendi.
LEOPAR, ÇİFT BAŞLI KARTAL VE HOROZ
Ankara'da 6 Haziran 1978'de Ankara Belediyespor olarak kurulan
Ankaraspor, sembol olarak ise kendisine güç ve asaleti temsil eden,
bir dönem Anadolu'da ve özellikle Ankara çevresinde de yaşayan
“Anadolu Leoparı”nı kullanıyor.
Denizli'nin takımı Denizlispor ise amblem olarak adeta kentle
özdeşleşen horozu seçti. Kulübün logosu, dünyaca ünlü horozunu
simge alarak, yeşil–siyah renklerden oluşuyor.
Turkcell Süper Lig'e çıkan Diyarbakırspor, bugün formasında
taşıdığı renklerin yeşilini Diclespordan, kırmızısını ise
Yıldızspor'dan aldı. Kulübün amblemi, kentle özdeşleşen kale
surları ile ünlü karpuzu oldu.
Anadolu Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapan Konya'nın takımı
Konyaspor'un sembolü de ambleminde yer alan çift başlı kartal.
Doğunun ve batının hakimi olarak nitelendirilen keskin bakışlı çift
başlı kartal, futbolun da hakimi olmak için yeşil-beyaz renklerin
üzerinde amblem olarak yer buldu. Anadolu Selçuklu Devleti'nin
simgesi olan çift başlı kartalı, Konyaspor'un ambleminde buğday
başakları yalnız bırakmadı.
Antalyaspor'un simgesi ise kentin sembolü olarak bilinen tarihi
Yivli Minare oldu. Antalya Ulu Camii'nin minaresi olan Yivli
Minare, yıllardır takımın ambleminde yer alıyor.