NASA'nın deprem merkezi İzmir olacak
Abone olDepremi önceden tespit edebilmek için NASA tarafından kurulan GeoCosmo Araştırma Enstitüsü, küresel olarak yürüttüğü projede Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Batı Asya için merkez olarak İzmir'i seçti
Deprem felaketinden en fazla zarar gören ülkeler
arasında yer alan Türkiye, bu felakete karşı
önuyarı sistemlerinin geliştirilmesi çalışmalarında da aktif
rol oynayacak.
NASA tarafından kurulan GeoCosmo Araştırma Enstitüsü’nün
Doğu Avrupa, Orta Doğu ve
Batı Asyaverileri İzmir merkezli
olarak analiz edilecek. Projenin Türkiye ayağını yürütecek ekibe
liderlik
eden DEÜ Bilgisayar Bilimleri
Bölümü Başkanı Prof. Dr. Efendi Nasiboğlu, yakın bir dönemde
depremin yeri, zamanı ve büyüklüğünü de içeren bir tahminleme
yapmanın mümkün olacağına inandıklarını belirtti.
Yıkıcılığı ve önceden bilinemezliği nedeniyle insanoğlunun en
korktuğu felaketler arasında yer alan deprem konusunda tüm dünyada
bilimsel çalışmalar yoğunluğunu artırdı. Depremin saniyeler
öncesinden tespit edilmesi konusunda neticeler alınmaya başlansa da
henüz yeri, zamanı ve büyüklüğünü önceden söyleyebilecek bir erken
uyarı sistemi geliştirilemedi.
Klasik yer bilimlerinin çare bulamadığı bu konuda son dönemde
farklı bakış açısını öne alan yaklaşımlar dikkati çekiyor. Bunlar
arasında en fazla tanınan teorilerden birinin sahibi ise
NASAbilimadamı Prof. Dr. Friedemann
Freund.
Tarihten bu yana deprem öncesi ve sonrasında kayıtlara geçen
gizemli olaylara bilimsel yorum getirmek üzere yürüttüğü çalışmalar
sonucu "elektron eksikliği" teorisini ortaya koyan Freund, yer
kabuğu altındaki kayaların sıkışması sonucu oluşan elektron
dengesizliklerinin deprem tahmininde kullanılabileceğini
öngördü.
Dünyada farklı
ülkelerdeki bilim insanlarının,
"depremlerden önce elektromanyetik veya düşük frekanslı akımların
ortaya çıktığı, yer altı sularında kimyasal değişiklikler
yaşandığı, toprak ve ağaçlarda elektriksel değişimlerin görüldüğü
ve bazı hayvanların garip davranışlar geliştirdiği" yönündeki
bulgularını bir araya getiren Freund, bunların kayaların sıkışması
sonrası oluşan elektron dengesizliğinin bir sonucu olduğunu ortaya
koydu.
Yerkabuğundaki bu değişimlerin uydular ve yer
istasyonlarından algılanabileceğini, bu verilerin analiz edilmesi
halinde erken uyarı sistemi geliştirilebileceğini öngören Freund,
bu çalışmanın yapılması için NASA desteğiyle GeoCosmo Bilim ve
Araştırma Enstitüsü’nü kurdu.
Türkiye’de 1970 yılından bu yana bulutların şeklinden deprem
tahmini konusunda çalışma yürüten Fransız asıllı Türk
vatandaşı araştırmacı Ronald Karel’in GeoCosmo
Entitüsü’nün Başkan Yardımcılığı görevine kadar yükselmesi,
enstitünün küresel çalışma alanları içinde Türkiye’yi bir adım öne
çıkardı.
"Türkiye, tarihi başarıya ortak olacak"
Konuyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Karel,
GeoCosmo’nun dünya genelinde 34 ülkede yer istasyonları kuracağını,
bunlar arasında Türkiye’nin Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Batı Asya
istasyonlarının merkezi olacağını ifade etti.
Mayıs ayında ilki Dokuz Eylül
Üniversitesi (DEÜ) Tınaztepe Kampüsü içinde kurulacak
istasyonlarda elde edilen verilerin NASA uydularından gelecek
verilerle birlikte DEÜ Bilgisayar Bilimleri Bölümü tarafından
analiz edilerek GeoCosmo merkezine gönderileceğini kaydeden Karen,
"GeoCosmo olarak bu projenin dünyanın en büyük deprem araştırma
projesi olduğuna inanıyoruz. Bu projede Türkiye gibi
depremselliğiyle tanınan bir ülkenin de aktif bir rol almasını
istiyordum. Umarız Türkiye, yakın gelecekte geliştireceğimiz erken
uyarı sisteminde çok büyük bir katkı sağlayarak tarihi bir başarıya
ortak olacak" dedi.
DEÜ Bilgisayar Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nasiboğlu
bölüm olarak bir süre önceAzerbaycan Bilimler
Akademisi ile deprem tahminlemesi konusunda çalışma
başlattıklarını, GeoCosmo’dan gelen öneriyle küresel araştırmanın
bir parçası olduklarını söyledi.
NASA’nın desteklediği bir projede yer almanın heyecan verici
olduğunu dile getiren Nasiboğlu,proje kapsamında
ilk etapta Tınaztepe Kampüsü içinde 4 istasyon, ardından ülke
genelinde farklı noktalara çok sayıda istasyon kurulacağını
aktardı.
Türkiye’de, devlet üniversiteleri içinde açılan ilk
bilgisayar bilimleri bölümü olduklarını bildiren Nasiboğlu,
"Bilgisayar mühendisliğinden farklı olarak veri analizi yoluyla
yeni yöntemler geliştirme konusuna odaklandık. Deprem tahminlemesi
konusundaki çalışmalarla zaten ilgileniyorduk. Bu konuda klasik
bilimlerin aldığı mesafeyi yabana atmamak gerekiyor. Ancak gördük
ki klasik yöntemler deprem tahmini konusunda bize bir fikir
veremiyor. Farklı bir bakış açısı getirmek gerekiyor. Bu konuda
farklı teorileri sınayabileceğimiz bir ortam oluştu. Bu çalışmalar
sonucu depremle ilgili erken uyarı sistemleri
geliştirilebileceğinden umutluyum" diye konuştu.