Özellikle yaşadığımız mevsimde bulaşıcı hastalıkların çoğalmasıyla düşen vücut direncimiz için nar birebir faydalı. Osmanlı dönemine ait “Tababet” kitaplarında ise nar, endişe ve huzursuzluğun en önemli ilaçlarından biri olarak yer almaktadır. Ve yine o dönemlerde, ziyafet sofralarının sonunda, hazmı kolaylaştırsın diye nar suyu ikram edildiği yazılmaktadır. Nar ağacının kökünün kabukları ya da nar meyvesinin kabukları, kaynatılıp balla tatlandırılarak sabah aç karnına içilirse, içindeki pelletlerinler parazitleri öldürür. Kusma ve mide bulantısı için ekşi nar veya ekşi nar pekmezi yenmeye devam edilir. Ağız yarası için ekşi nar suyu balla tatlandırılarak, ağız gargara yapılır. Her gün düzenli olarak ekşi nar pekmezinin balla tatlandırılarak aç karnına yenmesi mide iltihabına iyi gelir. Tansiyonumuzu olumlu bir şekilde düzenler. Enerji verir, yorgunluğu giderir. Nar suyu kalp çarpıntısını da önler. Narı veya içindeki beyaz etli kısmı yemek mideyi kuvvetlendirir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Enfeksiyonlara karşı vücudun dirençli olmasını sağlar. Kanın antioksidan kapasitesini çoğaltır. Yüksek tansiyon sorunu olan 62 ila 77 yaşlarındaki hastalara 15 gün boyunca günde bir çay bardağı nar suyu verilmiş ve süre sonunda serum ACE değerlerinde %36, yüksek tansiyon üzerinde ise % 5 azalma olduğu tespit edilmiştir. İngilterede yapılan bir araştırmada günlük bir bardak nar suyu içmenin erkeklerde ereksiyon problemlerini giderip cinsel perfromansı artırdığını göstermiştir. 4 hafta boyunca günlük 500 ml nar suyu içiminin kandaki NEFA olarak bilinen esterleşmemiş yağ asitleri gibi asitlerin miktarını düşürdüğü saptanmştır.