Nankörler!..Reis olmasaydı olmazdınız !

Gariplikler oluyor!..

AK Parti’de sanırım birileri cesaret hapı almış!..

Hapında ismi; NANKÖRLÜK (1000 Mg)!..

Bakıyorum Türkiye’nin çok kritik bir süreçten geçtiği bu dönemde birileri parti içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sözde ayar vermeye çalışıyor!..

Bakın “Yazmazsam çatlayacağım” diyen bir eski danışman!..

Bu yazarın kimliğinin önünde “11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eski danışmanı “ etiketi olunca AK Parti tavanı ve tabanına verdiği mesajları “Hop dedik” diye yorumlama ihtiyacı bir kat artıyor!..

Çünkü yenilir yutulur cinsten değil!..

Gazeteci olarak değil eski bir danışman olarak “Bu gücü nereden alıyor ?” merak ediyorum!..

Çünkü yalanlanmıyor!..

Son yazısına geleceğim..

Ama bir öncekine yani K. Irak’ta yapılan sözde referandum öncesi bir yazısında Reis’in “Metal yorgunluk” sözüne gönderme yaparak bakın neler yazıyordu!..

“Ankara'da bırakılan iktidar sakinlerinin sanki hiç umurlarında değil. Pek öyle metal yorgunu gibi gözükmüyorlar. Ev ve özel ofis toplantıları tam gaz devam ediyor. İstanbul'daki özel ev, ziyaretçilerle dolup taşıyor. Çukurambar'daki görüşmelerin buluşmaların keyfine diyecek yok! Çapulcubaşı referandum yaparsa Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasını mı konuşup kafa patlatıyorlar?

Yok! Peki gündem ne? İç siyaset...”

İlginç cümleler..

Sonra geliyor sözde ayar vermek istediği asıl meseleye!

Anlatıyor;

“Abdullah Gül hareketliliği yeniden alevlendi. Zarrab dosyasının kalın ayrıntıları tesadüf mü oldu? Bilemem. Abdullah Gül'ün son zamanlarda İngiltere ağırlıklı dış gezileri ile beraber İstanbul'daki ofis ve evinin ziyaretçilerle dolup taştığı konuşuluyor. İstişareci ziyaretçiler arasında AKP'nin eski/yeni deve dişi gibi isimleri sıralanıyor. Aralarında bir de AKP Genel Başkan Yardımcısı ismi zikrediliyor. ‘Hazırlanıyor. Gör bak Abdullah Gül bu sefer çok ciddi bir çıkış yapacak’ diye iddiaları var. Gül'ün sosyal medya üzerinden verdiği mesajlara bel bağlamışlar. Gül'ün, Erdoğan ‘TEOG kaldırılsın’ talimatı verdikten sonra, ‘Gündemde olan sınav sistemi değişikliğinin çok boyutlu bir çalışma ile yapılmasını ve özellikle fırsat eşitliği ilkesini korumasını umuyorum’ şeklindeki Twitter mesajından çok büyük manalar çıkarıyorlar…

Abdullah Gül'ün kamuoyuna açık mesajlarının daha da sertleşeceğini ileri sürüyorlar. Gül'cülerin ihtiyatlı olanları (!) ise bayrak değişiminin Barzani referandumu sonrasında olabileceğine yönelik umut besliyorlar...”

Vay…Vay dememek mümkün olmuyor!..

AK Parti içerisinde yangın varmışçasına eski danışmanın bu cümlelerine nedense kimse cevap vermiyor!..

*

Geliyoruz “Bu gücü nereden alıyor” denilen asıl yorumlamak istediğim son iddialarına..

Dedim ya yazan sıradan bir isim değil!..

“Abdullah Gül'ün taraftarları iki seçenekli bir yol haritasının izleyecek!” diyerek bakın iki seçeneği ilginç iddialarla nasıl anlatıyor;

“1- Abdullah Gül'ün ‘dava arkadaşlığından yola çıkarak Erdoğan'ı çekilmeye ikna etmesi... Ve! Yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ali Babacan'ın aday

2- Erdoğan’ın bu formüle ikna edilmemesi halinde hazırda tutulan yeni partileşmenin raftan indirilmesi ve Ali Babacan'ın Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmesi.

Taraftarları Abdullah Gül'e o kadar inanmışlar ki, her iki formülde de Ali Babacan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına CHP'nin de destek vereceğini iddia ediyor ve oldukça kesin ifadeler kullanıyorlar.

***

Vay…Vay…Vay…

Dava arkadaşlığı denerek dava arkadaşlarının arasına fitne sokmaktan ,AK Parti'yi karıştırmaktan başka ne işe yarar bu cümleler!..

Bakıyorum bu ilginç sözlere kaç gündür kimse cevap vermiyor!..

İşte bütün bunları yazan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eski danışmanı Ahmet Takan!

Yazar etiketinin önünde” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ‘un eski danışmanı” yazan Ahmet Takan resmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gözdağı anlamında ayar verirken bence parti içerisindeki kriptoları da ortaya çıkarıyor!..

Çünkü dersini iyi çalışıyor!..

Belli ki AK Parti içerisinde Erdoğan karşıtları belli ki masa kurmuş pusuda bekliyorlar!..

Bellik ki Takan’ın Bülbülleri çok!

Ama Sadi’nin güzel bir sözünü hatırlatalım;

“Bülbül’den vefa ummayın; çünkü her dem başka bir gül üzerinde öter”

Asında fazla söze gerek yok!..

15 yıldır bu ülkede tüm siyasi varlıklarını Recep Tayyip Erdoğan’a borçlu olanlar ihanet noktasına doğru yol alıyor!

Bunları söyleyen Gül’ün eski danışmanı olunca işler değişiyor!..

Beni bu noktada bu iddiaları ışığında yazar kimliği değil eski danışman kimliği ilgilendiriyor.

Şu iddiaya bakın ya!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Abdullah Gül “çekil” diyecek, çekilmezse Ali Babacan’ı aday çıkaracak!

Hadi oradan dememek mümkün mü?

AK Parti içinde bir fitne operasyonu yapılıyor!..

Ben bu projenin uluslar arası projenin bir ayağı olduğunu düşünüyorum.

Bakın son günlerde iki başarılı genç bakan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Enerji Bakanı Albayrak arasına  hiç olmadık ciddiye alınmayacak sözlerle milletin kafasını karıştırmak için nifak sokmaya çalışanların amacı ne?

Reis'in  güvendiği,milletin başarılı  gördüğü bakanları birbirine düşürmek!..

Kim yapıyor bunları!..

Bilinsin ki  parti içerisindeki kriptolar!..

Terör ile mücadele böylesine başarılı olmuşken Soylu' yu alaşağı ederek önünü kesmek!..

Birde üzerine bu tip danışman iddiaları!..

Gayri milli olan bir proje devrede!..

**

Diyeceğim şu ki;

Vefasızlık mı dersiniz, Nankörlük mü ne derseniz deyin!..

Soralım;

Madem öyle sizler Recep Tayyip Erdoğan’dan önce neredeydiniz?

Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı;

Bu ülkede AK Parti diye bir parti olur muydu?

Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı;

Bu ülkede son 15 yılda cumhurbaşkanlığı, bakanlık, milletvekilliği, bürokrasi yerel yönetimler, il başkanı olarak böylesine rahat bir şekilde o koltuklarda oturabilirler miydi?

Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı;

Muhafazakar kesim Türkiye’de böylesine etkin bir güce sahip olarak 15 yıldır aralıksız iktidarda kalabilir miydi?

Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı;

Bu ülkede başörtüsü sorunu her yerde çözülür müydü?

Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı!..

Olmazdınız, olmaz!..

O hava bastığınız çakar lambalı araba dahi nedir bilmezdiniz!

Daha sayalım mı?

Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı;

Ahmet Davutoğlu bırakın Başbakan olmayı siyasetçi olarak tanınır mıydı?

Sayın Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olabilir miydi?

Bülent Arınç TBMM Başkanı olarak görev yapabilir miydi?

Ya rüyalarında bakanlık görseler şaşıracak isimler bakan olabilir miydi?

Bu ne vefasızlık, bu ne nankörlük kardeşim!

15 yıldır Recep Tayyip Erdoğan’ın omuzları üzerine çıkarak ülke yönetiminde rol alanlar, koltuktan inince ve istedikleri olmayınca şimdi derin hesaplar yaparak ‘Erdoğan ne zaman düşecek’ diye pusuda bekliyorlar!

Erdoğan’a destek anlamında tek bir açıklamaları yok!

Üzülmemek mümkün değil!

15 yıldır bu insan sayesinde bu ülkede hüküm sürdünüz ve bakan, milletvekili olmasanız da halen de sürüyorsunuz?

Sanıyorlar ki Recep Tayyip Erdoğan giderse AK Parti onlara kalacak?

Özal gidince ‘ANAP bize kaldı’ diyenlerin partisi nerede?

Keza Demirel’in DYP’si!..

Bırakın tezgahı, nankörlüğü…

Dua edin de Allah Reis’e uzun ömürler versin, başınızda ekşit etmesin!..

Bu millet AK Parti’ye değil önce ona sevdalı!..

Bugün halka yönelik ‘AK Parti’ye neden oy veriyorsunuz?’ diye yapılan bütün anketlerin sonuçlarına baktığınız zaman karşımıza çıkan cevabın açık ara Recep Tayyip Erdoğan olduğunu Batı dünyası ve ABD çok iyi bildiği için ona saldırıyor!..

Sizde onlardan medet umun öyle mi!..

O nedenle bütün siyasi varlıklarını 15 yıldır Recep Tayyip Erdoğan’a borçlu olanların bugün Erdoğan’ın final yürüyüşünde ona destek olmayıp arkasından film atmasının adı ihanet olur!..

Bu ülkede muhalefette Recep Tayyip Erdoğan’a düşmanlık yapanlara “BU ADAM NE YAPTI SİZE?” diye seslenmiştim…

Şimdi de AK Parti içerisinde Erdoğan döneminin bitmesini bekleyenlere sesleniyorum;

Allah’tan korkun..

BU ADAM SİZİN İÇİN DAHA NE YAPACAKTI?

Recep Tayyip Erdoğan’ı en güzel hangi söz anlatır derseniz derim ki Üstat Necip Fazıl;

“Ya Allah’a baş eğer hiç kimseye eğmezsin,

Ya da herkese baş eğer hiçbir şeye değmezsin…”

Reis karşıtlarının derdi de işte bu..

Allah’tan başka kimseye baş eğmeyen bir adam oluşu!..

O nedenle;

Boşuna uğraşmayın!..

Biz neler gördük!

Sözde Reis’in dava arkadaşları olup Gezi olayları,17/25 kumpası, Mit tırları olayında yanız bırakanları, 15 Temmuz darbe girişimi olaylarında Reis’in yanında dimdik duramayanların gariplikleri gördük!

Ve görüyoruz…

Ama!..

Bilmeliler ki;

Reis’in 2019 yolunda da asla yalnız yürümeyeceğini, Allah’tan başka kimseye boyun eğmeyen o büyük iradenin arkasında milletin 15 yıldır yaptığı hizmetlerle büyük bir vefa ile dimdik duracağından şüphe yok!..

Diyeceğim şu ki  Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik  hem parti hem de parti dışında uluslar arası  boyutu da olan  büyük bir oyun var!..

O nedenle parti içerisindeki aklı selim çok ama çok dikkatli olmazsa bugünlerini çok ararlar!..

Bir başka Recep Tayyip Erdoğan yok!..

15 yıl önce neredeydiniz?

Şimdi nerede?

Ve kimin sayesin de!..

Nankör  olmayın!..