Namuslu insanları hırsız yapmak

Bayram ve sonrasında dolaşan laflar, insanlar geldiler ve çöplerini bırakıp gittiler…

Hatta sahillere hayvanlar alınmasın, ormanlık alanlarda çadır kuranlara, piknikçilere söylenmedik laf bırakılmadı,

Aslında otellerde yer bulamayıp çadır kuran vatandaşlar için Egeli belediyelerden beyanat : seneye önlem alacağız bu kadar kalabalık yerli turiste  gelişi güzel çadır kampları kurulmasına izin vermeyeceğiz.

Hadi oradan densiz, sen belediyesin,ne iş yaparsın, sen o yerleşim yerinin yönetici düzenleyicisi ve önlemler alıcısı değil misin?

Garibim belediye başkanı ne iş yaptığını, ne işe yaradığından haberi yok. Çünkü onu karpuz seçer gibi seçip gelen sese ,içine bakmadan onu o koltuğa  alıp koymuşlar.

Karpuz olgun mu, kelek mi bakan olmamış.

Adam bodrumda çöp dağlarından bahsediyor, günde 7 tır olan normal çöp toplama işinin bayram sonrası 9 tıra çıkmış,birde görüntü paylaşılıyor ortalık çöpten geçilmiyor.

Bu nasıl bir mantık nasıl bir zihniyet.

Ortalığı çöp götürüyorsa bunun sorumlusu sensin, çalışmayan çöpçün, dükkânının önünü toplamayan esnafın. Kamp kurulurken bir çadırdan otel odası parası alan kamp sahibidir.

Malını satacaksın, sonra al çöpünü geldiğin yere götür diyeceksin

Millet gelecek, dünyanın parasını ödeyecek,senin ilçeni esnafını şenlendirecek, esnafta sana vergisini ödeyecek, sen utanmadan tatilcilerin peşinden çerini, çöpünü ilçeye bıraktın gittin diyeceksin.

Aslında senin suçun yok, senin gibi hadsizleri o makamlara getirenlerde. Esnafında sende fırsatçısınız, çünkü aranızda belgesiz ortaklıklar var. Mekanlar rezalet ama fiyatlar şahane. Ne önlem var ne denetim.

Aslında bu ülkenin enflasyon sorunu yok belediyecilik sorunu var. Birçok Belediye sözüm ona sosyal belediyecilik adına ahkam kesselerde sosyal açıdan en büyük vurgun girdabının baş makinistleridir.

Yerinden yönetim,halkın katılımından bahsediyorduk. Hepsi yalan, Belediyenin kendi içinde çıkmazları var. Bir başkan var birde yardımcıları. Meclis üyeleri ne işe yarar onu bilen yok

Neyse gelelim asıl konuya

Eskiler derki eğer denetimsiz bırakırsan bir işletmeyi ya da bir bölgeyi. Namuslu insanları hırsız yaparsın

Aha da buradan diyorum. Türkiye’deki birçok  turiz im merkezi ,lokantasından. En lüks restoran tına, plajın dan. Konaklama yerine kadar birçoğu hırsızdır.ve hırsızlığı senin gözünün içine baka baka yapıyor.

Bir gün önce girdiğin denize yüzde elli zamla bir gün sonra girebiliyor, bayram bitince eski tarifeye dönüyorsunuz. Pazar’ında, bakkalında, çakkalında fırsatçılar el ovuştururken,o bölgenin yerlisine yıldızlı fiyat sen yabancıysan,yazlıkcıysan sana kazıklı fiyat.

Bu ne arkadaş, hepimiz aynı ülkenin insanı değil miydik?

Sen bana bunu yapıyorsan yabancı turistin donuna gözünü dikersin.

Yıllardır belediyeler hukuksuzluğa göz yumuyor milletin hakkı olan deniz kenarları usulsüzce işletmecilere kayıt dışı satıyor, şöyle sandalyemi alıyım kumsaldan denize gireyim diyorsun ne mümkün, kıçınızı kuma koyamazsınız çünkü her santimi şezlong doludur.

Denetim yok kural yok usul yok.

Ayvacık ilçesi küçük kuyu beldesinde hiçbir esnafında, pazarcısın da satılan ürünlerin etiketi yok. Belediyenin umurunda mı tabi ki hayır. Bırakın bunları adamların restoranlarında menü yok.

Önceden fiyat alıp gitmediyseniz gündüzünüz, geceniz zehir olacaktır, belediye bu kepazelikleri biliyor mu? Hem de bal gibi biliyor.

Muhtemeledir ki, patron başkanın bir tanıdığıdır…

Kimin kimi dalda da kıstırdığına bakıyor her şey.

Canı yanan da,işiyle alakalı konularda fırsatını bulunca düzen gereği önüne gelene abanıyor. Sonra enflasyon niye düşmüyormuş.

Düşünsenize gün geliyor patatesten, onu geçersin limondan, karaborsa yapıp vatandaşın cebinden çalan çalana.

Kısacası bu ülkenin ticaret sorunu değil,ahlak sorunu var.

Bahsettiğim Türkiye genelinin küçük bir örneğidir.

Aslında Türkiye’nin en büyük sorunu belediyelerin görevlerini hakkıyla yapmaması durumudur.

Başkanlar belediye hizmetine talip olmuyor, ihaleye giriyormuş gibi harcadıklarını toplama derdine mi düşmüşler?

Halka hizmet hakka hizmet saçmalığını kimse kullanmasın. Bahsettiğim dejenerasyon tüm partilerin belediyelerinde ziyadesiyle mevcut.

Milletin parasıyla, millete hizmet etmeyi lütuf sanan zavallılardan bıktık usandık .

Belediye düşünün, ilçede vergisini verenlerden topladıklarından İstanbul boğazında gezi için, gemi alsın, onunla yoldan geçene boğaz turu yaptırsın,ve buna halka hizmet desin. Milyonlarca lirayı boğazın sularına bıraksın,buna türbine oynayan denmez de ne denir.ilçede vergisini verenlere yazık değil mi?

sonra ülke olarak sızlanacaksını, cari açık. Ekonomideki sıkıntı, doların çıldırması,

Başkanlar kafayı bozmuş dolar ne yapsın

Medyadaki haberlere bakar mısın

Başkan tüm sülalesini belediyede müdür yapmış

Başkan bütçesi kadar makam aracı almış

Neler, neler ben saymaya utanıyorum 

Bir çok belediye de durum bu,

Yolsuzluk yüzünden görevden alınan başkanların milletin yüzüne bakacak hali kalmaması gerekirken. Durum o kadar normalleşmiş ki,adamlar o kadar pişkin

O siyaset yapmasa da varislerine yollar sonuna kadar açık.

Belediye Başkanları için  görev sonunda, Nereden buldun yasası işletilmeli,mal varlığındaki artışa bakılırken akrabaları da dikkate alınmalı, emin olun ülkenin nasıl bir belada olduğunu o zaman anlarsınız.

Yeni seçimlerde,yenilerinin eskilerden farklı olması dileğimle