Akşam'ın arşivini "Nagehan
Alçı" adı üzerinde biraz karıştırsak, geçmişteki
birçok başarının altında O'nun imzası var... Tadına doyum olmayan
röportajlarları, Türkiye'nin gündemini sarsan sayısız "özel
haber"leri ve enfes yazıları...
Nagehan yanılmıyorsam 6 dilde konuşuyor ve yazıyor.
Palavra değil...
Ece Vahapoğlu'nun bildiği (!) diller değil..
Hakiki!
***
Nagehan Alçı gazetecilik yaparken...
Ülke ülke dolaşıp dünya liderleri ile konuşurken...
Rasim Ozan Kütahyalı diye biri gazetecilik mesleğinde
tedavülde değildi.
O yüzden diyorum ki...
Nagehan'ın başarılarına gölge düşürmek için kimse
Rasim Ozan'a sığınmasın!
***
Şimdi...
Gelelim asıl mevzuya...
Akşam'da çok çekti Nagehan!
Tutunabildi ama...
Hem de bileğinin gücüyle...
Oray Eğin'e rağmen üstelik!
"Şer odakları"nın önüne ördüğü duvarları tek tek
yıkıp geçen Nagehan, "ekran hastalığı"
konusunda aynı başarıyı sergileyemedi ne yazık ki!
Habertürk'te zehirlendi.. Vücuduna şırınga edilen o zehir
24'le, Beyaz TV ile devam etti!
Altan Öymen, Nazlı Ilıcak, Enver Aysever ve Nagehan Alçı...
Bundan iyisi can sağlığı Nagehan için!
***
I ıh...
Nagehan'a yetmiyor!
O hem Süper Lig'de, hem de Bank Asya'da oynamak istiyor...
Doymuyor çünkü!
"Ekran delisi" sıfatını Nagehan'a asla
yakıştırmıyorum!
Ama yakındır!
Sevgili Nagehan, bu "yakışıksız" sıfatın üstüne
sıçramasını istemiyorsa...
Ekrandan ekrana savrulmaya son vermelidir!
Tek kanal...
Tek gazete...
Fazlası bozuyor seni Nagehan!
Benimkisi dostça bir uyarı...
***
Bir çift lafım da Rasim'e...
Allah aşkına, Peygamber aşkına Rasim, ekranda
gülme!
Gülmek için sebebin yok çünkü...
Ahali cddi bir mesele konuşuyor sen gülüyorsun.
Gülme Rasim gerçekten komik oluyorsun!
Artı gülüşünün sahte olduğu apaçık ortada!
Laf dinle kardeş!