28 Şubat’ın kudretli paşaları hakkında tutuklama kararı çıktı. Nagehan Alçı’nın başını çektiği bir grup var; bu paşaların cezaevine girmelerine karşı çıkıyor.

Kenan Evren’in yargılanmasına da karşı çıkmışlardı, “Yaşlı” diye. Aynı masalı Çevik Bir ve Çetin Doğan için de anlatıyorlar. Cumhuriyet, Sözcü, Halk TV, Tele1, KRT ve OdaTV gibi yayın organları, 28 Şubat’ta bir çok insanımızın hayatını karartan, gençlerin gençliğini elinden alan, Müslümanlar’a zulmeden bu paşaların yaşına dikkat çekiyor.

“80 yaşında cezaevine” manşetlerini çok sık görüyoruz bugünlerde. Nagehan Alçı ise, özellikle Çevik Bir ve Çetin Doğan’ın yürümekte güçlük çektiğini, biberonla beslendiklerini söylüyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan af talep ediyor.

Şöyle diyor Nagehan Alçı:

- Bu paşalar eğer yakalama yapılırsa çok muhtemeldir ki, hepsi hücrelerinde hastalıklarla boğuşup, büyük ıstıraplar çekerek vefat edecekler. Çok acı bir ölüm olacak onlar için.

Vah vah…

Ne kadar üzücü değil mi?

Çevik Bir  biberonla besleniyormuş.

Çetin Doğan ayakkabısının bağını bağlayamıyormuş.

28 Şubat sürecinin kudretli paşalarının içler acısı hali Nagehan’a pek dokunmuş olmalı ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’da buluyor çareyi:

- Tayyip Bey, 80 yaşını geçmiş ve hepsi de büyük sağlık problemleriyle uğraşan 14 ismi yetkinizi kullanarak affediniz. Bu hapis kararlarını başka şekle çevirmek sizin elinizde.”

Zımba gibi oldukları 28 Şubat sürecinde, Müslümanlar’a kan kusturan, rahmetli Necmettin Erbakan’a “Pezevenk” diye hakaret eden, bu ülkeyi 100 yıl geriye götüren ve “28 Şubat 1000 yıl sürecek” diyen Çevik Bir, Çetin Doğan ve diğerlerini Tayyip Erdoğan affetsin öyle mi?

Ne hakla?

Acı çekenler, bugün hala zindanlarda çürüyenler, gençliği elinden alınanlar, eğitim hakkı engellenenlere sordunuz mu? Ben o dönemi yaşadtım bu insanların affedilmelerini bana sordunuz mu? Hasan Celal Güzel’e zulmedenleri Tayyip Erdoğan’ın af etmeye ne hakkı var?

Üniversite kapılarında, başında örtü var diye sürünenler, sakalı, sarığı  var diye hapsedilenler, işkenceye maruz kalanlar, yerinden yurdundan edinenler… özetle 28 Şubat’ın kibirli komutanları tarafından zulme uğrayanlar hakkını helal ediyor mu ki, Tayyip Erdoğan bunları affetsin?

Bakın Çetin Doğan’ın avukatı Aykanat Kaçmaz ne diyor:

- 80 yaşını bitirmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ya da kamuda çok önemli görevler icra etmiş kişiler, şeklen olmayan bir suçtan dolayı cezaevine konuyor. Cezaevi koşulları ve yaşları dikkate alındığında artık bu ceza, onlar açısından yavaş yavaş infaz edilen bir idam cezasıdır. Bu dava bir intikam davası haline dönüşmüştür. Şu anda onun infazı yapılmaktadır. 

İntikam öyle mi?

İsmet İnönü, 1962 ve 1963 yıllarında darbeye kalkışan, bakın darbeye kalkışan diyorum. Talat Aydemir’in idam kararını onaylayarak intikam mı aldı? Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak ve bunların işbirlikçeliri, daha doğrusu suç ortakları 28 Şubat’ta PostModern dedikleri darbeyi yapmadı mı? Halkın seçtiği Başbakan Necmettin Erbakan’ı alaşağı etmedi mi?

Siz neyin intikamından söz ediyorsunuz.

Efendim, cezaevinde öleceklermiş!

Bana ne kardeşim?

Ölürlerse ölsünler…

Öldürdükleri, işkence ettikleri, zulmettiklerine saysınlar.

Acı çekeceklermiş!

Çesinler!

Onların bize çektirdiği acıları unutmadık.

Unutmayacağız!

Nagehan Alçı’nın nasılsa tuzu kuru.

O dönemde bu acıları yaşasaydı, bugün Erdoğan’a af talebinde bulunma hadsizliğini yapmazdı. Erbakan’ın çektiği acıları bilseydi, bugün üzerine vazife olmayan bir konuda ahkam kesmezdi.

28 Şubat’ı yaşayanlar bilir.

Yaşamayan da böyle acitasyon yapıyor.

Hiç kusura bakmasınlar.

Herkes yaptığının bedelini ödeyecek.

Öyle af maf… Ne Erdoğan’ın de de bir başkasının bunları affetmeye hakkı yoktur. Böyle bir şey olursa, bilinsin ki biz de 28 Şubat sürecinde bize zulmedenleri affetmeyeceğiz.

Türkiye’de iyi bir şey yapıldığında, karşı çıkmayı yeğliyoruz. AK Parti ve MHP’nin seçim barajını yüzde 5’e düşürmeye eğilimli olması gibi. 
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya çıkıntılık yapmış bu sefer:

- Seçim barajının yüzde 5’e düşürülmesi Cumhur’un devam edemeyeceği, ortağa bugüne kadar olan katkıları için teşekkür mahiyetinde baraja takılmadan seçime katılma imkanı tanınacağı manasına gelir.

İki parti elele vermiş, Türkiye’yi 12 Eylül’ün darbe kalıntılarından kurtarmak istiyor. Sebep ne olursa olsun, Bülent Kaya buna sevineceğine, takdir edeceğine çıkıntılık yapıyor. 

Bir kere de takdir edin be arkadaş.
İyi olan bir şeye destek verin.
Her şeye ama her şeye illa muhalefet etmek zorunda değilsiniz.