Nagehan Alçı coştu! 'Yetkisiz cumhurbaşkanı'ndan sonra 'bütçesiz cumhurbaşkanı' istedi
Abone ol"Cumhurbaşkanı tam yetkisiz ve tamamen sembolik olsun, Çankaya'da otursun" yazısıyla olay olan Habertürk yazarı Nagehan Alçı şimdi de "Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi olmalı" yazısıyla gündeme geldi...
Habertürk yazarı Nagehan Alçı, dün kaleme aldığı ve "Nagehan
Alçı dönüş için sinyali verdi" yorumlarına neden olan
"Cumhurbaşkanı yetkisiz ve sembolik olsun, Çankaya'ya taşınsın. İç
politikanın p'si bile Çankaya'ya girmesin" yazısının ardından bugün
de yeni bir öneriyle ortaya çıktı. Alçı, "Yeni sistemde
Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi olmalı ve
minimum çalışanı olmalı" dedi ve Parlamenter Sisteme geçilmesinin
eskiye dönüş olmayacağını savundu.
Nagehan Alçı, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden Başbakanlık Hükümet Sistemi’ne geçiş mümkün mü?' başlıklı yazısında "İster 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' denilsin ister 'Başbakanlık Hükümet Sistemi', aynı kapıya çıkıyor" dedi ve şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı tamamen yetkisiz ve sembolik olur
"Hükümeti TBMM’de 301 sandalyeyi bulan siyasi parti ya da partiler kurar. Başbakan ve bakanlar kurulu devleti yönetir. Cumhurbaşkanı tam yetkisiz ve tamamen sembolik olur. Norveç Kralı tarzı simgesel Cumhurbaşkanı’nı 3/4 çoğunlukla TBMM seçer. Cumhurbaşkanı Çankaya’da oturur. Yani TBMM’nin çok güçlendiği, TBMM’den çıkan hükümetin de muktedir olduğu bir siyasal model."
Eski Türkiye'de Cumhurbaşkanı gayet yetkili ve
güçlüydü
Bu sisteme 'eskiye dönüş' denmesinin doğru olmadığını ifade eden Alçı, "Eski Türkiye rejiminde Cumhurbaşkanlığı makamı gayet yetkili ve güçlüydü. Askerler anayasayı o felsefeye göre yapmışlardı. Çünkü her zaman bir vesayet gücü olarak kendilerinden biri Cumhurbaşkanı olacak diye tasarlıyorlardı" dedi.
Ahmet Necdet Sezer gibi hükümeti sabote edebiliyorlardı
Nagehan Alçı, "1982 anayasasının sözde parlamentarizm
modeli aslında nerdeyse yarı-başkanlık sistemiydi. Cumhurbaşkanı
istediğinde Ahmet Necdet Sezer’in sık sık yaptığı gibi hükümeti
sabote edebiliyor ve rejimi kilitleyebiliyordu" ifadesine yer
verdiği yazısına şöyle devam etti:
'En önemli mevzu kesinlikle Cumhurbaşkanı’nın tam yetkisiz ve
tamamen sembolik olması...'
Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir bütçesi olmalı
"Oysa parlamentarizm felsefesine Cumhurbaşkanlığı makamının
güçlü ve yetkili olması esastan aykırıdır. O yüzden yeni sistemde
en önemli mevzu kesinlikle Cumhurbaşkanı’nın tam yetkisiz ve
tamamen sembolik olması.
Ayrıca yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı makamının çok kısıtlı bir
bütçesi ve minimum sayıda çalışanı olmalı. Devletin birliğini
temsil eden saygınlığı yüksek bir makam ama ne yürütmeyi ne
yasamayı ne yargıyı şekillendirme gücü yok.
Dünkü yazımda esasen söylediğim şuydu…
"Eğer Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden Başbakanlık hükümet sistemine geçecekse kesinlikle bu önümüzde 1.5 sene içinde olmalı. Bunu da özellikle Kemal Bey ve Meral Hanım’a hitaben yazdım. Zira samimiyetle parlamentarizm istediklerini biliyorum. Her iki siyasetçinin de 'Kim Cumhurbaşkanı adayı olsun' başlığındaki anlamsız tartışmaları bir yana bırakıp 'Haziran 2023’te Başkanlık seçimleri yapılmamalıdır. Yeni sistemle TBMM seçimlerine gidelim' diye bastırması gerekir. Eğer 25 Haziran 2023 ve özellikle 9 Temmuz 2023 Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri gerçekleşirse Millet İttifakı’nın 'Sonra yeni sisteme geçeriz' lafları tamamen boş olur. Bu düşünce akıllardan çıkmalı."