Myanmarda acıklı Türk tarihi
Abone olKasırga felaketiyle gündeme oturan Myanmar'da Türk şehitliğinin olduğunu biliyor muydunuz?
Bütün dünyanın gündemine oturan bu
Güneydoğu Asya ülkesinin, Türkiye için ise özel bir yeri var.
Türkiye’den tam 7 bin 500 kilometre uzakta olan bu ülkede, bin 500
kadar Türk askeri Birinci Dünya Savaşı sırasında şehit oldu.
Türk askerlerinin yattığı ve zaten bakımsız olan iki şehitliğin,
kasırgadan sonra ne durumda olduğu ise bilinmiyor.
12 BİN TÜRK ASKERİ İNŞAATLARDA ÇALIŞTIRILDI
Birinci Dünya Savaşı sırasında, Irak, Filistin ve Arabistan
cephelerinde, İngilizlere karşı savaşırken esir düşen Türk
askerleri, o zamanlar Britanya İmparatorluğu’nun sömürgesi olan
Burma’ya, yani bugünkü adıyla Myanmar’a getirildi. 12 bin Türk
askeri Burma’da demiryolu, köprü ve suni göl yapımında çalıştırıldı
ve ağır çalışma şartları ile hastalıklar yüzünden bir çoğu şehit
düştü.
Ülkedeki iki Türk Şehitliği’nden biri olan, Thayet Myo Türk
Şehitliği’ndeki birçok mezartaşı yıkık dökük halde. Birçoğunun
üstünde 1916 yılı yazılı olan mezar taşları, bakımsızlıkları ile
dikkat çekiyor ve üzerlerinde yazan isimler ya zorlukla okunuyor,
ya da hiç okunmuyor.
Bir başka Türk şehitliği ise, ülkenin ikinci büyük kenti Mandalay
yakınlarındaki Meiktiya kasabasında yer alıyor. 1947 yılında,
ülkenin sömürgelikten kurtuluşu sırasında Burmalı askerlerin
parçaladığı mezartaşlarından sağlam kalabilen 192 tanesi, kasabanın
imamı tarafından caminin arka tarafına taşınmış. Şimdilerde
şehitliğin yerinin belli bile olmadığı bu mezarlıkta 800’den fazla
Türk askerinin yattığı biliniyor.
TÜRK ESİRLERİNİN HATIRALARINDAN
Araştırmacı Cemalettin Taşkıran’ın Türkiye İş Bankası Kültür
Yayınları tarafından yayınlanan ‘Ana Ben Ölmedim’ adlı Birinci
Dünya Savaşı’nda Türk esirleri kitabında da Burma’daki (Myanmar)
Thatmyo veya Thaet Myo kampına geniş yer veriliyor.
Thatmyo hastanesinde bulunan Tabip Yarbay Behiç Bey, hastane
istatistik defterinin sonunda yazdığı mütalaasında bu durumu şöyle
belirtmektedir:
'İNTİHARA KARAR VERDİM'
“… Esir olarak Thatmyo’ya ilk dühulümde [girişimde] nazarıma çarpan
hal, umum zabitan ve efradda asabiyetin fevkalade kötü olmasıdır.
Yek nazarda [ilk bakışta] ve umumiyet itibariyle useranın
istirahatleri imkân dahilinde temin edilmiş ve iaşeleri tanzim
edilmiş görünür… Halbuki tel örgünün manzarası esaretle dahi,
yalnız isminin dahi insana vereceği yeisin bu hallere sebebiyet
verdiği âşikâr oluyor. Asabiyeti o derece tezyid ediyor [artırıyor]
ki, en ehemmiyetsiz bir söz, iki kişi arasında uzayarak münazara
dahi mukateleye bile müncer olduğu [cinayete bile yol açtığı]
görülmüştür. İntihar dahi birkaç vakadır. İntihara tasaddi ile
[girişimde bulunarak] muvaffak olmayanlara sorulsa ‘Ne yapayım? Bu
hayattan bıktım. Sabah akşam şu tel örgüyü seyredemeyeceğim için
intihara karar verdim.’ cevabını verir…”
Kaynak: