Müzekereler statü kazandırır
Abone olBaşbakan Vekili ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 3 Ekim'de AB ile müzakerelere başlamanın Türkiye'ye ayrı bir konum ve statü kazandıracağını söyledi.
NTV'nin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Gül, Müzakere
Çerçeve Belgesi açıklanmadan önce, yeni belgede, ''17 Aralık'ın
gerisine düşüleceği, tam üyelik perspektifinin kaldırılacağı, yeni
siyasi şartlar getirileceği'' gibi şüphelerin olduğuna işaret
ederek, tüm bu şüphelerin şimdi sessiz biçimde gündemden düştüğüne
dikkat çekti. Çerçeve belge üzerinde halen çalıştıklarını ve üye
ülkelerle temas halinde olduklarını kaydeden Gül, belgenin
yayınlanmasıyla önemli bir dönemecin daha geçilmiş olduğunu,
müzakerelerin planlandığı gibi 3 Ekim'de başlayacağını ifade etti.
Gül, Gümrük Birliği Ek Protokolü ile ilgili olarak da karşılıklı
mutabakatın sağlandığına dikkat çekerek, protokolün zamanı
geldiğinde imzalanacağını belirtti. Tarama süreci sırasında
müzakelerin de sürdürüleceğini aktaran Gül, Türkiye'nin zaten 3-4
yıldır AB ile tarama yaptığına dikkat çekerek, tarama sürecinin
kolay olacağını kaydetti. Taraması biten konularda müzakerelerin
başlayacağını söyleyen Gül, İngiltere'nin dönem başkanlığı bitene
kadar en az 1 fasılı bitirebileceklerini tahmin ettiklerini
söyledi. Müzakere sürecinde genellikle kolay bölümlerden
başlandığını, ancak kendilerinin belki zorları tercih
edebileceklerini ifade eden Gül, ''Çünkü ne kadar mesafe alırsanız
Türkiye'ye bir şey katmış oluyorsunuz'' dedi. -''TÜRKİYE'NİN
STATÜSÜ DEĞİŞİYOR''- Gül, sözlerine şöyle devam etti: ''Bütün
bunların dışında çok önemli bir şey söylemek istiyorum: 3 Ekim'de
müzakere başlayınca Türkiye'nin statüsü değişiyor. Önemli olanşey
bu esas. Türkiye, AB ile müzakereye başlamış olan bir ülke
statüsünü 3 Ekim'de kazanıyor. Bu, Türkiye'ye çok ayrı bir konum,
çok ayrı ve yeni bir statü kazandırıyor. En önemli şey budur. Bu
statüyü Türkiye aldığı için ekonomide ve diğer konularda çok büyük
gelişmeler var. Bunlar dolaylı katkılardır. Bir taraftan ekonomik
programımızda bizim yaptığımız çok büyük değişiklikler var, bir
taraftan da Türkiye artık öngörülebilir bir ülke olduğu için,
Türkiye'nin uzun süreli geleceği artık tahmin edileceği için, bu
çok önemli. Bunun, ekonomide, siyasette, iç ve dış politikada çok
büyük getirileri var.'' Önemli olanın müzakereye başlamak olduğunu,
''tarama süresi uzun-kısa sürer, tarama süreci içinde bazı
fasıllarda müzakereye geçilir- geçilmez'' gibi konuların ayrıntı
olduğunu ifade eden Gül, Avrupa'da Türkiye'ye verilen mesajlara
ilişkin olarak, AB'nin en zor döneminde bile Türkiye'yi destekleyen
kuvvetli demeçler olduğuna dikkat çekti. -''İŞLER DOĞRU İSTİKAMETTE
GİDİYOR''- ''Çok sesliliğe alışmamız gerekir'' diyen Gül, AB'nin
içinden geçtiği zor döneme rağmen işlerin doğru istikamette
gittiğini, önemli olanın da bu olduğunu kaydetti. İktidarların
gelip geçici olduğuna işaret eden Gül, ''Almanya, Fransa'daki
iktidarı biz tespit edecek değiliz. Her şeye sadece kendi
penceremizle değil, bir de başka pencereden de bakmak gerekir. Bazı
şeyler bizim elimizde, bazı şeyler bizim elimizde değil. Ama ana
istikametlere iyi bakmak gerekir. Bu konuda Türkiye doğru
istikamette devam ediyor. AB de sözünde duruyor. Önemli olan bunu
devam ettirmektir'' dedi. Gül, AB'nin Türkiye için eskiden beri bir
devlet politikası olduğuna dikkat çekti. Gül, İngiltere Dışişleri
Bakanı Jack Straw ile gelecek hafta Srebreniça'da görüşme yapmayı
planladıklarını belirterek, İngiltere'den, Hükümetlerarası
Konferans'ınbaşlaması, hazırlıkların en iyi şekilde devam etmesi,
tarama devam ederken bir taraftan bazı konularda müzarerelerin
başlaması gibi beklentilerinin olduğunu ifade etti. -KIBRIS- Gül,
Kıbrıs konusunda da kapsamlı bir çözüm için çalıştıklarını
yineleyerek, bunun Rumların tavrına bağlı olduğunu belirtti. Bakan
Gül, referandumdan bu yana Kıbrıs Türklerinin çok daha olumlu yönde
gelişmekte olduğuna, ekonomilerinin geliştiğine, siyasi açıdan
Kıbrıs Türklerinin liderlerinin birçok büyük ülkenin siyasi
temsilcileriyle görüşmeler yaptığına, Washintgon ve Londra'daki
bürolarının çok daha güçlendirildiğine, çok daha fazla itibar
edinmeye başladığına dikkat çekti. Hükümetin Kıbrıs politikası
süresince KKTC'nin çok şey kazandığına işaret eden Gül, KKTC'nin
giderek güçlendiğini, Türkiye ile ilişkilerinin geliştiğini,
dünyayla ilişkileri, siyasi tanıma olmasa da fiilen gelişmekte
olduğunu, uçakların gidip geldiğini anımsattı. Gül, Azerbaycan'ın
attığı adımların benzerlerinin yakın gelecekte birtakım Müslüman
ülkelerden beklenebilmesi ihtimalinin hatırlatılması üzerine,
''Olabilir, mesela İKÖ toplantısında hiç ummadığımız ülkeler çıkıp
sanki bir Türk konuşuyor gibi konuşmalar yaptılar'' ifadesini
kullandı. -YÖK İLE KAVGA SÖZ KONUSU DEĞİL''- Bakan Gül, bir soru
üzerine, hükümetin YÖK ya da yargıyla herhangi bir kavgasının söz
konusu olmadığını söyledi. Gül, bütün demokratik ülkelerde bu tip
güç çekişmelerinin olabileceğini, ancak Türkiye'de bunu ''bir
kavga'' gibi göstermenin yanlış olduğunu, bunun Türkiye'ye zarar
verdiğini ifade etti. Üniversitelerin köklü reforma tabi olması,
daha çağdaşlaşması gerektiğini belirten Gül, bunun üniversitelerin
içinden gelmesi gerektiğini kaydetti. YÖK'ten gelen eleştirilerin
gerçekleri yansıtmadığını söyleyen Gül, ''Türban ve katsayı
meseleleri tabu değildir'' dedi. Gül, yargıya ilişkin tartışmalar
konusunda da yargı mensuplarının eleştirdiği düzenlemelerin yeni
olmadığını, 1970'li yıllardan beri uygulandığını söyledi. Gül,
Hakim ve Savcılar Kanunu hazırlanırken, tasarının tüm kuruluşlara
gönderildiğini hatırlattı. Bakan Gül, Milli Güvenlik Siyaset
Belgesi'ne ilişkin bir soru üzerine, bu konuda hükümetle askeri
kanat arasında herhangi bir problemin söz konusu olmadığını
kaydetti. Telekom'un özelleştirilmesine ilişkin olarak da Gül,
şeffaf bir özelleştirme yapıldığını ve çok başarılı olduğunu
belirtti. İhalede en yüksek teklifi verenin ihaleyi alacağını
kaydeden Gül, aksi durumunda Türkiye'ye güvenin sarsılacağını ve
özelleştirme çalışmalarının sekteye uğrayacağını söyledi. Gül,
erken seçimin söz konusu olmadığını, cumhurbaşkanlığı seçiminin de
günü geldiğinde konuşulacağını belirterek, AK Parti'nin gündeminde
şu anda erken seçim veya cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarının
bulunmadığını söyledi. Dışişleri Bakanı Gül, bir başka soru
üzerine, Sosyal Güvenlik Yasası'nın IMF'nin değil hükümetin
önceliği olduğunu ifade etti. Gül, bu konudaki gelişmelerin
durumuna göre, Meclis'in yazın açılabileceğini de sözlerine
ekledi.