Müzakerelerin başlaması gerek

Frattini, İtalya'da yayımlanan Il Giornale gazetesinde bugün,''Haklar ve İslam: Türkiye sınavda'' başlığıyla yayımlanan makalesinde, ''Avrupa ileriye, kendi geleceğine ve kendisine hayranlık ve dostlukla yaklaşanların geleceğine bakmalı. Günümüz Türkiye'siyle bir dostluk ve bütünleşme köprüsü tesis etmemiz gerekiyor'' dedi. Frattini, Türkiye'nin AB üyelik süreci için çok gayret sarf ettiğine dikkati çektiği makalesinde şu ifadelere yer verdi: ''Türkiye Avrupa arzusunun, cesur reform sürecinin, önemli itidal eğiliminin, son olarak da İsrail'le iyi ilişkilerinin bedelini pek çok hayatla ödedi. Hukuk devletine güvenmiş olan bu büyük İslam ülkesi, şu anda Avrupa düşü içinde bulunmakta ve de bunu gerçekleştirebilmek için, eşitsizliklerle mücadeleye ve özgürlükleri özendirmeye odaklı önemli bir reform sürecini başlatmış durumdadır''. ''MÜZAKERE SÜRECİNİN SÜRESİNİ ZORLAMAK GİBİ BİR NİYETİMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL'' Frattini, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda çok istekli davranmasına karşılık, Avrupa'daki kimi ülkeler nezdinde ise Ankara'nın üyeliği konusundaki endişe ve tereddütlerin arttığına işaret etti. ''Avrupa ise buna rağmen uzun süredir düş kurmakta zorlanmakta, Türkiye'ye halen güvensizlikle bakma arzusundaymış gibi görünmektedir'' diyen Frattini, Ankara'nın olası üyeliğinin 2014'ten önce gerçekleşmeyeceğini hatırlatarak şu uyarıda bulundu: ''Dikkat: Karmaşık doğası, ayrıca Türkiye'ye dayattığı değişikler nedeniyle ister istemez aşamalı bir politikayı gerekli kıldığı için uzun süreceği konusunda herkesin hemfikir olduğu bir müzakere sürecinin süresini zorlamak gibi bir niyetimiz söz konusu değil''. Frattini, Türkiye ile müzakere sürecinin geleceği konusundaki yaklaşımlarını ise şu ifadelerle dile getirdi: ''AB Komisyonu'nun yaptığı 2004'teki ilk analiz ve aynı yılın aralık ayında AB Konseyi'nin kararı, muhtemel üyeliğin tarihini 2014, yani 2007-2013 finans programının bitimi sonrası olarak öngörmektedir. Yarın itibarıyla 3 Ekim'de başlaması öngörülen üyelik müzakereleri, karmaşık olmanın da ötesinde, Avrupa'nın koşullara riayet edildiğinin de denetlenmesini gerektirecektir. Nitekim, müzakerelerin askıya alınması, hatta yakınlaşma ve tam üyelik sürecinin ilgası da söz konusu koşullar arasında yer almaktadır.'' AP'NİN TÜRKİYE'DEN ERMENİ SOYKIRIMININ TANINMASINI İSTEMESİ Frattini, Avrupalı parlamenterlerin Türkiye'den Ermeni soykırımını tanımasını istemeleri konusunda da, Avrupa Parlamentosu'nun, söz konusu tereddüdün tercümanlığını üstlendiğini söyledi. Frattini, ''Ama bu yapılırken, Türkiye Başbakanı Erdoğan'ın, komisyona havale ettiği, bunun Ermeniler tarafından da kabul gördüğü unutulmuştur'' dedi. Türkiye'nin geçmişte Avrupa için yaptıklarının AB tarafından unutulmaması gerektiğine değinen Frattini, ''Avrupa'nın bir belleğe sahip olmaması düşünülemez. Totalitarizme karşı silahlı ve cesur bir sınır oluşturma konusunda Türkiye'nin ne denli rol oynamış olduğu unutulamaz'' şeklinde görüş bildirdi. Frattini, Avrupa'nın ''terörle mücadelede ilk safta'' yer alacağını kaydetmesinin ardından, Türkiye'yi kastederek ''kökten dincilik tehlikesine bizden daha fazla maruz kalanlar'' konusunda da AB'nin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini kaydetti.