'Müzakereler ucu açık olmalı' önerisi
Abone olAlmanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler Der Spiegel'e konuştu. Köhler, Türkiye ile yapılacak müzakelerin 'ucu açık' olarak sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin coğrafi olarak sadece küçük bir bölümünin Avrupa'da
olduğuna dikkat çeken Almanya Cumhurbaşkanı, "kültürel farklılıklar
var. Kadının durumu değişik. Hukuk devletine karşı farklıbir tutum
var. Tecrübeyle sabit ki mantaliteleri değiştirmek uzun zaman
alıyor. Ve dini farklılıklar da var'' diye konuştu. Köhler,
'Avrupa'yı Hıristiyan ülkelerden oluşan bir değerler topluluğu'
olarak görüp görmediğine ilişkin bir soruya, ''Avrupa fikriyle
beraber, kökenlerimiz ve değerlerimiz hakkında bir tartışmanın
gelişmesini arzuluyorum. Buna Yahudi-Hıristiyan geleneği dahildir.
Ancak bu, insan hakları ve demokratik temel değerleri
içselleştirmiş bir İslam ülkesinin AB üyesi olamayacağı anlamına
gelmez'' yanıtını verdi. Türkiye ile yapılan anlaşmalara sadık
kalınması gerektiğini belirten Köhler, ''ancak müzakereler 'ucu
açık' olarak sürdürülmeli. Türkiye'yi hayal kırıklığına
uğratmamalıyız. Türkiye bizim için önemli bir komşu. Türkler genç,
dinamik ve çalışkan bir halk'' dedi. Köhler, Türkiye'nin üyeliği
hakkındaki görüşlerinin CDU'nun 'ayrıcalıklı ortaklık' görüşüyle
uyuştuğu yönündeki bir soruya ise ''ben ucu acık kavramında
kalıyorum'' yanıtını verdi. Öte yandan, aynı dergiye açıklamalarda
bulunan Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) lideri Edmund
Stoiber de, 'AB'nin gelişmesinde temponun düşürülmesini' savunarak,
''insanlar özellikler Türkiye ile müzakereleri fazla buldu. Bizim
için bunun sonunda ancak 'ayrıcalıklı ortaklık' söz konusu
olabilir'' dedi. Avusturya'da Türkiye karşıtlığı Bu arada,
Avusturya Meclis Başkanı Andreas Khol,Türkiye'nin 15-20 yıldan önce
AB üyesi olamayacağını savundu. İktidardaki Hıristiyan demokrat
eğilimli Halk Partisi'nin (ÖVP) üyesi Khol, Profil adlı haftalık
dergiye verdiği demeçte, 'Fransızların AB Anayasası'na 'hayır'
demesinde Türkiye'nin tam üyeliğinin büyük rol oynadığını' ileri
sürdü. Khol, ''Türkiye'nin 15 ila 20 yıldan önce AB'ye tam üye
olabileceğine inanmıyorum'' dedi. Avusturya Maliye Bakanı
Karl-Heinz Grasser ise Avusturya devlet televizyonuna (ORF) yaptığı
açıklamada, Türkiye ile 3 ekimde müzakerelerin başlamaması
gerektiğini söyledi. 'Türkiye'nin AB'ye üye olma olgunluğuna sahip
olmadığını' savunan Grasser, Fransa ve Hollanda'da halkın AB
Anayasası'na 'hayır' demesini genişlemeye karşı bir uyarı olarak
yorumladı. Grasser, ''AB'deki tüm politikacıların bu uyarı ateşini
dikkate almalarını'' istedi. 'Hayır'lar Türkiye'ye yaramadı AB
Anayasası için 29 mayısta Fransa'da ve 1 haziranda Hollanda'da
yapılan referandumdan 'hayır' kararının çıkması, Türkiye'nin AB
üyeliğine tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. AB'nin altı
kurucu ülkesi arasında yeralan Fransa ve Hollanda'da Anayasa'ya
'hayır' denmesi birliğin geleceği ile ilgili tartışmalar yarattı.
Bu iki ülkedeki 'hayır'lardan sonra İngiltere, AB Anayasası için
yapılacak referandumu askıya alırken, İtalya'da ulusal para lirete
dönüş tartışılıyor. AB liderliği ve Türkiye 'hayır'ların
Türkiye'nin üyeliği ile alakalı olmadığını belirtse de AB
Anayasası'nı reddedenlerin bir nedeni de Türkiye. Geçtiğimiz hafta,
Avrupa Parlamentosu'nda, Fransa ve Hollanda'da AB Anayasası
hakkında düzenlenen referandum sonuçlarının tartışıldığı
toplantıda, Türkiye'nin AB üyeliği konusu da gündeme gelmişti.
AP'de en fazla sandalyeye sahip olan Hıristiyan Demokrat Grubu'nun
Başkanı Hans-Gert Poettering, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin
süren tartışmaların, AB Anayasası'nın Fransa ve Hollanda'da
reddedilmesinde olumsuz rol oynadığını söylemişti.