Müzakere tarihi Trükiye'yi ateşler
Abone olRapora göre müzakereler başladığında Türkiye'ye yıllık 4.4 milyar Euro'luk yabancı sermaye girişi olacak.
Hollanda Ekonomi Bakanlığı, uluslararası ABN AMRO Bankası'na, Avrupa Birliği (AB) giriş sürecinde Türkiye ekonomisiyle ilgili ve '' Boğazların Ardındaki Fırsatlar'' ismini taşıyan bir rapor hazırlattı. Türkiye'ye, AB'ye giriş öncesinde (müzakereler başladığında) yıllık 4.4 milyar Euro'luk doğrudan yabancı sermaye girişi gerçekleşebileceği. Bu rakamın, giriş sonrasında ise yıllık 11-14 milyar Euro'ya ulaşacağı vurgulanıyor. Türkiye'nin, müzakereler başlar başlamaz, 2005 yılında, önemli bir yabancı sermaye çekebileceğinin vurgulandığı raporda, yalnız bu sermaye girişinin, Orta Avrupa ülkelerindeki kadar olamayacağı, çünkü, bu ülkelerin, komünizmin dağılmasından sonra ellerinde ''ne var ne yoksa'' hepsini satılığa çıkardıkları kaydediliyor. Türkiye'nin müzakere tarihinin verilmesi beklenen Aralık 2004'te AB Dönem Başkanlığı'nı yürütecek olan Hollanda tarafından hazırlattırılan raporda, müzakerelerin başlamasının ardından, tarım, turizm ve bankacılık sektörüne önemli bir yabancı sermaye girişinin olabileceği ifade ediliyor. Türkiye'nin, İslam ülkeleri arasında, ilk parlamenter demokrasiye sahip yegane laik ülkesi olarak ifade edildiği raporda, birçok Avrupalı'nın, Türkiye'yi, gelecek kuşakta bile Türkiye'yi AB içinde hayal edemez iken şimdilerde, 2005 yılında giriş müzakerelerinin başlamasının gerçekçi göründüğü bildirildi. EKONOMİK BÜYÜME.... Türkiye'nin önemli bir ekonomik büyüme sağladığının vurgulandığı raporda, bu sürecin muhtemelen devam edeceği ve 2014'e kadar yıllık yüzde 4.9 oranında bir büyümenin gerçekleştirilebileceği belirtildi. 2024'e kadar ise Türkiye ekonomisinin, 2-3 kat büyüklüğe ulaşabileceği kaydedildi. -MAKRO EKONOMİK VE YAPISAL SORUNLAR... - Makro ekonomik sorunların birkaç yıl içinde çözülebileceği, ancak yapısal sorunların çüzümü için daha uzun beklemek gerektiğinin belirtildiği raporda, Türkiye ekonomisini bekleyen makro ekonomik sorunlar, ''yüksek borç oranı, halen yüksek olan enflasyon ve faiz oranı, dövizdeki hareketlilik ve IMF ile ilişkilerin geleceği'' olarak sıralandı. Yapısal sorunlar ise ''yavaş ilerleyen özelleştirme, Doğrudan Yabancı Sermaye konusundaki yasal düzenlemeler, zayıf ve etkin olmayan bankacılık sektörü, eski vergi yapısı, reforme edilmeyen emeklilik sistemi, geniş kayıtdışı ekonomi, bölgelerarası faklılıklar'' olarak vurgulandı. Raporda, Türkiye ekonomisinin, artan bir istikrar ve öngörülebilirliğe doğru ilerlediği ve diğer AB'ye üye ülkelere göre göreceli bir sağlam ekonomisinin bulunduğu ifade edildi. DIŞ TİCARET HACMİNDEKİ ARTIŞ... Raporda, AB'ye giriş öncesinde, Türkiye'nin dış ticaret hacminin ikiye katlanabileceği, toplam dış ticaret hacminin yüzde 150 oranında artacağı, 2013'e kadar, yıllık dış ticaretin 239 milyar Euro'ya çıkacağı belirtiliyor. Türkiye'nin, AB ülkelerinden yapacağı ithalatın ise 2024'te 190 milyar Euro'ya çıkabileceği tahmini yapılıyor. AB ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin, 2013'e kadar yıllık 143 milyar Euro'ya tırmanabileceği vurgulanıyor.