Müttefiklerin ganimet kavgası
Abone olABD’ye Irak Savaşı'nda en fazla destek veren İngiltere’de iş çevreleri şimdiden ganimet derdine düştü.
Yatırımcı firmalar, savaş sonrası Irak’ın yeniden inşasında geri plana itilmekten endişe ediyor. Reuters’e açıklama yapan bir İngiliz inşaat şirketi yöneticisi, 1991 yılındaki Körfez Savaşı’ndan sonra ihalelerin ABD şirketlerinin tekeline geçtiğini hatırlatarak, “Durum yine öyle olacak.’’ dedi. ABD yönetimi, Amerikan yardım programları çerçevesinde Irak’ın yeniden inşasında yabancı firmaların katılımını taşeronluk işleriyle sınırlandırmayı planlıyor. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) savaş başlamadan önce 10 Mart’ta, 5 ABD’li mühendislik şirketini Irak’ta yapılacak inşaat işleri için teklif vermeye çağırması, İngiliz şirketlerini daha da kaygılandırdı. USAID, önceki gün aldığı bir kararla ABD şirketi Stevedoring Services of America’ya Umm Kasr Limanı’nın ‘işletme hakkını’ verdi. ABD ve İngiliz birliklerinin bir haftadır Umm Kasr’ı ele geçirememesine rağmen buradaki limanın ihale edilmesi, uluslararası çevrelerde, “Daha şimdiden ganimet derdine düştüler.” şeklinde yorumlandı. Bu gelişmelerden tedirgin olan İngiliz inşaat şirketleri, Başbakan Tony Blair’e seslenerek, savaş sonrasında milyarlarca dolarlık ihalelerde aslan payının ABD firmalarına kaptırılmamasını, adil bir paylaşıma gidilmesini istedi. Aynı çevrelere göre, Blair ihaleler için şimdiden girişimde bulunmazsa İngiliz müteahhitler ayazda bırakılacak. İngiliz şirketleri, hükümetin ABD ile yakın ilişkilerini kullanarak Irak’ın yeniden inşasında kendilerine ayrılan payı biraz daha artırmasını umuyor. ABD’nin özellikle Alman ve Fransız firmalarını Irak pazarına sokmamak için var gücüyle gayret göstereceği de belirtiliyor. Sadık müttefiki İngiltere’ye savaş sonrası için bu kadar az pay veren ABD’nin, kendisine gerekli desteği vermeyen Avrupa’ya karşı daha da katı davranacağı bildiriliyor. “ABD’lilerin bütün işleri kendilerine saklamakta kararlı davranacaklarından tamamıyla eminim.” diyen Alman Man Grubu’nun Baş İcra Yetkilisi Rudolf Rupprecht, Avrupa şirketlerinin savaş sonrası Irak’taki projelere katılıp katılmamasının ABD ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin bundan sonra alacağı yöne bağlı olduğunu düşünüyor. Yabancılar taşeron olabilecek ABD yönetimi, Amerikan yardım programları çerçevesindeki Irak’ın yeniden inşası ve imarı projelerinde Amerikan yerli şirketlerin esas işlerini üstlenmelerini sağlarken, yabancı firmaların katılımı taşeronluk işleriyle sınırlandırılacak. Amerikan Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (AID) yöneticisi Andrew Natsios’un basın toplantısındaki açıklamasına göre, ABD Başkanı George W. Bush’un salı günü önerdiği ek bütçe çerçevesinde, AID, Irak’ın yeniden inşasına ayrılan 19 milyar doları kullanabilecek. Natsios, federal hukuk uyarınca, bütçeden finanse edilen projeler için sadece Amerikan şirketlerinin esas müteahhitler olarak hizmet edebileceğini hatırlattı. Natsios, Amerikan federal yasaları uyarınca, yabancı şirketlerin Irak’taki yeniden inşa projelerine taşeron olarak katılabileceklerini söyledi. AID yöneticisi Natsios, Irak’ın yeniden inşası fonlarının en azından yüzde 50 ya da daha fazlasının taşeron firmalarca yapılacağının beklendiğini ve bu taşeronluk işleri sözleşmelerinin işleri tamamen yapabilecek ve başvuruda bulunacak dünyadaki tüm şirketlere açık olduğunu bildirdi. Irak’ın yeniden inşasının destek, ikmal malzemelerinin transferi için limanlar, karayollarının tamirinden termik santrallar ve su temini sistemleri gibi altyapının yeniden tesisine kadar birçok alana yayılması bekleniyor. Bu arada Birleşmiş Milletler’de “Emanet hesabındaki parayı kim kontrol edecek?’’ kavgası yapılıyor. BM denetimindeki emanet hesabında biriken paranın miktarı tam olarak açıklanmamakla birlikte, 40 milyar doları bulduğu söyleniyor. Diplomatik kaynaklara göre, Fransa ve Rusya, bu paranın Irak hükümeti aracılığıyla sivil halka dağıtılması gerektiği görüşünü dile getirirken ABD ve İngiltere buna karşı çıkıyor. Kaynak : Zaman