Mutlu Noeller Türkiye

Noel; Hıristiyanlar tarafından mesih olarak kabul edilen İsa'nın doğum gününün geleneksel olarak kutlandığı bir yıllık tatildir diyelim...

Ayla ÖZYURT aylaozyurt@internethaber.com

''Mutlu Noeller Türkiye''

Noel; Hıristiyanlar tarafından mesih olarak kabul edilen İsa'nın doğum gününün geleneksel olarak kutlandığı bir yıllık tatildir diyelim...

Neler yapılıyormuş bakalım Noel'de ?

İsa'nın doğum günü kutlamasıyla birlikte çeşitli adetler yerine getiriliyor.

İsa'nın doğumunun canlandırıldığı oyunlar sahneleniyor...

Noel ağaçları süsleniyor...

Işıklı ev, bahçe, cadde süslemeleri yapılıyor...

Hediyeler alınıyor, tebrik kartları gönderiliyor...

Noel arifesinde, Noel babanın gelişi simgesel olarak canlandırılıyor.

Yaygın Noel temaları, iyi niyet sevecenlik ve ailenin birlikte zaman geçirmesi olarak sıralayabiliriz...

Noel her yıl Hıristiyanlarca 25 Aralık'ta kutlanır. Kutlamalar 24 Aralık Noel arifesiyle başlar. 26 Aralık akşamına kadar devam eder. Hıristiyanların çoğunlukla yaşadığı ülkelerde Noel tatili yeni yıl tatili ile birleştirilir.

Gördüğünüz gibi, Noel kutlamalarının temelinde İsa'nın doğumunun kutlama geleneği yatmaktadır.

Yılbaşı ağaçları vesaire süslemeler bundandır.

Hafta sonu birkaç gün İstanbul yaptım.

İnanın yılbaşı süslemeleri Avrupa'yı aratmıyordu.

Yılbaşı ağacına ve süslemelere olan alaka Avrupa'da yok.

O halde ne diyelim...

''Mutlu Noeller Türkiye'' !

İstanbul'u seviyorum.

İstanbul'u, tüm olumsuzluklarına rağmen seviyorum.

Tüm keşmekeşine rağmen seviyorum.

Trafik sorununa rağmen seviyorum.

Sokaklarda bön bön bakanlara ifrit oluyorum, yine seviyorum.

Hastaneye yetişmeye çalışan ambulansa dahi yol vermeyi öğrenememiş, aptal soför ordusuna rağmen seviyorum.

Sokaklarda ki çöplere rağmen...

Bu böyle gider...

Aşk'da öyledir ya !

Karşındakini, tüm olumsuzluklarına rağmen, gözlerini kapayıp sevmeye devam edersin.

Sonra, evren sana der ki;

Tam burada dur !

Bu sevgi O'na fazla !

O bunu hak etmiyor...

Sonra önümüze gümüş tepsiyle mesajlar gelir.

Aklın tutulduğu, mantığın kabul etmediği...

Eğer anlamamaya devam ediyorsak...

Hayat'ın tokadı devreye girer.

İşte o zaman...

Ne İstanbul'u takarsın, ne Aşk ne de Meşk...

Çekip gidersin.

Hiç bir parçanıda bırakmazsın.

Yinede...

İstanbul; tek başına, gözler kapalı, sevmeye devam edilebilir.