Mutlu, Devrim'e ateş püskürüyor

Önceki gün Mustafa Mutlu'nun Tamer Karadağlı ile ilgili yazını Mustafa Devrim, başlıklı yazısı ile çiğlikle", "görgüsüzlükle", "tecrübesizlikle" ve "seviyesizlikle" nitelendirmişti.. Çok geçmeden Mutlu "Piş-me-ye-ce-ğim!" isimli yazısı ile Devrim'e karşılık verdi.

Piş-me-ye-ce-ğim!
Gazeteci Zabıtası Hakkı Devrim beyamca", dünkü yazısında beni "çiğlikle", "görgüsüzlükle", "tecrübesizlikle" ve "seviyesizlikle" suçlamış...

Neden mi?

Çünkü ben, dört gün önceki bir yazımda Tamer Karadağlı'yı, "milyonlarca insanın sevgilisi" olarak değil de; "Adı seks skandalına karışan kişi" diye tanımlamışım. Bunlar; "sanatçıya duyulması gereken saygıyla, insafla, izanla bağdaşır sözler mi?"ymiş...

Öncelikle belirtmeliyim ki ben; "sanatçının sanatsal performansına saygıyla, insafla ve izanla" yaklaşırım Hakkı beyamca!

Başka "performanslarına" ve "ahlâk dışı ilişkilerine" değil!

Çünkü bir insanın sanatçı, politikacı ya da gazeteci olması ona "ahlâki ayrıcalık" kazandırmaz...

Çiğlik buysa, çiğim Hakkı
beyamca!

Kastettiğiniz anlamda "pişmeye" de hiç niyetim yok!

Tecrübesizlik, görgüsüzlük buysa; tecrübesizim ve görgüsüzüm!

Ama asla "seviyesiz" değilim...

Hayatım boyunca her türlü seviyesizlikle mücadele ettim.

Kimsenin avukatlığına soyunmadığım gibi, hiçbir meslektaşıma da "belden aşağıya" vurmadım.

Size ve tüm okurlarıma namus sözü veriyorum:

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mesleğimin temel ilkelerinden asla taviz vermeyeceğim...

İlişkilerim "ak"a "ak", "kara"ya "kara", "kötü"ye "kötü" dememi kesinlikle engellemeyecek...

Ve bir söz daha:

Hiçbir zaman genç meslektaşlarıma "yanlış örnek" olmayacağım...

Bilmem sizin için bir şey ifade eder mi?

YAZI:Mustafa MUTLU