Balığın Gözü: Balığın tazesi parlak gözlerinden ve koyu kırmızı süzgeçlerinden anlaşılır. Bir de pulları gevşek olmamalıdır. Taze fasulyeyi, enginarın çanak yaprağını, kırmadan almayın. "Çat" diye kırılmıyorsa zaten hiç almayın. Vitamini Kesmeyin: TÜBİTAK'ın sitesinde, kabuklu sebzelerin ve meyvaların vitamininin, en fazla kabuklarına çok yakın yerlerinde olduğu belirtilerek, "Bunun için çok ince soyun, ya da hiç soymadan kullanın. Yeşil sebzeleri doğramadan yıkayın, aksi takdirde kesik yerlerinden vitamini kaybeder. Yeşil salataların genellikle atılan dış yaprakları, güneşe yakın oldukları için daha çok vitamin içerir" ifadesine yer veriliyor. Kabına Sığmayanlar: Uzmanlar, kabına sığmayanların en başında gelen gıdalardan biri olan sütü kaynatırken, tencerenin dibine yapışmaması için uzun saplı kaşık koyulmasını da öneriyor. Uzmanlara göre, spagettileri tencereye sığdırmak için ille de bölmek gerekmiyor. Bırakın kaynar suya yarı bellerine kadar girsinler. Uçları yumuşayınca, şöyle bir iterek hepsini boylu boyunca suyun içine sokabilirsiniz. Tencere Dibin Kara Dedirtmeyin: Haydi yemeği yaktınız, bir de dibi tutan tencereden olmayın. Onu günlerce ıslatmak yerine, hemen içine su doldurup ateşe koyuverin. Su kaynadıktan sonra rahatça temizlendiğini göreceksiniz. Sütü çok az da kaynatsanız, tencerenin dibine, ille de beyaz bir tabaka halinde yapışır. Buna engel olmak için, sütü koymadan önce tencereyi soğuk suyla şöyle bir çalkalayın. Tencerelerinizin içinde, anlamını bilemediğiniz beyaz lekeler mi oluşuyor? Fazla düşünmeyin, bu, suyunuzun kireçli olduğunu gösterir. İçlerinde sirkeli su kaynatıp onları bu lekelerden kurtulabilirsiniz. Elma sirkesi kullanırsanız çok daha iyi sonuç elde edersiniz. Kokuların İnatlarını Kırın: Balık kokusu inatla ellerinizi terk etmiyor mu? Hemen bir limonu ikiye kesip ellerinizi onunla ovun. Kokular daha fazla direnemeyeceklerdir. Balıklı kızartma tavası ve tabaklarınızı sakın kaynar suyla yıkamayın, çünkü kaynar su bütün inatçı kokuların işbirlikçisidir. Önce bir güzel soğuk sudan geçirin, sonra dilediğiniz gibi yıkayabilirsiniz. Yumurta kokusunun da bardak ve tabaklarınız üzerindeki Kibrit Çöpünün Hikmeti: Siz de yumurta haşlarken kabuklarının çatlamasından yakınıyorsanız, suyuna 4 kibrit çöpü atıverin, sorununuz ortadan kalktı bile. Soğanın ağlatmasına artık izin vermeyin. Ve bu da öyle zor bir şey değil, inanın. Soğanları soyar veya doğrarken, dişlerinizin arasında bir-iki kibrit çöpü tutarsanız, size bu 'gaddarlığı' yapamayacaktır. Japonlar Böyle Yapıyor: Pilavınızın renginin beyaz olmasını istiyorsanız, demleme suyuna bir miktar limon suyu sıkın. Japonlar da böyle yapıyor zaten. Uzun süre dolapta kalıp pörsüyen salatalığı diri hale getirmek mt aksi halde meyvalar diriliklerini kaybederler. Son dakikada mümkün. Salatalığınızı yıkadıktan sonra 10-15 dakika limonlu suya yatırırsanız, yine o eski taze görüntüsünü elde edebilirsiniz. Hatta aynı yöntemi maydanoz için de uygulayabilirsiniz Mantarda Lezzetin Sırrı: Mantarın kokusunu kaybetmemesi için çok az suda ve çabuk pişirmelisiniz. Yani, harlı ateşte kısa sürede. Bol suda uzun süre kaynayan mantar sert ve lezzetsiz olur. Muzu dolabınızda saklarsanız çok kısa süre sonra kararıp bozulduğunu görürsünüz. Çünkü muz, 12 santigrat derece altındaki ısıda kararmaya başlıyor. En ideali, oda ısısında tutmak ve fazla bekletmeden tüketmek. Aman Yağ Sıçramasın: Kızartma yaparken kızgın yağın çevreye sıçramasından çok pratik bir yolla kendinizi koruyabilirsiniz. Yağı kızdırmadan önce tavanın içine bir miktar tuz atarsanız, yağınız sıçramayacağı için güvenle kızartma yapabilirsiniz. Tuz, yağın içindeki sıçramaya sebep olan nemi alacaktır. Kiraz Saplarından Çay: Kiraz 1 ay gibi kısa süre içinde piyasada bulabildiğimiz ve ondan sonra da 1 yıl özlediğimiz bir meyva. Meyvasını yediğimiz kirazın saplarını sakın atmayın. Bu sapları kurutarak ilginç, ilginç olduğu kadar da Sağlıklı çay yapabilirsiniz. 30 gr kiraz sapını 1 litre suda 10 dakika kaynatarak hazırlayacağınız çay, hem böbrekleri çalıştırır, hem de zehirli maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Sakla Samanı: Eskiden kış günlerinde limon ve portakal kabukları atılmaz, sobanın üzerine konup odayı mis gibi kokuturmuş. Şimdi bu kabukların nefis kokularından mutfağınızda yararlanabilirsiniz. Kabukları yıkayıp fırında iyice kurutun. Sonra mutfak robotunda un gibi öğütün, bir kavanozda saklayın ve kek, pasta veya muhallebi yapacağınız zaman içine biraz katın. Bir "tatlı ustası" olarak bu da sizin küçük sırrınız olsun. Ölçüyü fazla kaçırıp çok fazla makarna mı haşladınız? Tabii ki haşlanmış makarnayı atmayacaksınız, ama değişik şekilde değerlendirebilirsiniz. Mesela, ertesi gün nefis bir sebzeli makarna salatası yapabilirsiniz. Ya da yumurtalı ton balıklı. Haşlanmış makarnaları, yapışmamaları için biraz sıvı yağda karıştırıp buzdolabında saklamanız yeterli. Bu Tavuk Başka Tavuk: Haşlayacağınız tavuğun içine 1 diş sarımsağı soymadan atıverin. Sizin tavuğunuzun lezzeti herkesinkinden farklı olacaktır. Tavuğu fırından çıkardınız. Eğer hemen yenmeyecekse, fırından çıktığı anda folyo kağıdına sıkıca sarın. Bu da yumuşacık kalması için bir hile. Fırına konacak tavuğun tepsisi, tavuk büyüklüğünde olmalı. Daha büyük bir tepside, eriyen yağlar boş kalan kısımlara akıp yanar. Fırında tavuğun beyaz göğüs etinin kurumaması için butları birbiri üzerine çapraz koyun. Ancak pişme süresi yarılanınca sırt üstü yatırın. Tavuk alırken nasıl pişireceğinizi önceden planlayın. Fırında pişecek tavuk yağlı olursa kurumaz. Ama tencerede pişireceksiniz yağsız olmalı. Dört kişiden fazlaysanız, bir büyük yerine iki küçük tavuk alın. Böylece herkese tavuğun "iyi yeri" gelir. Kaprisli Sebzeler: Nefis bir şiş yapacaksınız, etlerin arasına mantar da dizin. Ama mantarlar şişe geçirilirken parçalanabilir, unutmayın. Tabii bunu önlemenin de çok basit yolu var, mantarları önceden kaynar suda bekletmek. Enginarlar bütün de olsa, çanakları da pişirilirse suyun üzerinde yüzerler. Önlemek için tencereyi kapağıyla değil, temiz bir bezle kapatın. Bez buhardan şişer, oluşan basınç ise enginarları dibe iter. Akşama misafirler gelecek. Malzemeleri aldınız. Güveç kabına koydunuz fakat o da ne? Güveç kabınızın kapağı yok. Sakın paniğe kapılmayın. Kapak görevini bir alüminyum folyo ile rahatlıkla çözebilirsiniz. Hamur işlerinde kullanılacak un önceden elenirse, zerrelerin arası hava dolar ve kekiniz daha kabarık olur. Salata yapraklarını tertemiz yapmanın en iyi yolu, son yıkama suyuna biraz sirke katmak. Ama unutmamanız gereken bir şey var. Yıkanan sebzeleri çok uzun süre suda bekletmeyin. Çünkü vitamin ve minerallerini kaybeder. Ekleme Sanatı: Eyvah, kuru fasulye yemeğinin suyu çok duru olmuş. Yapacağınız şey, kıvamı dengelemek için bir kepçe fasulyeyi ezip yemek suyunun içine eklemek. Milföy hamuru tepsiye yapışmasın diye, tepsiyi yağladıktan sonra üzerine galeta unu serpebilirsiniz. Patates haşlarken daha yumuşak bir doku için suyuna bir küçük kaşık margarin eklemeyi unutmayın. Tercih Ederken: Brokoli alırken lekesiz ve canlı yeşil olanını tercih edin ve bekletmeden tüketin. En dikkatli seçilmesi gereken gıda ise mantardır. Unutmayın, lekesiz olanını ve renginin beyaza yakın ya da hafif bej olanını seçin Dana eti alırken bilmeniz gereken en önemli nokta, yağlarının dokununca sanki bir mermerin damarları gibi sımsıkı olması. Bir de beyaz olmalı. Hayvan yaşlandıkça yağı sarı bir renk alır. Soymanın Kolayı: Sucuğu kolay soymak için, sivri uçlu bir bıçakla boydan boya çizdikten sonra, nemli bir bezle silin. Domatesi soymak için önce kaynar suya batırıp çıkartın. Göreceksiniz, çok düzgün şekilde kabuğu kendiliğinden soyulacak. Soğanın dip kısmını doğramak çoğu zaman zor olur. Bu işi kolaylaştırmak için, çatalı en dip yerinden soğana batırın. Böylece sonuna kadar doğrayabilirsiniz. Kızartmanın İnceliği: Patlıcanı yağda kızartmadan önce, tuzlu suda 5-10 dakika bekletin. Göreceksiniz ne kararacaktır, ne de fazla yağ çekecektir. Nar gibi kızarmış bir tavuk için, pişmesine yakın üzerine tuzlu su sürmeyi deneyin, sonucu göreceksiniz. Aklınızda bulunsun, herhangi bir şeyi kızarttıktan sonra yağı ikinci defa kullanmak istiyorsanız, bu yağı ince bir süzgeçten veya ince tülbentten süzün. Balıkların iyi kızarması için önce yıkayıp kurulayın, sonra una bulamadan önce süte batırın. Limon Üzerine Birkaç Söz: Patates, karnabahar ve şalgamı haşladığınız zaman renkleri grimsi olur. Bunu önlemek için kaynayan suya bir miktar limon sıkmanız yeterlidir. Limonun kurumasını önlemek için küçük bir tabağa sirke koyup, limonun kesik tarafını sirkenin üstüne yerleştirin. Limon sert ise, kesmeden bir-iki dakika suya batırın. Kestiğinizde göreceksiniz ki limonlar daha sulu olacak. Nasıl Saklamalı: Salamı keten veya pamuklu bir bezin içine koyarak serin yerde saklayabilirsiniz. Buzdolabında hem kurur, hem de tadını kaybeder. Evde fazla miktarda domates varsa, onları serin, karanlık ve rutubetsiz bir yerde on gün kadar saklayabilirsiniz. Onları ancak kullanacağınız zaman yıkayın. Şişeye koyduğunuz salçanın bozulmamasını sağlamak için, şişenin ağzını kapatmadan önce, mantarları Zeytinyağına batırın. Böylelikle, şişenin içine havanın girmesine engel olmuş olursunuz Dereotu ve maydanozu taptaze saklamak istiyorsanız önce yıkayın ve güzelce süzün. Kuruduktan sonra plastik bir kap içine koyup buzdolabına kaldırın. İhtiyacınız oldukça kullanın. Unutmayın, yıkadıktan sonra iyice kurumaları şart, aksi halde dolapta çürüyebilirler. Kokuya Son: Evde lahana ya da karnabahar pişerken etrafa yayılan kokuyu hepimiz biliriz. Bunu önlemenin bir çaresi var, tencereye birkaç dilim ekmek koymak. Ekmeğin ufalanıp dağılmasını önlemek için temiz bir tülbente sarılması öneriliyor. Yayılan balık kokusunu gidermek için ocakta birkaç dakika limon yakın. Göreceksiniz, kokudan eser kalmayacak. Unun Kalitesini Anlamak: En iyi cins rafine unlar çok beyaz renkte, veya hafif sarıya çalar beyazlıkta olanlar ve ele yumuşak gelenlerdir. Unun kalitesini anlamak için, avuç içine bir miktar alarak sıkın. Un etraftan fışkırırsa kuru ve kaliteli, avuç içinde kalıp gibi kalırsa, rutubetli demektir. Rutubetli un daha az dayanır, unu ne kadar rutubetsiz ve hava alan yerlerde saklarsanız, o kadar uzun süre kullanabilirsiniz Galeta ununu çok rahatlıkla evde de yapabilirsiniz. Ekmeği ince dilimlere kestikten sonra birkaç gün kurutun, sonra da her iki tarafını nar gibi kızarıncaya kadar fırınlayın. Fırınlanan dilimleri ince irmik haline gelinceye dek mutfak robotundan geçirir, robotunuz yoksa havanda döğer ve elerseniz, galeta ununu hazırlamış olursunuz. Renk ve Lezzet: Bazı et yemeklerinde sirke ve şeker kullanılması, o yemeğe lezzet katar. Yarım bardak suya üç çay kaşığı sirkeyle birlikte, yarım çay kaşığı da şeker katarsanız, lezzeti damaklarınızda hissedeceksiniz. Havucu kaynar suda haşladıktan sonra onları hemen soğuk suyun içine atacak olursanız, renklerini kaybetmelerinin önüne geçmiş olursunuz. Pişirdiğiniz ciğerin daha lezzetli olmasını istersiniz, kuşkusuz. Ciğeri pişirmeden yarım saat kadar önce sütün içinde bir süre bırakın. Bu şekilde tadı daha çok hoşunuza gidecektir. Sosisleri su kaynarken değil de soğukken koyun kabın içine. Bundan başka çok az olmak şartıyla süt de ekleyin ve çok harlı ateşte pişirmeyin. Bu şekilde çatlamalarını önlemiş ve de daha lezzetli olmalarını sağlamış olursunuz. Bayatından Kaçın: Yumurtalarınızın taze mi bayat mı olduğunu anlamak istiyorsanız, onları içine biraz tuz katılmış suya atın. Günlükler suyun dibinde, 3-5 günlükler ortasında, bayat olan yumurtalar da yüzünde dururlar. Yumurtanın taze olup olmadığını, onu kırarak da anlayabilirsiniz. Kırdığınızda sarısı yayılıyor, dağılıyorsa bayat, bombeli şekilde duruyorsa taze demektir. Uzun süre kullanmak için fazlaca patates alırsanız, zamanla kabuklarında göz göz tomurcuklar belirir. Onları tırnağınızla kazıyarak almanız gerekir. Aksi halde, patatesin özüyle beslenen tomurcuklar, kısa zamanda buruşmalarına yol açarlar. Uzun süre bekleyen kıvırcık salatalar, buzdolabında bile olsalar gevşeyip pörsüyebilirler. Böyle bir durumda, bir kabın içine koyacağınız suya limon doğrayarak salata yapraklarını içinde bir gece bırakın. Hemen dipdiri olurlar. Patatesi İyi Kızartmak: Patates kızartırken iki şeye dikkat etmelisiniz. Birincisi, soyup doğradıktan sonra bol suyla çalkalayın ve kuru bezle iyice kurulayın. Çünkü kesik yerlerinde açığa çıkan nişasta, tıpkı bir tutkal gibi parçaları birbirine yapıştırır. İkinci dikkat edeceğiniz şey, onları yağdan çıkardıktan sonra hemen tabağa alıp tuzlamak. Tuz fazla yağı ve buharı emer. Kızartmanın yumuşamadan kıtırlaşmasını sağlar.