Müteahitlerden geziye protesto
Abone olTunus gezisine adını yazdıran 15 müteahhit, Erdoğan'ın başka bir uçakla gittiğini öğrenince bu kararlarından vazgeçti
Devlet adamları ikiye ayrılır: Gezenler ve evde oturanlar...
İlkine örnek Demirel, ikinciye Sezer... Gezenler de ikiye ayrılır:
İşadamlarıyla gezenler, yalnız gezenler... İlkine örnek Özal'dı,
ikinciye Ecevit... Şimdi işadamlarıyla gezenler de ikiye ayrılıyor:
Onları uçağına alanlar ve ayrı uçakla gönderenler... İlkine örnek
Çiller'di, ikinciye Erdoğan... 'Küstüm, gelmiyorum' Başbakan
Erdoğan'ın dün başlayan Tunus gezisinin ilk gününe işadamlarının
tepkisi damgasını vurdu. Geziye 17 müteahhit kayıt yaptırmıştı.
Başbakan'ın uçağına alınmayacaklarını öğrenince 15'i vazgeçti.
Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren de bu yakınmayı Başbakan'a
iletmek üzere katıldı geziye... Protestoculardan biri, "Ben uçakta
Başbakan'a sorunlarımı anlatırım diye geliyordum. Yoksa Tunus'ta ne
işim var" dedi. Başbakan'sız uçağa gönülsüz binen çoğu işadamı da
bu ayrılıktan yakındı. Bu şikâyet, hem işadamlarının geziden asıl
beklentisini hem de Başbakan'ın neden ayrı uçağa taşındığını
açıklıyor. Yurtdışı geziler, işadamları için Başbakan'la birinci
elden temas kurma, bürokraside kıramadıkları zincirleri kırma
fırsatı... Katılım azaldı Özal'la başlayan işadamlarıyla dünyaya
açılma kampanyasını Erdoğan, Özal kadar hevesle sürdürüyor. Bugüne
dek yurtdışı gezilerinde işadamları ve gazetecilerle aynı uçağa
biniyor, basınla sohbet ediyor, danışmanlarıyla yerleştiği ön
bölmede de görüşmek isteyen işadamlarını kabul ediyordu. Yurtdışı
yatırımlarında zorluklarla karşılaşan işadamları, sembolik bir
ücret karşılığı geziye katılarak Başbakan'la randevulaşmış
oluyordu. Ancak son iki gezide bu değişti. Başbakan, -belki de dert
dinlemekten yorulduğu için- özel uçağa taşındı. Bu yüzden de ilk
gezilerde 300'ü bulan katılımcı işadamı sayısı bu gezide 100'e
düştü. Tepkili işadamlarına bir danışman, "Bush, Blair
işadamlarıyla seyahat ediyor mu?" diye sordu; karşı soru şu oldu:
"Onların bürokrasisi bizimki kadar zorluk çıkarıyor mu?" Başbakan
ve kaplanlar Her devir kendi zenginini yaratır. Bunun bilançosu
iktisat tarihinde yazılıdır. Güncel gösterge ise dış geziler...
Başbakan gezileri, her iktidarın sermayedar tercihini gösteren bir
barometreye dönüştü. Uçağı dolduran lacivert, siyah takım elbiseli
işadamları ordusu, hükümetin dayandığı toplumsal ve iktisadi tabanı
yansıtıyor. Kıyafetlerden isimlere, davranışlardan mönüye kadar
aksediyor bu... Zamanında Özal'ın, Demirel'in, Çiller'in "yol
arkadaşları", iş âleminin en varlıklı ve elit kesiminin
temsilcileriydi. Uçakta marka yarıştırılır, viski tokuşturulur,
çapkınlık öyküleri anlatılırdı. Dünkü Tunus uçuşunda ise viskiden
çok işadamları eliyle hurma, kuru üzüm, cezerye servis edildi,
Siirtliler Dayanışma Vakfı'nın fıstıkları yendi ve "Hoca"nın
Afrika'daki okullarının başarı öyküleri anlatıldı, gezilecek renkli
yerlerden ziyade... Yeni iktidarın yeni iktisadi eliti, katılımcı
işadamları listesinde kayıtlıydı. Koç, Sabancı, Eczacıbaşı gibi
büyük topluluklar Amerika gibi iddialı gezilerde bayrak gösteriyor,
diğerlerine çoğu zaman temsilci bile göndermiyordu. TÜSİAD gitmiş,
MÜSİAD gelmiş; Anadolu kaplanları, İstanbul burjuvalarının "First
Class" koltuklarına yerleşmişti. Haber: Can Dündar Kaynak:
Milliyet