Mutasyon Türkiye'de görüldü mü aşılar etkisiz mi? Bilim Kurulu üyeleri yanıtladı
Abone olİngiltere’de ortaya çıkan koronavirüs mutasyonu nedeniyle dünya diken üstünde. Koronavirüs artık daha mı bulaşıcı, daha mı ölümcül, aşıları etkisiz hale getirebilir mi, Türkiye’ye de gelmiş olabilir mi? İşte Bilim Kurulu üyelerinin yanıtları...
İngiltere kaynaklı, mutasyona uğrayan corona virüs tüm dünyayı
alarma geçirdi. Laboratuvar çalışmaları değişim geçiren virüsün
yüzde 70 daha hızlı bulaştığını gösteriyor. Peki virüs daha ağır
bir hastalık tablosuna yol açıyor mu? Aşı çalışmaları bu durumdan
etkilenir mi? Alınacak önlemlerde bir değişklik olur mu? Tüm bu
soruların yanıtlarını Bilim Kurulu Üyeleri yanıtladı.
Hürriyet'in haberine göre; Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl: Gerekirse aşıda değişiklik yapılabilir
- Bu virüs COVID-20 olarak adlandırılabilir
mi?
Asla adlandırılamaz, çok yanlış olur. Çünkü bambaşka bir virüs
değil. Sadece mutasyona uğrayan bir virüs.
- Peki beklenen bir mutasyon mu?
Evet virüslerde mutasyonlar beklenir. Çünkü bu çok büyük bir virüs.
Şimdiye kadar da 4 bin civarında mutasyon oldu.
- Aşı etkisiz hale gelir mi ya da yeni aşı gerekebilir
mi?
Şu anda aşıyı etkisiz hale getirecek bir bulgu da yok. Ama
gerekirse Pfizer-BioNTech aşısında değişiklik çok kısa sürede
yapılabilir. Ama bu yanlış anlaşılmasın Türkiye’ye gelecek inaktif
aşının etkisiz olacağı yönünde bir kanıt yok. Vatandaşlar boş yere
endişe etmesin.
- Virüs Türkiye’de görüldü mü?
Türkiye’de virüslerin genom analizi çok az merkezde yapılıyor,
bunlardan İngiltere’deki virüsün Türkiye’de olduğuna dair bir şey
gelmedi. Ama olabilir de.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Kenan Midilli: Bulaşma hızı arttı
- Koronavirüs şimdi daha ağır ve ölümcül bir
hal mı aldı?
Virüsün genetiği değişiyor. Bu beklediğimiz ve gözlemlediğimiz bir
şey, her zaman olur. Ancak özelliğinin ne kadar değiştiğini, daha
ağır hastalık yapıp yapmadığını ya da antijenik özelliklerini
değiştirip değiştirmediğini henüz bilmiyoruz.
- Beklenin üzerinde bir mutasyon mu
içeriyor?
Evet bildiğimiz tek ve çarpıcı olan şey, beklenenin üzerinde bir
mutasyon içerdiği. Bu durum İngiltere’de eylül ayı ortalarında
çıktı ve özellikle ülkenin güney kısmında giderek artan bir hızla
yeni mutant köken belirlenmeye başlandı. Bu mutant köken buralarda
giderek baskın hale geldi. Londra civarındaki enfeksiyonların 3’te
2’sinden bu virüs sorumlu.
- Yani artık daha bulaştırıcı öyle mi?
Virüsün bulaşıcılığı arttı diye mi Londra’da vakalar arttı? Yoksa
bu tesadüfi bir olay mı? Diğer sorular antijenik özellikleri ve
hastalandırıcılık özellikleri de değişti mi? Bunlar araştırılıyor.
Deneysel çalışmalarla da bu soruların yanıtları araştırılıyor ve
ilk çalışmalara göre virüsün bulaştırıcılığının artmış
olabileceğine dair bir ön kanıt var.
- Tüm dünyada baskın hale gelir mi? Bu durumda başa mı
dönmüş oluruz?
Gerçekten böyleyse tüm dünyada baskın hale gelebilmesi mümkün.
Fazla mutasyon biriktirmiş olmasından dolayı virüsün insanlar
üzerindeki diğer etkilerinde de farklılıklara yol açabilecek başka
mutasyonları biriktirmesi hızlanabilir. Bazı mutasyonlar hücreye
daha kolay tutunabileceğine işaret ediyor, bu da kesin kanıtlanmış
değil ancak bir-iki hafta içinde sonuçlar net olarak ortaya
çıkacak.
- O zaman tüm ülkeler bu mutasyon kendi ülkelerinde var
mı diye bakacak öyle mi?
Böyle bir risk olduğu için bu belirsizlikler giderilinceye kadar bu
virüsün bize girmesini engellemeliyiz. Bütün ülkeler bunu yapıyor.
O nedenle İngiltere’den ve Hollanda’dan uçuşların durdurulması
önemli bir gelişme. Bütün ülkeler sonuçları bekleyecekler ve buna
bağlı olarak da ne tür önlemler alacaklarını düşünecekler. İkinci
yapacakları şey de kendi ülkelerine dönüp bu varyansın ülkelerine
girip girmediğini araştırmak olacak.”
1. Hakkında ne biliyoruz?
Yeni türün nasıl ortaya çıktığı henüz bilinmezken, bir hipoteze
göre, plazma tedavisi yapılan bir hastada virüsün mutasyona uğramış
olabileceği belirtiliyor. Buna göre COVID-19 virüsü, kendisiyle
uzun süre mücadele eden bir hastanın vücudunda hayatta kalıp
mutasyona uğrayacak vakti bulabildi. Avrupa Hastalık Kontrol ve
Önleme Merkezi, mutasyona uğrayan COVID-19 virüsünün adını
‘SARS-CoV-2 VUI 202012/01’ olarak duyurdu. Değişime uğrayan yeni
tür, ilk olarak eylül ayında İngiltere’de tespit edildi. Kasım
ayında Londra’da görülen vakaların dörtte bire yakını bu türle
bağlantılı. Aralık ortasında ise bu oran, vakaların üçte ikisine
yükseldi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, yeni türün eskisine
kıyasla yüzde 70 daha bulaşıcı olabileceğini açıkladı.
2. Önceki mutasyonlardan farkı ne?
Tüm dünyada COVID-19 olarak bilinen virüsün, şimdiye dek 4 binden
fazla mutasyonu tespit edildi. Evrimsel olarak virüsler, bir
canlıdan diğerine geçerken hayatta kalabilmek adına mutasyona
uğruyorlar. Dolayısıyla hali hazırda dünyada mücadele
edilen koronavirüs, Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde
tespit edilen virüsle aynı değil. Küresel koronavirüs vakalarında,
COVID-19’un ‘D614G’ olarak adlandırılan versiyonu ağırlıklı olarak
görülüyor. Ancak bu mutasyonlardan yalnızca birkaçı önemli. Tıpkı
daha bulaşıcı olduğu açıklanan söz konusu mutasyon gibi. Bu yeni
türün daha bulaşıcı olmasının nedeni ise henüz bilinmiyor.
3. Daha öldürücü mü?
Şimdiye kadar İngiltere, Hollanda, Danimarka ve Avustralya’da
tespit edilen ve daha bulaşıcı olduğu açıklanan yeni türün, daha
ölümcül olduğu yönünde bir bulgu yok. Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı
Salgın Hastalıklar Departmanı Direktörü Sylvie Briand, “Bu noktada,
ölüm oranlarında herhangi bir değişiklik görmüyoruz” dedi.
İngiltere hükümetinin İngiltere Başbakanı Boris Johnson da, yeni
türün daha ağır hastalığa yol açtığı ya da daha yüksek ölüm oranına
sahip olduğunu gösteren herhangi bir bulgu olmadığını söyledi.
4. Aşılar bu türe karşı etkili olur mu?
Mevcut koronavirüs aşılarının bu mutasyona karşı etkili olmaya
devam edeceği öngörülüyor. Zira aşılar, virüsün farklı bölgelerini
hedef alan bağışıklık sistemleri geliştiriyor. Şimdiye kadar başarı
oranında başı çeken üç aşı ise mevcut ‘başat proteine’ karşı
bağışıklık geliştiriyor. Söz konusu mutasyonun da, virüsün protein
ve fonksiyonuna etki etmediği belirtiliyor. Dolayısıyla, protein
yapısı mutasyona uğrasa bile, aşıların hâlâ tesiri olabileceği
düşünülüyor. Ancak mutasyonun antikorun bağlanma noktalarına çok
yakın olduğu belirtilip bu nedenle virüse karşı oluşmuş
antikorların bağlanmasını etkilemesinden endişe ediliyor.
5. Fiziki mesafe ve maske işe yarar mı?
University College London’dan Lucy van Dorp, virüsün yayılmasında
mutasyondan çok hâlâ önlemlerin belirleyici olduğunu söylüyor. Bir
diğer deyişle, maske takmak ve fiziki mesafe yeni mutasyona karşı
alınabilecek en basit önlemlerin başında geliyor. Leeds
Üniversitesi’nden Prof. Catherine Noakes da, “Sanıyorum artık
birçok kişi sosyal mesafe konusunda fazla rahat davranıyor. Ancak
riskin kişilere yaklaştıkça arttığını unutmamalıyız” diyor.