Musul'da Türkiye'nin masa dışında kalması...
Abone olCHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun hedefinde terör örgütü FETÖ ve Musul operasyonu vardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Musul
Operasyonu'na ilişkin olarak açıklamalarda bulundu.
"Musul konusunda esip gürlüyorlardı. A planım, B
planım, Z planım var. Esip gürlersen seni plansız bırakırlar.
Eskiden Ortadoğu'da kuş uçsa Türkiye'ye sorarlardı. Bu benim ağrıma
gidiyor. Musul konusunda Türkiye'nin masa dışında tutulması en
büyük yenilgilerimizden biridir" dedi. den biridir"
dedi.
CHP lideri FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin olarak da 4 olayı
hatırlatarak, 4 soru yöneltti. CHP lideri Kılıçdaroğlu partisinin
grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının
satırbaşları şöyle:
BAŞKANLIK SİSTEMİ ELEŞTİRİSİ
15 Temmuz akşamı darbe girişimi oldu, hepimiz karşı çıktık.
Parlamento çok önemli bir gelişmeye imza attı. Grubu olan 4 siyasi
parti bildiri hazırladı, genel başkanlar imza attı, yetmedi TBMM
Başkanı da imza attı. Bu bildiriyi okuyorum: 'Unutulmamalıdır ki
TBMM, Kurtuluş Savaşı'nı yöneten, Türkiye'nin demokrasiye geçişini
gerçekleştiren, bir milleti yokluk ve yoksulluktan alıp demokratik
parlamenter sistemi yıllar içerisinde geliştirmiştir, muasır
medeniyete çıkarmış Meclis'tir. Meclisimiz darbeye karşı haysiyetli
duruş sergilemiştir.' Demokratik parlamenter sistemi yıllar
içerisinde geliştirmiştir diyor. İmzanıza sahip çıkacaksınız,
demokratik parlamenter sistemi yok mu sayacaksınız? Bu imzayı
attık, bu imzalar unutulmuş. Yenikapı diyorlar, imza yok ki, imza
burada. Bu metin BM'ye, yabancı elçiliklere gönderildi. Gönderen
hükümet. Şimdi rejimi değiştirmek için fırsat kolluyorlar. Eğer
kuralın dışına çıktığınız zaman bizim görevimiz kuralı
hatırlatmaktır. 'Fiili durumu yasal hale getirelim.' Niye yasal
hale getiriyoruz? Onun isteğini yerine getireceksek o zaman
parlamentonun iradesi, bu metin ne oluyor? İmzamızın arkasında
durmak onurlu, ahlaklı, namuslu olmanın birinci şartı değil
midir?
Hapishaneler tıkabasa dolu. Böyle bir yapıyı doğru bulmuyoruz.
Böyle bir anlayışı doğru bulmuyoruz. Aslı Erdoğan'dan Necmiye
Alpay'a Şahin Alpay'dan Ali Bulaç'a kadar bütün yazarların,
düşünürlerin serbest bırakılmasını istiyoruz.
MUSUL OPERASYONU
Dış politika milli olmak zorundadır. Dış politikayı kapalı kapılar
ardında oluşturamazsınız. Türkiye'nin ortak ses çıkarması gerekir.
Hükümet, TBMM'yi sağlıklı bilgilendirmemiştir. Başbakan konuşmuyor,
Dışişleri Bakanı arada bir şeyler söylemeye çalışıyor. Ve
söyledikleri birbirinden farklı. Hedefleri kim belirliyor Sayın
Cumhurbaşkanı. Sorumluluğu yok. Kim buna müdahale edecek, Sayın
Binali Yıldırım. Lütfen Binali Bey koltuğunuzun hakkını koruyun,
başkaları hakkınıza müdahale etmesin. Konuşacaksa hükümet
konuşsun.
Musul konusunda esip gürlüyorlardı. A planım, B planım, Z planım
var. Esip gürlersen seni plansız bırakırlar. Eskiden Ortadoğu'da
kuş uçsa Türkiye'ye sorarlardı. Bu benim ağrıma gidiyor. Musul
konusunda Türkiye'nin masa dışında tutulması en büyük
yenilgilerimizden biridir. Şimdi birileri bizim milliyetçiliğimizi
konuşuyorlar. O zaman Kıbrıs'ın Beşparmak Dağları'na bakacaksınız.
Sayın Bahçeli'nin Sayın Yıldırım'a sormasını isterim;
Kerkük'ü kime teslim ettiniz, katlima niçin sesinizi çıkarmadınız?
Biz iki sefer TIR'larla yardım götürdük. Kimse kusura bakmasın ama,
birileri kalkıp istediği gibi eser, bağırır çağırırsa kimse de onu
dikkate almaz. Kaybeden Türkiye. Irak ve Suriye politikasına bakın,
kaybeden bir ülke var Türkiye, kaybeden
Türkmenler.
Dışişleri Bakanı Lozan'da bir toplantıya katıldı. 'Terörist El
Nusra Halep'ten derhal ayrılmalı' dedi. Cumhurbaşkanı, 'Eğer dost
olmak için IŞİD'e karşı dost olmak ölçüyse El Nusra'ya da dost ol.
Onlar da savaşıyor.' Böyle bir tabloya kim inanır, kim bunu
düşünebilir. El Nusra konusunda bile görüş birliği yok. Dışişler
Bakanı'nı kutluyorum, doğruyu söylüyor, El Nusra oradan
çekilmeli.
FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI
Darbe oldu, siyasi ayağını arıyoruz. Türkiye'yi darbeye
hazırlayanlar kimlerdir? 4 olay, 4 soru:
1- 2011 Temmuz ayında Genelkurmay Başkanı ve 4 kuvvet komutanı
istifa etti. Gönderdiği mektup var. "Tutuklu bulunan,
14 general amiral ile 58 albay hürriyetlerinin tehdit edilmesinin
yanı sıra, YAŞ'a değerlendirmeye girmemiş, peşinen
cezalandırılmıştır. Bu durumun önlenememesi, yapılan girişimlerin
dikkate alınmaması Genelkurmay Başkanı olarak personelimin hak ve
hukukunu koruma unsurunu yerine getirememden dolayı göreve devam
etmeme kararı aldım."
FETÖ kumpası olduğu Balyoz iftirasında, Genelkurmay Başkanı ve 4
kuvvet komutanının istifasına yol açan yetkili makamlar
kimlerdir?
2- Darbe girişiminin başındaki isimlerden birisi
Tümg. Mehmet Dişli 2011 yılında kıta görevine gidiyor. Normalde 2
yıl görev yapması gerekiyor, özel bir uygulama yapıyorlar. 1 yılı
dolunca Genelkurmay Başkanlığı Karargahına alınıyor. Özel bir daire
kuruluyor. 2015 yılında tümgeneralliğe terfi ettiriliyor. Kıtaya
gönderilmesi gerekirken, makamı değiştiriyorlar, yine kalıyor.
Mehmet Dişli'yi Genelkurmay Karargahı'nda tutan irade hangi
iradedi?
3- YAŞ kararlarında albay rütbesinden general ve
amiral subaylar var.
Darbeden tutuklu 83 FETÖ'cü subayı albaylıktan generalliğe taşıyan
irade hangi iradedir? FETÖ'cü subayların önünü açan irade hangi
iradedir?
4- 2010 YAŞ'ta 3 general bir üst rütbeye terfi
ettiriliyor. Ancak bu terfiler imzalanmıyor. YAŞ'ta değişiklik
yapıyorlar. YAŞ kararları cumhurbaşkanının onayına bırakılır ve bu
3 general ordudan ayrılıyor.
3 generalin terfisini uygulamaya koymamada kararlı duran siyasi
irade 2013, 2014 ve 2015'te terfi ettirilen FETÖ'cü komutanlar
konusunda neden aynı iradeyi göstermedi?
Türkiye'yi adım adım darbeye taşıyan irade bu iradedir. Bu konuyu
soruşturan savcılara sesleniyorum. Öğrencileri, öğretmenleri,
garibanları bırakın. Birini sorgulayacaksanız,
Türkiye'yi adım adım darbeye götürenleri
sorgulayacaksınız. Benim bu anlattıklarımdan şu kelime yanlış diyen
olursa çıkıp özür dileyeceğim. Sizim gücünüz garibana yetiyor.
Kendi yanındaki adama yetmiyor. Sen Türkiye'yi bu noktaya
taşıdın."