Mustafa Şentop: Yeni anayasa için elimi taşın altına koyarım
Abone olTBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Türkiye'nin ihtiyacı olan yeni Anayasa konusunda ortak bir niyet varsa ben TBMM Başkanı olarak üzerime düşen ne varsa yapmaya, elimi taşın altına koymaya hazırım. Yeni anayasanın hayata geçirilmesi, siyasetin omuzlarında uzun zamandır varlığını koruyan bir sorumluluktur" dedi.
TBMM Başkanı Şentop, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları
Vakfı’nın yayın organı Kriter Dergisine konuştu. Şentop,
Türkiye'nin yeni anayasaya ihtiyacı olduğunun bir gerçek olduğunu
belirterek, "Yeni Anayasa hedefi her zaman bizi heyecanlandırır,
heyecanlandırmalı; Sayın Cumhurbaşkanımızın bunu dile getirmesinden
sonra da büyük bir heyecan duyduğumu söylemeliyim" dedi.
'Herkes görüşünü ortaya koysun'
Yeni anayasa çalışmalarına partilerin, sivil toplum kuruluşlarının,
akademisyenlerin ve üniversitelerin katkıda bulunmasının önemine
değinen Şentop, "Anayasanın bölümleri değil bütünü üzerinden bir
tartışma yapılmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Bir bütünlük
içinde herkes görüşünü ortaya koysun. Mutabık kalınan ve kalınmayan
konular ortaya konulsun. Yeni anayasayı hayata geçirmek için bir
formül bulunur. Mutabık kalınacak konular kolaylıkla çözüme
kavuşturulabilir. Referanduma gerek bile kalmaz. Zira milletimiz,
belli bir çoğunluğu sağlamak kaydıyla, anayasa yapma yetkisi vermiş
Meclis'e. Anlaşma sağlanamayan konular için ise nihai söz sahibi
olan milletimize başvurabiliriz. Yeni anayasa bir ütopya değil,
gerçekleşebilir bir şeydir, yeter ki iyi niyetli olunsun, bunu
yapma konusunda her kesim irade göstersin" diye konuştu.
'TBMM'ye yeni anayasayı yapmak çok yakışır'
Şentop, yeni anayasa için üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu
belirterek, şunları kaydetti: "Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni
anayasa konusunda ortak bir niyet varsa ben TBMM Başkanı olarak
üzerime düşen ne varsa yapmaya, elimi taşın altına koymaya hazırım.
Yeni anayasanın hayata geçirilmesi, siyasetin omuzlarında uzun
zamandır varlığını koruyan bir sorumluluktur. Benim de içinde
bulunduğum 2011'de kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu iki yıldan
fazla çalıştı. O çalışma sırasında bazı partilerin yeni anayasa
konusunda hiçbir somut hazırlıklarının bulunmadığına şahit oldum. O
dönemde başbakan olan Sayın Erdoğan bir çağrıda bulundu, 'Gelin
üzerinde mutabık kalınan 60 maddeyi hep beraber Meclis'ten
geçirelim' dedi. Bu çağrı aslında mutabakatın samimiyetini de test
etti. Önce kabul eden; ama sonra vazgeçenler oldu. Yeni anayasa
çalışması bir birikim oluşturmakla beraber ne yazık ki başarıya
ulaşamadı. O çalışma sırasında hazırladığımız hükümet sistemi
önerisi daha sonra, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi olarak 2017'de
kabul edildi, yürürlüğe girdi. Ancak 12 Eylül darbecilerinin
hazırladığı 1982 anayasasının üzerinden yıllar geçmesine rağmen
yeni bir anayasa yapılması ihtiyacı hiçbir zaman tam olarak ortadan
kalkmadı. Bu yüzden bu ihtiyacın giderilmesi noktasında milli
iradenin temsilcisi TBMM’ye yeni anayasayı yapmak çok yakışır. Tam
da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yetkilerinin arttığı bir
dönemde TBMM’nin bu önemli sorumluluğu yerine getirmesi tarihi bir
başarı olacaktır."
'Meclis’in denetim gücünün arttığı anlamına
geliyor'
Şentop, Meclis'te soru önergeleriyle ilgili ve bu bağlamda denetim
yetkisinin kullanılmasıyla ilgili bir gerilemenin olduğu iddiasına
ilişkin, "Tam aksine bu dönem soru önergelerinin, gerek doğrudan ve
toplamda cevaplandırılması oranıyla gerekse süresi içerisinde
cevaplandırılması oranı, önceki dönemlerle, yani parlamenter
sistemdeki oranlarla mukayese edildiğinde daha da artmıştır. Eğer
bu veriye bakarak 'Meclis’in denetim yetkisi bu sistemde' azalıyor
diyenler varsa, veriler onu göstermiyor. Tam aksine bu sistemde
bunun arttığını gösteriyor. Bu konuyu iki sistem arasında
mukayesede bir kriter olarak kullanan arkadaşlar varsa onlara net
olarak söylemek isterim ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde
soru önergelerine verilen cevaplardaki oran artmıştır. Bu,
Meclis’in denetim gücünün arttığı anlamına geliyor" ifadesini
kullandı.
'İçtüzüğün sisteme uyarlanması lazım'
Yeni dönemde Meclis İçtüzüğünün değiştirilmesi ve yeni siyasal
sisteme uyarlanması konusuna ilişkin görüşlerini de paylaşan
Şentop, şöyle konuştu:
"Yeni sistemde Meclis'te İçtüzük’ün değişmesi ve yeni sisteme uyarlanması lazım. Tabii bunu söylediğimizde, bu değişikliğin İçtüzük’ün baştan sona farklı bir şekilde yazılması anlamına gelmiyor. Bizim ihtisas komisyonları denilen komisyonlarımız ancak Meclis Başkanlığı tarafından kendilerine bir kanun teklifi metni havale edildikten sonra çalışmaya başlarlar ve bu çalışma, önlerinde bulunan teklif üzerinde sürdürülen bir çalışmadır. Bu sebeple komisyonların önlerine gelen teklifleri daha derinlemesine değerlendirecek, daha önce yürütmenin yapmış olduğu şekliyle ilgili kesimlerin görüşlerini almak gibi, etki analizi yapmak gibi, konunun diğer kanunlarla alakasını değerlendirmek gibi, yapılacak düzenleme sonuçlarının ne olacağına dair değerlendirmeler yapmak gibi birçok hususun, tabiri caizse bir mutfak çalışmasının komisyonda gerçekleştirilmesi lazım. Bunun için Meclis’teki komisyonların çalışma yöntemlerinden, çalışma sürelerine yine çalışma kapasitelerine kadar birçok konunun İçtüzük’te değerlendirilmesi ve yasama mutfağının komisyonlarda olacak şekilde bir düzenlemenin yapılması gerekir. Bu hem komisyonları aktif kılacak hem milletvekillerimizin çalışma imkanlarını arttıracaktır. Bunun gibi başka bazı hususlarda da yapılacak değişikliklerle yeni sisteme uygun bir İçtüzük’ün parlamentonun çalışma imkanlarını ve performansını arttıracağını düşünüyorum. Daha önce parlamenter sisteme göre hazırlanmış hatta iki meclisli parlamenter sisteme göre hazırlanmış bir İçtüzük var elimizde, 1973 tarihli. Bizim yeni sisteme göre bir İçtüzük hazırlamamız gerekir. Bu, Meclis’in çalışmalarını daha güçlü kılacak, etki ve sürat kazandıracaktır."