Mustafa Mutlu Hürriyet'e soruyor
Abone olVatan yazarı Mustafa Mutlu, Hürriyet gazetesinin kurucusu Sedat Simavi adına verilen, "Sedat Simavi" ödülleri haberinin Hürriyet'te yer almayışını eleştirdi...
Mutlu, yazısında, Hürriyet'e zor sorular yöneltti. Mutlu'nun
yazısı>: HÜRRİYET SİMAVİ ÖDÜLLERİ HABERİNİ NEDEN VERMEDİ
Hürriyet, Simavi Ödülleri haberini neden vermedi? Türkiye'nin
Pulitzer'i sayılan Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü'nü bu yıl,
"Roche'un SSK'ya fahiş fiyatla ilaç satması" konusundaki haberiyle,
VATAN muhabiri Emine Algan kazandı. Yine VATAN'dan Tülay Acar'ın
"Emine Hanım'a 10 ihale" başlıklı haberi de "övgüye değer" bulundu.
Buraya kadar anlattıklarımı zaten biliyorsunuz; dünkü VATAN'da
okudunuz. Ülkemizin en büyük mesleki örgütü olan Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti'nin verdiği bu ödülle ilgili haber, ne yazık
ki VATAN'dan başka hiçbir gazetede ya da televizyonda yayınlanmadı.
Oysa; bütün gazetelerden en az bir ya da iki meslektaşımız, bu
ödülü almak için aday olmuştu! Ne yalan söyleyeyim, ben böylesine
bir ödül konusunda, gazetelerin ve televizyonların "üç maymun"u
oynamalarına anlam veremiyorum. Bunu; ne "mesleki kıskançlık"la, ne
de "bir rakibe prim yaptırmama" kaygısıyla açıklayabilirsiniz. Ama
diğer gazeteler bir yana, en çok da Hürriyet Gazetesi'nin tavrını
yadırgadım. Unutmayın ki adına ödül verilen Sedat Simavi; sadece
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin değil, Hürriyet Gazetesi'nin de
kurucusu... Hani, genç gazetecilere "Gerekirse kalemini kır, ama
asla satma" öğüdünü veren, büyük gazeteci... Hürriyet gibi bir
gazete nasıl olur da kendi kurucusunun adına verilen bir ödülü,
"tek sütunluk bir haber" olarak bile değerlendirmez? Bu gazetenin
yöneticileri, bırakın VATAN'ı ve ödülü kazanan arkadaşlarımızı,
kendi gazetelerinin kurucusuna ayıp etmiş olacaklarını, nasıl olur
da akıllarının ucuna bile getirmezler? *** Kısacası; göre göre
"atladığı" bu haber, Hürriyet gibi bir "dev"e yakışmadı... Umarım
Hürriyet yöneticileri bu hatalarını, Sedat Simavi Ödülleri'nin
verileceği töreni haberleştirerek düzeltirler. Yazı: Mustafa Mutlu
Kaynak: Vatan Gazetesi