Mustafa Cengiz isyan etti: Neden yüzde 40'a çıkardınız?
Abone olGalatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, TFF'nin harcama limitlerini yükseltmesiyle ilgili olarak "Bize karşı ortalığı yangın yerine çevirip, ayağa kaldıranlar nerede.? Kalitesiz, basiretsiz, vizyonsuz yönetimler."dedi.
Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz, gündeme ilişkin
önemli açıklamalarda bulundu.
"Özellikle biz VAR sistemini bozduk maalesef. Biz elle gol atılacağını öğrendik. VAR'da oturan hakem de, hepimizin uluslararası başarılarından övündüğümüz bir hakem, şok yaşadık. VAR odasında 20 kamera varsa, 20 görüntü akar. O görüntülere teknik sorumlular bakar ve hakemler kameraları ister. Siz bunları hazırlayıp yayına veremezseniz, eksik görüntü çıkar. Ben kasıt var, bir takımın fanatik taraftarı saklıyor demiyorum. TFF, fiziki altyapısı iyi olmasına rağmen kişisel olarak hazırlanamadı. Hakemler de hazırlanamadı."
"Hakem görmeden elle de atılıyor"
Kamera kalitesinin yeterli olmadığını belirten Mustafa Cengiz,
"Sezon öncesi toplantıya Oğuz Sarvan ve ekibi de geldi, 'hakemin
VAR'a gitmesi sicillerini kötü etkiliyor' dedi. Böyle bir şey yok.
Bunu düzeltmek insani bir şey, VAR'a gitmekten neden korkuyorsun?
Gerçi VAR'a gitmekten biz de korkuyoruz artık, diagonal çizgiler
çiziliyor VAR'da. Elle çizilen çizgi oluyor, hakem görmeden elle de
atılıyor ya, Tanrı'nın eli. Futbolcunun topa vurduğunu gösteren
küçük bir kare vardı, o topa baktığınız mı? Top orada Amerikan
futbol topu, elips durumda top. Yayıncı kuruluşa soruyorum,
kameraların frameleri iyi olsa, o topu görürsün. 2 milisaniye
oynatırsan ofsayt görülür. Orada 60'lık, 120'lik kameralarla
çekerseniz top bombe yapar, vuruş anını göremezsiniz. Yayıncılık
4K'ya gidiyor artık, onu bulamıyorsanız 120 yapın da bari 2K olsun.
TFF çok masraf etti VAR odası için, paralarını da kulüpler ödüyor,
onu da söyleyeyim" şeklinde konuştu.
"Gündelik başarılara, haftalık hafızalara
sahibiz"
Kendilerinin Galatasaray'da emanetçi olduğunu ve bunu gelecek
nesillere iyi bir şekilde aktarmak istediklerini söyleyen Cengiz,
"Öncelikle şunu vurgulayalım, insanlarımız haklı. Gündelik
başarılara, haftalık hafızalara sahibiz. Galatasaray son iki yılın
şampiyonu. Galatasaray, tarihinde ilk defa kâra geçti. Galatasaray,
şartlar böyle giderse 2-3 yıl içerisinde de dernek bazında borcunu
sıfırlayacak. Hedefimiz bu. Biz gelecek kuşaklara bunu teslim etmek
istiyoruz. Biz burada emanetçiyiz. Bu emanet bizim aklımıza,
vizyonumuza teslim edilmiş. Doğruluk ve dürüstlük yetmez doğru
yönetmeniz gerekir. Biz Türkiye'de içinde bulunduğumuz şartlarda
doğru yönettiğimize inanıyoruz. Şunu net olarak görmek gerek,
haddimizi bileceğiz, herkes de haddini bilecek. Biz şu anda 147
milyon Euro bir zarar bildirmemize ve limitimiz 5 milyon olmasına
rağmen 142 milyon aşımla, çok doğru bir sunum ve anlatım yaparak
camianın büyük desteğiyle mali durumumuzda kıpırdanma yaptık ve
UEFA ile 4 yıllık yapılandırma anlaşması yaptık. UEFA tarihinde bu
bir ilk, üst üste iki defa yapılandırma yapan tek takımız. Aynı
UEFA şu anda bizi örnek gösteriyor. Bu Türkiye için onur verici.
Buna inanmayanlar CAS'a gitti, CAS'ı da kazandık. Biz, hedefimiz
dünyanın tepesi ama realist olmak gerek maalesef 5 büyük ülke
ligiyle diğer ülkeler arasındaki makas açıldı. Bunun en büyük
nedenlerinden biri, bir ortak etkileşim. Geçmiş 10 yıldaki
başarılara bakarak takımlar sıralanıyor, en üste en başarılı takım
konuluyor. Böyle yapıldığında Türk takımları 20'nci, 30'uncu sıraya
düşüyor. Bir taraf yüz milyonlarca Euro kazanırken diğer takımlar
1.5 milyon Euro'nun peşine düşüyor. Bu sadece Şampiyonlar Ligi'nde
Galatasaray için değil maalesef diyorum ki diğer takımlarımız için
de geçerli olduğunu gördük. Bu yürek sızlatan bir şey. Biz hala
ülke puanına inanan, bu ülkede siyasi, dini, sosyal, sınıfsal,
tarikatsal ayrımlar olmadan bir takım tutma olması gerektiğine
inanıyoruz. Galatasaray'ın en tepede olmasını isterim çünkü ben bir
Galatasaray taraftarıyım" açıklamasında bulundu.
"Paris'teki taraftarımıza teşekkür
ediyorum"
Galatasaray taraftarlarının Paris'te yaşadığı olaylara da değinen
Mustafa Cengiz, "Paris'teki taraftarlarımıza tekrar teşekkür
ederim. Ben de oradaydım. 18 yıl önceydi sanırım Paris'te
seyircilerimize karşı çok tatsız olaylar oldu. Bizi en çok üzen şey
seyircilerimize yapılan baskıydı. Taraftarlarımıza, kendilerine
yapılan saldırıya gösterdikleri reaksiyon için tebrik ederim.
1500'e yakın seyircinin ara ara PSG taraftarlarını susturduğu için
de ayrıca teşekkür ederim. Taraftar ve seyirci olmazsa futbol diye
bir şey yoktur. Şükür ki biz Türkiye'nin en büyük taraftarına sahip
kulübüz" şeklinde konuştu.
"Fatih hoca ile oyuncular arasında sorun
yok"
Fatih Terim ile oyuncuların arasında hiçbir problem olmadığının
altını çizen Cengiz, "Hocamın söylemleri yanlış anlaşılıyor.
Yorumları ben de okuyorum. Hocam da kendine göre haklı, yorumcular
da haklı. Galatasaray bir yapılandırma anlaşmasında, bunu unutmamak
gerek. Kırmızı ışıkta geçebilirsin ama kaza olursa sorumlusu
sensin. Galatasaray zorunlu olarak 4 yıllık bir zorlu süreçten
geçiyor. Biz bu zorlu süreçte biz 1 veya 2 yıldızla doğru ya da
yanlış ben buna karışamam. Ben burada teknik ekibi suçlayamam.
İnsanın yaradılışının fıtratında var. Bazıları tutmayabiliyor.
Kadromuzdaki bütün futbolcular çok değerli ve hepsi bir dünya
yıldızıdır. Galatasaray gibi büyük takımlarda transferler bitmez.
Hocanın söylemek istediği şu, bizim 10'a yakın sakatımız var. Biz
bunu diğer Avrupa kulüpleriyle kendi aramızda tartışıyoruz. Milli
takım araları maalesef takımlara büyük zarar veriyor. Milli
takımlara gidenler farklı teknik direktörlerle farklı yüklemeler
yaptığı için farklı sakatlıklar oluşuyor. Yoksa hoca futbolcularla
iç içe her gün. Ben de bazen yolculuk yapıyorum takımla ve
görüyorum. Hiçbir sorun yok ama bazen oluyor. Galatasaray, güneş
gibidir. Güneş tutulmaları olabilir. Ortalık karanlık görülebilir.
Hoca da bir taraftar. Hoca belki de bizden fazla üzülüyor. Şunu
söyleyeyim, ne olursa olsun sorumluluk bendedir. Judoda da
basketbolda da ben teknik olarak karışmasam da kusursuz sorumluluk
ilkesi gereği sorumluluk bendedir" ifadelerini kullandı.
"Kalitesiz, basiretsiz, vizyonsuz
yönetimler"
Sarı-kırmızılı Başkan, %30'luk limit aşım oranına göre Ocak ayına
kadar 116 milyon daha harcama limitlerinin olduğunun altını
çizerek, "Bizim takım harcama limitimiz 496 milyon. Bu 474 milyona
yüzde 30 koyduğunuz zaman 616 milyon yapar. Biz 616 milyon değil,
496 milyon harcamışız. Bizim daha 136 milyon TL sapma hakkımız var.
Yani biz Ocak ayında 116 milyonluk daha harcama yapabiliriz. Ancak
yapmayız, merak etmeyin. O anlamda söylemiyorum, çünkü zaten
paramız yok. Biz parayı, sihirbazı olmaya çalışarak kullanıyoruz. 1
kuruşun peşine düşüyoruz. Tabi her şeyi yüzde yüz kontrol etmemiz
mümkün değil. Öyle bir dünya, öyle bir maliye yok. TFF'den gelen
yazı meydanda. Gelen yazıda takım harcama limitinin içinde
kaldığınız tespit edilmiştir. Tarih 28.11.2019. Şimdi; 40, 50, 60
bizi hiç etkilemiyor. Bizim bununla ilgimiz yok. Trabzonspor da
haklı bir tepki veriyor. Siz bana bunu dayattınız, hatta Haziran
ayında çıktı, transfer sezonu neredeyse bitmiş. Buna rağmen
insanlar, kulüpler bir şey demedi. Peki dedi. Çünkü kendini de
disipline etmek istiyor. Türk futbolunda yıllardır ne söyleniyor;
kalitesiz, basiretsiz, vizyonsuz yönetimler. Yani yönetimler için
kötü sözler söyleniyor. O zaman bunları disipline etmek gerek. Oyun
oynanırken, bu kuralı birden bire değiştirirseniz hem de dediğim
gibi resmi yazıyı beklemeden değiştirirseniz biz burada dururuz.
Bundan kim yararlanıyor? Antalyaspor açıklama yaptı ki en az limit
Antalya'da, ben değil dedi. Beşiktaş açıklama yaptı, Kasımpaşa da.
Biz de şaşırdık. Kim? Ben kimseyi suçlamıyorum, 18 takım var Süper
Lig'de" diye konuştu.
"Neden yüzde 40'a çıkardınız?"
TFF'nin harcama limitleri içinde olduklarını sözlerine ekleyen
Cengiz, "Bize karşı ortalığı yangın yerine çevirip, ayağa
kaldıranlar nerede?" derken, şunları söyledi;
"Biz UEFA'da 10 milyon euro zarar edebilirdik, ancak tam tersine kara geçtik. Onun için örnek gösteriyorum. İnşallah devam eder. Buna rağmen biz limit içinde kaldığımız halde Cenevre'de UEFA'da, Ankara'da devlet dairelerinde sürekli şikayet ediliyoruz. 'Galatasaray Diagne'yi aldı, paraları bastı harcadı. Galatasaray Falcao'yu aldı paraları harcadı' deniliyor ve bunu da sürekli söyleyenler var. İsim vermek istemiyorum. Peki ben söylüyorum; biz TFF'nin harcama limitleri içindeyiz. Biz UEFA'da da yapılandırma anlaşmasının içindeyiz. Peki bize karşı ortalığı yangın yerine çevirip, ayağa kaldıranlar nerede. Galatasaray'a karşı ortalığı ayağa kaldıranlara soruyorum, neden yüzde 40'a çıkardınız? Daha bizim 116 milyon harcama limitimiz var."
"Altın yere düşmekle hiçbir şey kaybetmez"
Galatasaray Kulübü'nün çok büyük bir marka olduğunu vurgulayan
Cengiz, "Biz geldiğimizde enkaz falan bulmadık. Enkaz olsa
kaldırırsın. Ama maalesef sistemin içinin çürüdüğünü gördük. Bu bir
yönetimle de olmaz. Geçmiş bütün yönetimlerin de değil, ki çok
değerli başkanlarımız var bizim. Onların da suçu yok fakat maalesef
şartlar mı diyeyim, koşullar, ülkenin durumu mu diyeyim... Biz
titiz insanlarız. Biz devletten geldik, resmi gazete de dahil
bulunduğum yerleri hep sıfırdan yaptım. Hiç hazıra konmadım. Hep
uğraştık. Biz geldiğimiz zaman futbolda transfer yasağı vardı ve 5
iş günü süremiz vardı. Basketbolda transfer yasağı vardı. Bu arada
aklınıza gelebilecek her yerden icra vardı. Birikmiş yılların 168
liralık icrası bulunuyordu. Biz Lorik Cana'nın, Johan Elmander'in
menajer paralarını yeni ödedik. Şimdi yeni bir belge daha geldi.
Orduspor'dan da 2.5 milyon euro alacağımız varmış. Ancak Orduspor
kapanmış, ona da muvafakatname vermişiz TFF'den alsın diye. Ancak
maalesef Yeni Orduspor kurulmuş, hukuken karşımızda Orduspor diye
bir şey yok. Oradan da gitmiş 2.5 milyon euro. Şundan emin olun,
Galatasaray dünyada çok büyük bir marka, çok büyük bir isim. Biz o
5 tane de yesek, 6 tane de yesek, 7 de atsak 5 de atsak hiçbir şey
fark etmiyor. Galatasaray çok büyük bir marka. Bunu söylemekten
usandım ama biz bunu yaşıyoruz. Taraftarımız da görüyor. Altın yere
düşmekle hiçbir şey kaybetmez. Galatasaray bir Güneş'tir. Ara sıra
da Güneş tutulmaları olabilir. Gayet doğal" ifadelerini
kullandı.